Mensur Akgün
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron resmi bir ziyaret için Washington’a gitti. Gitmeden önce de Trump’ın hoşuna gideceğini düşündüğü şeyler yaptı. Hatta ABD’nin son Suriye operasyonuna ülkesinin hava unsurlarıyla katıldı.
Yazılanlara göre ziyaretinin öncelikli hedefi İran’ın nükleer silahlanma potansiyelinin azaltılması, daha doğrusu kullanılamaz hale getirilmesi için 2015 yılında varılan mutabakatın kurtarılmasını sağlamak. Federal Almanya Başbakan’ı Angela Merkel’in de çok yakında bu konuyu konuşmak için Trump’la buluşması bekleniyor.
***
Hatırlanacağı gibi 14 Temmuz 2015’de BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi, Almanya ve AB ile İran adına Ortak Kapsamlı Eylem Planı denen bir anlaşma üstünde mutabakata varmıştı. Buna göre İran uranyum zenginleştirme programını yavaşlatacak, nükleer silah yapabileceği zenginleştirilmiş materyalinin büyük bir kısmını Rusya’ya gönderecek, Fordow’daki tesisini araştırma merkezine dönüştürecek, Arak yakınlarındaki ağır su kullanan tesisini ise plütonyumla bomba imal edilemeyecek hale getirecekti.
Ayrıca İran bu anlaşmayla ülkesini Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (IAEA) her türlü denetimine açmayı kabul ediyordu. Buna karşılık konan bazı ambargolar kaldırılacak, İran petrol ve gazını dünyaya daha rahat satabilecek, 100 milyar dolardan fazla olduğu söylenen el konmuş kaynaklarını geri alabilecekti.
Anlaşma neler yapılacağını ve nasıl yapılacağını, uzlaşmazlık durumunda hangi mekanizmaların devreye gireceğini de belirlemişti. Uzun müzakereler sonrasında varılan bu kapsamlı mutabakat her iki tarafı da memnun etmişti. Obama ve diğer imzacılar anlaşmanın geleceğinden umutlu olduklarını açıklamıştı.
Türkiye açısından da bu anlaşma komşusu İran’la daha rahat ticaret yapmak, daha geniş bir diplomatik manevra alanına kavuşmak anlamına geliyordu. Üstelik İran’ın elindeki zenginleştirilmiş nükleer malzemeyle üç-beş ay gibi kısa bir süre içinde nükleer silah imal etmesi olasılığı da ortadan kalkmıştı.
Nükleerleşmiş bir İran Türkiye için tehdit olmasa bile Suriye gibi konularda müzakere edilmesi, çıkarların uzlaştırılması çok daha zor bir İran olacaktı. Kaldı ki nükleer silah geliştirmesinin önlenmesi için İran’a müdahale edilmesi, bölgesel dengelerin yönetilemeyecek kadar sarsılması da söz konusuydu.
Ancak bu bakış açısı Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve tabii ki İsrail gibi ülkeler tarafından paylaşılamamakta, yeni Başkan Trump tarafından da anlaşma yetersiz bulunmaktaydı. Onların arzusu İran’ın nükleer programının tamamen sona erdirilmesiydi.
Trump İran ile varılan 2015 mutabakatını değiştirmek, kendince daha güçlü hale getirmek için teşebbüse geçeceğini duyurunca da anlaşmanın altında imzası bulunan ülkelerden sesler yükselmeye başladı. Dün Macron şansını denedi. Yakında da Merkel Trump’ı 2015 mutabakatına sadık kalması için ikna etmeye çalışacak.
Umarım başarılı olurlar, Trump’ı kararından vazgeçirirler, uygulanamayacak ara formüller bulmaya çalışmazlar, başka çıkarları uğruna İran ile varılan mutabakatı pazarlık unsuru haline getirmezler. Yine umarım bu yazıyı okuduğunuz saatlerde ikilinin Beyaz Saray açıklamasından Trump’ın anlaşmaya sadık kalacağı, 12 Mayıs’ta tatsız bir sürpriz yapmayacağı anlaşılmış olur.
Hiç umut olmadığını söyleyemeyiz. Fakat Macron’un da, Merkel’in de işi kolay değil. Karşılarında önemli lobiler ve soruşturmalardan boğulmuş, kendisine dış politika üstünden alan açmaya çalışan bir Başkan var. IAEA’nin İran’ın yükümlülüklerini yerine getirdiğine ilişkin rapor vermesi de onu belli ki pek ilgilendirmiyor.
Yeni ekibi de İran’a hiçbir şekilde sempatiyle bakmıyor. İran’ın Suriye üstündeki ağırlığı, konvansiyonel silah teknolojisinde yaptığı sıçrama Washington’u mutsuz ediyor. Hepsinden önemlisi İran’ın İsrail’i tehdit ettiğine, bundan sonra da edeceğine inanıyorlar. Suudilere de hoş görünmek istiyorlar.
***
Eğer Trump ikna edilemezse, Kudüs ve diğer pek çok konuda yaptığına benzer bir tavırla hareket ederse, bunun İran’ın iç siyasi dengeleri üstünde yansıması olmaması imkansız. İran büyük bir olasılıkla daha sertleşir. Biz de karşımızda daha ısrarcı, nükleer caydırıcılığın faziletlerine daha fazla inanmış, bölgesel konularda daha az uzlaşmacı bir ülke buluruz.
İran gerilimi tırmandırıp, ekonomik açıdan bir süre daha fedakarlık yapmayı Kuzey Kore örneğini tekrarlamayı tercih edebilir. ABD’nin nükleer silah sahibi olmuş bir İran’ı tıpkı Hindistan, Pakistan ve şimdi Kuzey Kore gibi kabulleneceği günlerin yakın olduğunu düşünebilir. Nükleer silahların yayılmasını önleyen 1968 tarihli NPT’den de çekilebilir…
Yazarlar
-
Murat SevinçParantezler… 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDevlet, itibarının zedelenmesi karşısında sessiz kalırsa… 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİndirimli TC vatandaşlığı… 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAdalet ile Ahlâk Arasındaki Kopmaz Bağ 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUYükselen milliyetçilik neye benziyor? 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKomisyonun zor tercihi ve yargının yolsuzluk çıkmazı 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Rojava Hep Gündem… 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERBedeli ücretliye ödetmek 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEMHP’nin devrimci etkisi 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNNiyet Hayır, Akıbet Hayır 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİAK Parti bu transferlerle güçlenir mi? 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN24’üncü yıl - Farklar 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.07.2025
23.07.2025
13.07.2025
18.06.2025
4.06.2025
11.05.2025
12.02.2025
29.01.2025
8.01.2025
25.12.2024