Murat AKSOY
Önceki gün gazete ve internet sitelerinde Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak’ın AKP’ye yönelik eleştirileri yer aldı. Kamalak’ın eleştiri başlıklarından biri de terörle mücadeleydi.
Kamalak terörle mücadele konusunda, “Şimdi diyorlar ki: ‘Bu zamana kadar terörle böyle mücadele eden başka biri var mıydı?' Evi ateşe verip yangın söndürmenin primini yapıyorlar. Asıl olan evi ateşe vermemek, ülkeyi bu hale getirmemek değil midir? Kan kanla temizlenmez. Kan, düşmanlığı ve kini artırır, husumeti ve kini körükler.” ifadelerini kullanmış. (31 0cak 2016)
YANGINI KİM ÇIKARIYOR?
Kamalak’ın AKP’yi, hem evi yakan hem de yangını söndüren “itfaiyeci” olarak tanımlaması ilk değil. Benzer bir suçlamayı, birkaç gün önce (27 Ocak 2016) ‘çözüm sürecinde PKK’nın şehirleri silah deposuna çevirdiği ve bu konuda Başbakan ve Cumhurbaşkanını uyardık ama dinlemediler’ açıklaması yapan AKP’li Hüseyin Çelik de yapmıştı.
Hüseyin Çelik, 28 Mart 2015’te Erdoğan’ın Dolmabahçe mutabakatını tanımıyorum, Kürt sorunu yoktur açıklamalardan sonra katıldığı bir TV programında; “İtfaiyeci mesleğinin ne kadar önemli olduğunu göstermek için yangın çıkaramaz” demişti.
Gerek Hüseyin Çelik gerekse Mustafa Kamalak’ın yapmış olduğu tespitler önemlidir. Çünkü, evi yakmakla başlayan süreç giderek ülkeyi de yakmaktadır.
ERKEN ÇIKARILMAK İSTENEN YANGIN
Çelik ve Kamalak’ın “yangın” olarak kullandığı metafor AKP’nin Güneydoğu’da çatışmalı süreci başlatması; “itfaiye” ise başlattığı yangını söndürme iddiasının bizatihi AKP’den gelmesidir.
20 Temmuz 2015’te başlayan yangın, 7 Haziran seçimleri öncesi çıkarılmak istendi. 11 Nisan’da Ağrı’da denenen provokasyon da, 5 Haziran’da Diyarbakır’da HDP mitingi öncesi patlayan bomba da bu hedefe yönelik eylemlerdi. Tüm beklenti ilk adımın Kürtlerden gelmesi idi. Bütün bu süreçte siyasilerin ve halkın sağduyusu bu yangının çıkmasına imkan vermedi.
7 Haziran’da AKP’nin yüzde 40,9’a düşerek tek başına iktidar gücünü kaybetmesi, HDP’nin yüzde 13,1 alması; bu yangını kaçınılmaz hale getirdi.
Yakın geçmişte daha ağır PKK saldırıları karşısında sessiz kalan iktidar, 20 Temmuz 2015’te Adıyaman’da evlerinde öldürülen iki polisi gerekçe gösterilerek PKK kamplarına yönelik başlatılan saldırı ilk kıvılcım oldu. PKK’nın yaptığı bu kıvılcımı ateşlemek oldu.
Erdoğan/AKP iktidar bloku için yangının hedefi, yeniden tek başına iktidardı. 1 Kasım’da yenilenen seçime Türkiye, bu yangın ortamında gitti.
1 Kasım seçim sonuçları, yangını çıkmasına yol açanları ödüllendirmiş ve AKP’yi yüzde 49,8 ile tek başına iktidar yapmıştır.
BAŞKANLIĞA KADAR YANGIN
Yangın büyüyerek devam ediyor. Esas tehlike bu yangının giderek tüm evi yakmaya doğru verilme tehlikesidir.
Erdoğan/AKP iktidar bloku, 1 Kasım seçimlerinde test edip, başarılı sonuç aldıkları bu stratejiyi devam ettirmekte kararlılar. 1 Kasım seçimleri sonrasında Güneydoğu’da ilçe ilçe, il il süren adı konulmamış savaş, bu yangının üzerine benzin dökülerek devem ettirildiğini gösteriyor.
1 Kasım seçimlerinde yüzde 49.8 alanlar şimdi yangını Başkanlık referandumu ya da başkanlık hedefli baskın seçime kadar sürdürecekler görünüyor.
“Ülke kan gölüne döndü”, “ ya istikrar ya kaos” başlığıyla atılan manşetler bu arzuyu yeterince deşifre ediyor. Kısaca Erdoğan, başkanlık hedefi için adı konulmamış savaşı sürdürüyor. Bu yetmezmiş gibi farklı cephelerde (CHP Alevi Partisi, İş Bankası, akademisyenlere dava vs.) yeni kutuplaşmalar yaratmaya devam etmektedir.
1 Kasım’da işe yarayan strateji, başkanlık için ne kadar işe yarayacak. Bunun cevabını Meclis’teki siyasi partilerin performansı ve toplumun ahlak ve vicdanı verecek.
Bakalım toplum, bir kez daha yangını çıkaran itfaiyeciyi ödüllendirecek mi?
HABERDAR/ MURAT AKSOY
Yazarlar
-
Murat SevinçParantezler… 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDevlet, itibarının zedelenmesi karşısında sessiz kalırsa… 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİndirimli TC vatandaşlığı… 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAdalet ile Ahlâk Arasındaki Kopmaz Bağ 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUYükselen milliyetçilik neye benziyor? 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKomisyonun zor tercihi ve yargının yolsuzluk çıkmazı 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Rojava Hep Gündem… 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERBedeli ücretliye ödetmek 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEMHP’nin devrimci etkisi 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNNiyet Hayır, Akıbet Hayır 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİAK Parti bu transferlerle güçlenir mi? 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN24’üncü yıl - Farklar 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2019
23.11.2018
20.11.2018
16.11.2018
13.11.2018
10.11.2018
6.01.2018
3.01.2018
30.10.2018
26.10.2018