Murat BELGE
Bir zaman önce bizim derdimizdi. Bitmedi, geçmedi ama, biraz hafifledi. Zamanın geçmesi böyle bir şey: yumuşatıyor, hafifletiyor.
Orhan Pamuk’tan söz ediyorum. Orhan bugün Taraf’ta yazmaya başladı. İyi de oldu. Ama benim yukarıda değindiğim olay onun Alman dergisine mülâkat vermesinden sonra burada başlayan fırtına. “Vay efendim, sen nasıl ‘Ermeni öldürdük’ dersin! Haydi dersin de, bunu nasıl ‘ecnebi’ye söylersin?” Böyle başlayan kıyamet, tabii medyanın amirallerinin de gerekli yönlendirmeleri yapmalarıyla, 301’den dava açmalara, mahkeme çevresinde türlü taşkınlık yapmalara uzandı. Bir süreden beri Orhan’ın adı Nobel’le birlikte anılır olmuştu. Bu da hemen devreye sokuldu: “Nobel almak için öyle konuşuyor” dediler. Üstüne üstlük, aldı da Nobel’i. O günü neredeyse ulusal yas günü ilân edecektik.
“Bayrak yarışı”nı andırır bir durum oldu. Bayrak şimdi Azerbaycan’ın elinde. Ne olmuş? Ekrem Eylisli adında, adını duyurmayı başarmış bir Azeri yazar, romanında Ermeniler’den iyi bir dille söz etmiş, bununla kalmayıp Azeriler’in birtakım Ermeniler’i öldürme sahneleri çizmiş. Vurun kahpeye!
Bir Azeri yetkili paralelliği kurmakta hiç gecikmedi. Orhan Pamuk “Nobel” için böyle konuşmuş, ama vatanını kaybetmiş, belli ki şimdi Eylisli de Nobel almak istiyormuş. Orhan Pamuk’un vatan kaybettiği falan yok. O sözleri söylemese de onu sevmeye, anlamaya yapıları müsait olmayan birtakım milliyetçi ve ulusalcıların nefret nesnesi olmak, vatanını kaybetmek demek değildir. Nobel edebiyat ödülünün ölçütleri arasında Ermeni Kıyımı hakkında görüş sahibi olmak gibi bir tanesi de yoktur. Ama baskıcı, faşizan yönetimlere karşı namuslu bir protesto sesi çıkarmanın küçük bir katkısı olabilir.
Azerbaycan’ın şu dönemde, yani SSCB’nin yıkılmasını izleyen yıllarda, Ermenistan’a kızmak için haklı nedenleri var. Bu bakımdan, onların durumu bizimkine benzemiyor. Biz hem suçlu, hem güçlü konumdayız. Oysa Ermenistan Karabağ’ı Azerbaycan’dan koparmak üzere uluslararası hukuka aykırı davrandı. Hocalı’da gerçekleştirdiği kıyımla insan vicdanına da aykırı davrandı. Tabii böyle davranmasalar, Ermeni çoğunluğun yaşadığı Karabağ’ı elden çıkarmamak için Azerbaycan ne yapardı, nasıl ipe un sererdi, bilemiyoruz. Gene de, Ermeniler’in uyguladığı yöntem doğru değildi.
Ermenistan’a kızmak için haklı nedenleri, gerekçeleri olsa da, Azerbaycan, Ekrem Eylisli’ye karşı davranışlarında ilkellik rekorları kırdı. Adamın kulağını kesip getirene on bin manat vereceklermiş. Verecek olan, bir siyasî parti! Söylendiğine göre, “ortanın solunda” durduğunu iddia eden bir partiymiş! Burada da var öyle olduğunu söyleyen bir parti. O partiden bazıları da Orhan Pamuk aleyhinde sövüp saydılar. Ama bunlar kulağını kesmeye dayanmadı “ortanın solu” değil, “faşist” diye bildiklerimiz dahi lafı buralara getirmediler.
“Orta”nın neresinde olursa olsun, milliyetçi demagojinin prim topladığı bu dünyada, bir parti böyle bir münasebetsizlik yapabilir diyelim yapamaz, ama yapabilir, diyelim. Peki, nerede bu ülkenin polisi, jandarması? Nerede savcıları? Nerede böyle işlerle ilgili olması gereken yargı, hukuk mekanizmaları? Nerede devlet?
Devlet, Ekrem Eylisli’nin kazandığı ödülleri geri almakla meşgul. Zamanında kendisi birtakım ödüller vermiş, şimdi bunları geri alıyor. Adamın emeklilik maaşını kesmekle meşgul Azerbaycan devleti. Yani, bir şekilde, “Ben de sizden yanayım” diyor, kulak avcılarına. Yazarın evinin önünde birtakım tehditkâr adamlar geziniyor, gözdağı veriyor. Devlet de onları seyrediyor.
Yok, bu sınavda çok kötü çaktı Azerbaycan devleti. Hükümetine bir şey söylemek zaten gereksiz.
Biz bu son olayın herhangi bir yerinde değiliz, Orhan Pamuk olayıyla kısmî benzerlik dışında. Ama aslında büsbütün kopuk da değiliz, çünkü Ermenistan’la ilişkilerimizin geleceğini Azerbaycan’a bağladığımızı beyan etmişiz. Oysa bizim Ermenistan’la hesabımızda Azerbaycan’ın payı ya da yeri yok. Bunu ona bağlamanın uzun boylu anlamı da yok. Şimdi bu olayla, nereye bağladığımız da biraz daha aydınlanıyor. “Bir millet, iki devlet” gibi klişelerle avunurken biraz daha dikkat edelim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları


































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
25.08.2025
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025