Murat BELGE
Bugün epey “teorik” sayılır bir konuya girmek istiyorum. “Teorik” olduğu için, bugün girdiğimde, ne gün çıkarım, pek bilmiyorum. Zaten acelem de yok.
Bizden önceki kuşaklar “garplılaşma” diye bellenmişlerdi. Biz “batılılaşma” dedik, bir süreç içine doğduk, hâlâ bir şekilde oradayız. Bu terim yalnız bize özgü bir şey değildi; kabaca söylersek, Batı’da olmayan hemen hemen her ülke, “batılılaşma”ya çalışıyordu. En evrensel dil haline gelen İngilizce’de “westernization” denen bu çaba, “global” bir çabaydı. Bütün bu “batılılaşma”ya çalışan ülkeler, geçmişlerinde, Batı’dan bir ya da birkaç şamar yemişlerdi şiddeti değişen derecelerde. Kimisi düpedüz “koloni/ sömürge” haline getirilmiş, yıllar yılı o koşullarda yaşamış/ yaşatılmıştı. Kimisi (Çin, Japonya, İran, Osmanlı) sömürgeleşmemiş, ama Batı emperyalizminin önünde itilip kakılmış, onuru çiğnenmiş, hayatın her düzeyinde Batı hegemonyasını hissetmişti.
Yani, bir yandan bu tarih nedeniyle ister istemez nefret ettiğimiz bir şeye benzemeye çalışıyorduk. Bütün dünyada “batılılaşma” dediğimiz, o adla andığımız olgunun tam içinde bu çelişki yatıyordu. Sürecin içinde yer alanların çelişki karşısındaki tavırları da, tarihî koşullarına göre, o koşulların yarattığı ideolojik biçimlenmelere göre, istek ve beklentilere göre değişiyordu; “Batı gibi olmak” özlemiyle yetineni vardı, Batı’yı yıkıp dünyaya egemen olmak isteyeni vardı vb...
İnsanlar arasında genel bir eğilimdir: hoşlanmadığınız bir şey var, ama hoşlanmadığınız o şeyi yok edecek ya da değiştirecek kadar güçlü değilsiniz çeşitli nedenlerle. Bu durumda önce adını değiştirirsiniz! Hani, bildiğim kadarıyla Amerika’dan yayılan şu “political correctness” var; işte o bu dediğim davranışın epey tipik bir örneği.
Dolayısıyla süreç içinde “batılılaşma” kelimesi yavaş yavaş gündemden düştü. Onun yerine “modernleşme” (“modernization”) diye bir kelime türedi. Kelime oldukça yeni; ilk ağızda anlamı da epey farklı: örneğin Truman “vergi sisteminin modernizasyonu”ndan söz ediyor. Bunun Batı’yla, Doğu’yla bir ilgisi yok.
Oxford’un iki ciltlik sözlüğüne bakıyorum, “modernist” ve “modernism” gibi kelimeler var da, “modernization” diye bir kelime bile bulunmuyor. “Modernize” gibi bir fiil bunlardan türetilmiş; ama ondan da “modernization” diye bir isim henüz türetilmemiş.
Ama şimdi ağırlıkla bunu kullanıyoruz: “batılılaşma” demektense “modernleşme” demeyi tercih ediyoruz. Anlatmak istediğimiz şey, genel çizgileriyle baktığımızda, üç aşağı beş yukarı aynı şey. O halde ne yapıyoruz? Birinci kelimede “yer” (mekân) üstünde olan vurguyu oradan alıp “zaman”a kaydırıyoruz.
Bu, Kemalistler’in büyülü kelimesi olan “asrî/çağdaş”ta epey net bir biçimde görünüyor. Yukarıda değindiğim çelişkiyi de içeriyor. Kemalizm, bu topraklarda görülmüş en radikal “batılılaşma” ideolojisive pratiğiydi. Ama aynı zamanda “Türk milliyetçiliği”nin ideolojisiydi. Nitekim şu evrede en fazla “Batı karşıtı” söylemler de Kemalizm’in belirli yorumlarını savunanlar arasından çıkıyor (bu, ayrı bir yazıda/ yazılarda işlenmesi gereken kendi başına ilginç bir konu).
Ama, tabii, “çağdaş” demek ortadaki çelişkiyi yok etmiyor (“nominalizm” hiçbir zaman çelişkiyi ya da sorunu çözmez, onun karşısında bizim tutumumuzu “modifiye” eder). Çünkü “çağdaş”, son analizde, “aynı çağda olan” demek. Çağın nasıl bir çağ olacağını biz belirlemiyoruz, olan çağa uyacağımızı taahhüt ediyoruz: “Çağdaş Yaşamı Destekleme”...
Biz “o kelime”, “bu kelime” ile sonuçta Batı’ya karşı kendi tavrımızı tanımlandırmaya çalışıyoruz, ama bugün “modern” diye sınıflandırdığımız her şeyin Batı’dan çıkma olduğu olgusunu değiştirebiliyor muyuz?
“Konuya girmek zaman alır” demiştim. İşte, alıyor. Yazının son paragrafında aklımdaki sorunun bir ucuna şöyle bir değinebildim. Yani daha işimiz var.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
22.04.2025
31.03.2025
17.03.2025
10.03.2025
7.03.2025