Murat BELGE
Şûra dolayısıyla okullarda Osmanlıca öğretilmesi konusu gündeme getirilince, ben de düşündüklerimi yazmıştım. Bence alfabenin değiştiği günden başlayarak yapılması gereken bir şey olduğunu söylemiştim. Ama tabii ki böyle bir şey yapılmadı, çünkü zaten o günkü politika bu “Osmanlı geçmişi”nin unutturulması amacını içeriyordu.
Ama şimdi, bu tarihte bunu bir ders haline getirmek ne anlama gelir, ne kazandırır, bu da başka konu. Seçmeli ders olarak gereği tartışılmaz, ama “zorunlu” ders haline getirmek çok da akıl kârı görünmüyor… Enine boyuna düşünmek gerek.
Derken, her şeyi bildiği için hiçbir şeyi enine boyuna düşünmesi gerekmeyen Tayyip Erdoğan konuştu. “Konuştu” demek kulağa doğru gelmiyor. “Bağırdı” mı demeli, ne demeli, bilemiyorum. “…isteseler de, istemeseler de, öğretilecek ve öğrenilecek!..”
Ne oluyoruz, yahu? Neyin üslûbudur bu? Oyların isterse yüzde doksan dokuzunu alarak Cumhurbaşkanı seçilsin, böyle konuşma hakkını nereden alıyor?
Bu tabii “ilk” değil, alışılmadık bir şey değil, “sürpriz” falan değil, “son” olmayacağı da anlaşılıyor.
Bu bir “mizaç meselesi” de değil. Ya da, kısmen bir mizacın dışa vurması olsa dahi, kısmen de düşünülmüş, tasarlanmış bir politika.
Tayyip Erdoğan her konuyu bir kavga konusu haline getirmek üzere konuşuyor. “Bugün hava güneşli” demek istiyorsa, lafa “güneşli değil diyenin gözünü patlatırım,” diye başlıyor. Yalnız “mizaç” değil, “tasarlanmış politika” derken, 2002’den Gezi’ye kadarki yılları düşünüyorum: o süre içinde Tayyip Erdoğan’ın birtakım münasebetsiz çıkışları olmuştu. Ama çok seyrek. Üstelik, muhatap kaldığı türlü seviyesiz hakaret, suçlama arasında, soğukkanlı kalmayı başarıyordu.
Şimdi ise her gün bir kavga konusu çıkarıyor ya da her konuyu bir kavgaya dönüştürebiliyor.
Çünkü sanırım “gerilim” denen şeyin kendisine yarar sağladığına inandı.
Çünkü Gezi’den bu yana yatışmayan (yatışmasına izin de verilmeyen) bir gerilim atmosferinde yaşıyoruz. Bu atmosferde iki seçim yapıldı ve üçüncüsünün de eli kulağında. Yapılan iki seçimin sonuçları Tayyip Erdoğan’a uyguladığı taktiğin yanlış, kendisi açısından sakıncalı olduğu yolunda bir uyarıda bulunmadı. Çevresinde onun bu üslûbundan hoşlanan bir “taban” görüyor. Bu tabana onu bunu yuhalatıyor, istediğini yaptırabiliyor. Gezi olayları olurken birilerini zor zaptettiğini söyleyerek üstü hiç de örtülü sayılmayacak bir tehditte bulunmuştu. Bunu şimdi de, bir “koz” olarak, elinde tuttuğunu düşünüyor.
Bir süre önce, “şeriat bekçisi” türünden, bazı örneklerini sağda solda gördüğümüz, gayrıresmî bir milis gücüne yakınlık duyduğundan söz etmiştim. Davranışlarındaki keyfîlik dozu arttıkça, bu tür bir milis de gidişatın genel mantığına daha uygun hale geliyor. Dünyanın yakın tarihinde bu çeşit gayrıresmî ve kaba kuvvet hayranı milis güçlerinin birçok örneği var. Bunların bulunduğu hiçbir yerde meymenet kalmadığını biliyoruz ama Tayyip Erdoğan’ın bu gidişten bir rahatsızlık duyduğuna dair hiçbir belirti görünmüyor. Tersine, kendi yarattığı bu varlığın iradesine kendisi de teslim olacağı izlenimini veriyor.
Bu “gücün” tavında tutulması gerek. Bu da kutuplaştırmayı gerektiren bir ihtiyaç. Öyle olunca, konu “Osmanlıca eğitimi” olsun, ne olursa olsun, topluma bir kutuplaştırma, bir öfke, intikam, her neyse, böyle bir kılığa sokarak, bir “vesile” haline getirilmesi gerekiyor.
Toplumun gergin olmasına yol açacak “gerçek” sorunları zaten var. Üstüne bu “Erdoğan sorunları” da boca edilince, yangına körükle gidilmiş oluyor.
Bu da gerçekten büyük bir sorumsuzluk.
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025