Mustafa Karaalioğlu
Birbirini kovalayan olayların aynı zamanda bir öncekini unutturacak kadar keskin ve hayret verici olması Türkiye’nin üzerindeki soru-cevap yükünü azaltmıyor. Her yeni iddia, tartışma veya rayından çıkan icraat girişiminin kopardığı fırtına, benzeri başka bir dosyayı konuşulmaz kılıyorsa bilakis bundan endişe duymak gerekir. İktidar için böyle… Peker’in ağır ithamları yeni bir gündem oluşturduğu için 128 milyar dolar rezerv kaybının gündemden düşmesi kimse için teselli olamaz. Yahut da 128 milyar dolar gündeme geldiğinde Gara acısının sorgulanmaktan çıkması… Ya da Gara gündeme geldiği zaman o günlerde sürüp gitmekte olan Boğaziçi olayı, döviz kurunun patlaması, Merkez Bankası Başkanı’nın bir gece ansızın işten atılması ve siyasetin yargıya bitmek tükenmek baskısının muhtelif örneklerinin sessiz sedasız gündemden düşmesi… Veyahut da meşhur pudra şekerinin toz olup uçması…
Ne uçtular, ne düştüler. Hepsi hâlâ yerinde duruyor. Çünkü hiçbiri izah edilemedi ve hepsi hâlâ cevap bekliyor. Böyle olduğu için de kafa karıştırmaya devam ediyor. İnsanların zihni bir meseleden ötekine koşturup dursa da geri döndüğünde hepsini bir arada, sıraya dizilmiş olarak yeniden buluyor.
İktidar, ortaya yeni bir sorun çıktığında, öncekileri münakaşa yükünden kurtulduğu için “hiç yoktan iyidir” diyemez. Çünkü adı üzerinde iktidardır. Teker teker biriken sorunların yükü ağırlık yapar, çözülecek olursa da iktidarı kanatlandırır. Bugün ise, çoğu kendi ürettiği veya üremesine mani olamadığı veyahut da kriz haline geldikten sonra yönetemediği problemler nedeniyle iktidarın omuzundaki yük oldukça ağırdır. Kriz yönetimi böyle devam ederse daha da ağırlaşacaktır.
Kriz yönetimi deyip geçilemez zira, açıkça görülüyor ki başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere iktidar kadroları, mesaisinin önemli bölümünü bir süredir art arda gelen meselelerin iletişimine ayrılmıştır. Çözümüne değil iletişimine… Yanlış bir model; cumhurbaşkanı hükümet sistemi ve denetimsiz, tecrübesiz bir sistem aralıksız problem üretmekte ve ülke gibi iktidar da o problemlerin peşinden sürüklenmektedir.
Dolayısıyla, her eleştiriye, her meseleye “dış güçler” yaftası yapıştırarak bir yere gidilemeyecek. Problemler galerisi tam da bu yanlış politika yüzünden doldu taştı. Gerçekle yüzleşmek yerine hamasete, meseleleri konuşmak yerine slogana müracaatın neticelerini yaşıyoruz. Geldiğimiz noktanın iktidar açısından özeti şudur: Bütün dünya her bahaneyle Türkiye’ye kafayı takmıştır ve Türkiye’nin bundan kurtulması için de bu iktidara ve muhakkak surette Erdoğan’a ihtiyacı vardır. Herhangi bir meselede iktidardan açıklama, izahat, yüzleşme, araştırma, soruşturma isteyen bu özeti okusun, yerine otursun.
Mantık böyle olduğu ve başka da yol kalmadığı içindir ki suçlanan siyasetçi kim olursa olsun, suçlama ne olursa olsun “Hedef devlettir” denilmektedir. Dünyanın hiçbir demokrasisinde böyle bir indirgeme, böyle bir özdeşlik olmaz, olamaz. Yahut da ekonomisi baş aşağı giden hiçbir demokrasi, “Karanlık güçler bize operasyon çekiyor” diye eli kolu bağlı seyre dalmaz.
Ayrıca, kaç sene geçecek de iktidar ülkeyi dış güçlerden, karanlık ellerden, lobilerden, şundan, bundan kurtaracak? Ve ayrıca düne kadar bir parçası olduğumuz o dünya başımıza nasıl üşüştü ve onlar sabah akşam operasyon çekerken iktidar ne yapıyordu acaba?
Gerçekçi olmayan ve kendi içinde çelişkilerle dolu bir hikayenin her yeni krizde bir kez daha tekrarlanması; krizin olmadığı nadir zamanlarda bile tekrar tekrar anlatılması artık mana taşımıyor. Başı sonu belli bir hikaye, başı sonu karanlık ve cevap bekleyen gerçek hikayelerin yerini asla tutmuyor.
Can yakıcı sorulardan kaçıp, yerine zamandan, mekandan, şahıstan kurumdan bağımsız esrarengiz hikayeler anlatmanın sonu geldi artık.
Yazarlar
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
2.08.2025
21.07.2025
17.07.2025
14.07.2025
13.07.2025
26.06.2025
23.06.2025
21.06.2025
8.06.2025