Nabi YAĞCI-Taraf Yazıları
İnsana saygı, soyut bir şey değil, içi insana dair her şeyle doludur. Yaşam hakkı en önce gelir. Tüm dinler, “insanı öldürmeyeceksin” der. Yaşam üzerinde kimse mutlak tasarruf hakkına sahip değildir. Öldürmeyeceksin pasif bir değer ölçütüdür, yalnız öldürmemek değil bugün insanı yaşatmak gibi aktif bir sorumluluk da var. Deprem gibi doğal felaketlerdeki ihmalleri işte temelde bu nedenle eleştiriyoruz. Hatta aynı nedenle bunlara “ihmal” gözüyle bakmıyor, bu tür ihmalleri insana karşı işlenmiş bir suç olarak görüyoruz.
Çürük yapı inşa eden müteahhit sorumlu bulunup yargılanıyor, hapsediliyor da iktidar sahiplerinin, siyasilerin suçu yok mu? Olduğunu yazdık, tekrarına gerek yok. Var olmasına var da karşılığı, yaptırımı önemli.
Yaptırımı ise demokrasinin işlerliğine ve derinliğine bağlı. Başka deyişle insan hak ve özgürlüklerine saygıya.
Ne kadar demokrasi o kadar insan hakkı; Ne kadar insan hakkı o kadar demokrasi...
Peki, bizdeki ne kadar?
Bu ülkenin insanları olarak maalesef bir gram demokrasi için bir çuval keçiboynuzu yemek zorunda kalıyoruz. Aktif siyasi yaşamım boyunca yani 1960’lardan bugüne bu gerçeğimizin canlı tanıklarından biriyim. “Düşünce suçu” diye bir suçun olamayacağını anlatabilmek için yazdıklarımız çuvallar doldurur. İşte bunun için bir çuval keçiboynuzu diyorum.
Düşünce suçu diye bir suçun olamayacağını anlatan yazılar aslında dünyanın dönüyor olduğunu anlatmak kadar nafile bir çabaydı. Ama bizim ülkemizde buna zorunluyduk. Yeri geldikçe Türk Ceza Kanunu’nun düşüncelere zincir vuran kara ünlü 141, 142 ve 163. maddelerine karşı verilen mücadeleyi hatırlatmadan edemiyorum. Bu maddeler de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşınmıştı. Sonuçta bu maddeler kaldırıldı, cezaevleri boşaldı. Ama... Yerine bu kez de Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ve TCK 301 gibileri geldi. Bu maddelerin kalkmasıyla hiç mi bir şey değişmedi. Değişti elbet. Artık sosyalizm diyen, sınıf mücadelesi diyenler, vicdan ve din özgürlüğü talep edenler yargılanmıyor, Türkiye’de komünist partileri de kurulabiliyor. Ama...
Türkiye’nin insan hakları karnesi hâlâ zayıflarla dolu.
TMK ve 301 baş neden
İnsan hakları ihlallerine kaynaklık yapan yasal engeller yalnızca bunlar değil fakat günümüzde öne çıkanları bunlar. Taner Akçam hayırlı bir iş yaptı. Taner, Ermeni soykırımı gerçeğinin aydınlığa çıkabilmesi ve tarihimizle yüzleşebilmek için çok önemli çabalar harcadı. Çabalarının karşılığını gördü ve ülkemizde resmî tarihe karşı yürüyenleri bekleyen “ödülle” o da taltif edildi. TCK 301’den hakkında suç duyurusunda bulunulunca o da AİHM’e başvurdu. AİHM ise 301. Madde’yi “ifade özgürlüğünü ihlal eder” mahiyette buldu. Böylece Türkiye insan hakları ihlalleri konusunda bir kırık daha almış oldu.
TCK 301’e demokrat kamuoyu “katil madde” diyor. AGOS Genel Yayın Müdürü Hrant Dink’i ölüme götüren süreç bu madde üzerinden yürüdü. 301’in hışmına uğrayanlar içinde pek çok ünlü yazar ve düşünür var. Nobel ödüllü Orhan Pamuk gibi, Elif Şafak, Perihan Mağden, Baskın Oran gibi. Gazeteci olarak Rasim Ozan Kütahyalı da var. Bunlar isimleri kamuoyunca bilenenler, bilinmeyen daha pek çok kişi var.
Terörle Mücadele Kanunu barışa da engel
Kürt sorunu konusunda yazanlar için olduğu kadar siyasi mücadele verenler için de TMK bugün tıpkı kaldırılan eski 141, 142 ve 163. maddeler gibi işliyor. Başka deyişle TMK yalnızca düşüncelere yasak koymakla kalmıyor, aynı zamanda demokratik siyasi mücadelenin önüne dikilen engel durumunda.
KCK operasyonları TMK’ya dayanılarak gerçekleştirildi. Basına yansıdığı kadarıyla İstanbul’da yeni bir KCK tutuklaması dalgası başlatılmış, pek çok insan gözaltına alınmış. “Korkarım PKK’ye karşı sınırötesi operasyonunu içerde yeni bir KCK tutuklaması izleyecek” diye yazmıştım. Öyle görünüyor ki bu dalga sürecek.
Siyasetin alanını daraltarak barışı nasıl getireceksiniz?
Bunun mümkün olmadığını anlatan çuvallar dolusu yazı yazdık. Demek ki, bir gram şeker için daha da yazmak zorundayız. Yazarız, işimiz bu, ama yazık günah değil mi? Bilgisayar, internet çağındayız. Kitabı, gazeteyi, dergiyi yani düşünceyi sansürlemenin ve siyaseti daraltmanın yangına elekle su taşımak demek olduğunun anlaşılabilmesi için allahaşkına yazmamız gerekli mi?
Zamana da, yazana da, ceza görenlere de, mahkemelere de, ölenlere de, bu ülkeye de yazık değil mi?
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.05.2012
3.05.2012
30.04.2012
28.04.2012
26.04.2012
23.04.2012
21.04.2012
19.04.2012
16.04.2012
14.04.2012