Namık ÇINAR
Niçin “karpuz kesilmesini bile beklemeden” kaçıp gittikleri, işte şimdi belli oluyor, ufak ufak.
Kendisini halkına karşı sımsıkı kapatarak ceberut bir siyasi organ haline gelmiş denetlenemez bir yapının, çürük kokularını duyumsadık ve erkenden dile getirdik diye, söylemediklerini bırakmamışlardı bizler için. Ne hainliğimiz kalmıştı, ne selâmımızı alacak çevremizde bir kimse. Onca sıkıntılar çekmemize rağmen, fırsatını bulunca kendilerinin yapacak oldukları gibi, bir de utanmadan paraya-pula tav olduğumuzu ileri sürmüşlerdi. En “ağa babaları”nın itirafları karşısında, bakalım şimdi ne yapacaklar, göreceğiz.
Bense, bir dizi “askerî reformlar manzumesi”nin en başındaki“ilmik ucunun neresi olduğu” kavranana kadar, bıkmayacağım, usanmayacağım aynı şeyleri yazmaktan.
Bakın tekrarlıyorum:
Eğer “Genelkurmay Başkanlığı”nı bugünkü algılanma biçiminden alıkoymaz, bugünkü işlevselliğinden el çektirmezseniz, onu nereye bağlarsanız bağlayın, hiçbir şeyi değiştiremeyeceksiniz.
Kurum bile kendisine, resmî internet sitesinde “Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı” diyecek hâle gelmiştir. Oysa, Genelkurmay Başkanlığı sanki bir komutanlıkmış gibi ayrı, karargâhı da ayrı olarak zikredilmezler. Genelkurmay Başkanlığı’nın zaten bizatihi kendisi bir karargâhtır.
Pekiyi, neden böyle söyleniyor?
Çünkü bu ülkede Genelkurmay Başkanları, giderek “Silahlı Kuvvetler Komutanı”na dönüşmüşler ve kurumun devletten özerk ve bağımsız hâle gelmesinin önünü açmışlardır.
Gerçekte ise, “Başkomutan”a ya da bununla aynı şey demek olan “Silahlı Kuvvetler Komutanı”na ait bulunan o karargâhtaki kurmay heyetine, komutanlık bile değil, sadece başkanlık edebilirler.
Başkomutanlık ise, ülkedeki her hususun yürütülmesinden sorumlu olan “Başbakan” tarafından yürütülecekken, önce fiilen, sonra 1982 Anayasası ile de hukuken olmak üzere gasp edilerek, bu makam “sivil”lerin elinden alınmış bulunmaktadır.
Bu ilişkilerin çok mu önemi var? Bağlarsınız Milli Savunma Bakanlığı’na, olur biter... mi dersiniz acaba?
Hayır, olup bitmez; hiçbir şey değişmediği gibi, hatta korkarım, işler daha da kötüye gider.
Zira Silahlı Kuvvetler, kendi içinde kapalı devre modelli bu “Emir Komuta Kontrol Sistemi”nden mutlaka arındırılmalıdır.
Eğer “tespih taneleri”nin en başına konmuş bir “imame” gibi duran Genelkurmay Başkanlığı’nın bugünkü hâline göz yumarsanız, ardından şimdiki gibi içine giremeyeceğiniz ve ancak “püskülünden tutabileceğiniz”, sevk ve idare süreçlerinde yüzünüze duvar gibi kapalı ve denetlenemez bir kurumla yolunuza devam eder gidersiniz.
Bu kapalı devre sistemini nereye bağlarsanız bağlayın, değişen hiçbir şey olmayacaktır. Çünkü önemli olan nereye bağlandığı değil; demokrasi teorisinin bir gereği olarak, nihai yüksek komutanlığın ilgili sivil organ tarafından “bilfiil” yürütülüp yürütülmediğidir.
Doğru sistem şudur:
Üç Kuvvet Komutanı, Başkomutan konumundaki Başbakan’ın , aracısız ve direkt olarak emrine girerler. Genelkurmay Başkanı da, kurmay heyetine başkanlık yaparak, hem Başkomutan hem de Silahlı Kuvvetler Komutanı mevkiindeki Başbakan’ın, tüm TSK’yı sağlıklı bir şekilde yönetebilmesi için, Genel Karargâh hizmetlerinin çekip çevrilmesine memur edilir. Şimdi artık tespihin imamesi halkın seçtiği en yüksekteki sivildir ve TSK da, kendi içine kapalı bir sistem olmaktan çıkmıştır.
Böylece Türkiye’nin “Askerî Anafikri”ni hükümet belirleyecek; Başbakan da, kendi karargâhı, “kendi mutfağı” konumundaki Genelkurmay Başkanlığı’na yürütmenin “fikr-i müdür”üne göre emirler verecek; o heyeti bu emirler doğrultusunda çalıştırarak, Genelkurmay Başkanı’nın “paraf”ıyla “Sayın Komutan’a arz” diyecekleri çözümleri, sonunda getirtip kendi önüne koydurtacaktır.
İşte o zaman o karargâhlarda, “yeni yasama döneminde CMK’da ve askerî hukuki mevzuatta yapılması düşünülen yeni düzenlemelerin neler olabileceği” üzerinde, şimdiki gibi re’sen değerlendirmeler yapılamayacak; sistem, bütünüyle Başbakan’ın ve hükümetin kontrolünde yürüyecektir.
Demokratik bir toplumda sivil-asker ilişkilerinin püf noktası, o ülkeyi yönetmek için seçilerek işbaşına gelmiş olan hükümet ile, o yurdu dış düşmandan korumak için kurulmuş olan ordunun birbirlerine entegre olacakları “Komuta Kontrol Sistemi”ndeki ilkelerde yatar.
Eğer bu ilkeler, usulünce düzenlenmemiş ve ilişkiler de demokratik rejimlerdeki kurallara göre kurulmamışsa, o hükümet ister iktidara en yüksek oy oranıyla gelmiş, o ordu da ister en teknolojik ve pahalı silahlarla donanmış olsun; en basitinden, uyumla çalışamayacaklardır.
Bu da o kuruma, devletin bünyesindeki varlık nedenine aykırı şekilde geliştireceği özerk bir yapılanma kültürü zerk eder ve tüm zart-zurtçu görüntülerine rağmen, en küçük hücrelerine kadar denetimsiz kalmasına ve o oranda da disiplinsiz olmasına yol açar. Ele avuca gelmeyerek, mutlak anlamda emre de girmediği için, yürütmenin elindeki bir dış politika enstrümanı olmaya da yaramaz. O yüzden de, küresel ilişkilerin güçlü bir yerinde durmadaki işlevi daima eksik kalır.
İş bununla da bitmez. Ayrıca o koşullarda, şimdi burada uzun uzadıya sıralayamayacağımız bir sürü nedenselliklere dayalı olarak, o ülkenin sosyo-kültürel ve ekonomi-politik yapısı da, bir “güven toplumu”na dönüşmeye el vermez olur.
Analitik değerlendirmelere bön bakan sözde solcuların, Türkiye’nin geçmiş zamanlara ait nispi geri kalmışlıklarının faturasını sadece “emperyalizm”lere kesme kolaycılıklarındaki at gözlüklü kafalarını kaldırıp da; emre girmeyi dahi bir türlü öğrenemeyen bir ordunun, bu yoksunluklara şimdiye kadarki katkısının neler olabileceğine yoğunlaşmalarının vakti, sanırım gelmiş de geçmektedir.
Zira, zenginleşmenin ya da fakir kalmanın iklimlerindeki gerçek ölçüt, güven ortamının varlığında yahut yokluğunda solunan oksijen miktarıyla tanımlanmaktadır.
Orduları demokratik ilkelere uymada ayak sürüyen toplumlar, bir bakıma zehir solumaları yüzünden de geri kalmış olan halklardan sayılırlar.
Eski Genelkurmay Başkanı’nın itiraflarındaki Türkiye, artık hepimizin gerilerde kalmasını dileyeceği kâbusların kalıntısı olmalıdır. (Pazartesi sürdüreceğim...)
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016