Namık ÇINAR
Marx’ın “sermaye”den yola çıkarak insanlığa yeni bakış açıları getirmiş olduğu muazzam eseri “Kapital” üzerine sonsuz sayıda eser kaleme alınmış olmasına rağmen, bu sefer o “sermaye”ye ilk kez aynı yerden bakarak “Kapital”in yüzelli sene sonraki yeni versiyonunu deneyen genç bilim adamıThomas Piketty, lâfa aşağı yukarı şöyle başlıyor:
“Sermayenin getiri oranı büyüme oranının üstündeyse, oradaki zenginliğin paylaşımı adaletsizliğin terazisinde tartılır.
Geçmişten gelen finansmanın, gayrimenkulün, kiranın ve her türlü rantın kârlılığı, otomatik olarak üretim ve gelirdeki artış ritminden çok daha hızlı büyüdüğü ve miras yoluyla elde edilmiş servet yaşam süresince çalışarak elde edilen servetten daha baskın hâle geldiği zaman, demokrasiye ve liyakate dayalı değerler de gelişmez.
Sosyopolitik sonuçlar ise, kendini dinsel ya da ırksal milliyetçi içe kapanmalarla gösterir.”
Peki, biz ne yapıyoruz?
Biz, Küba’ya cami yapmak için dünyanın öbür ucuna giden Erdoğan’ın çiftliğindeki kümeste, dönene kadar çöplenelim diye yemlediği “su içer Allah’a bakar” kabilinden tavuklar olarak, MİT’in başındakiHakan Fidan şu yüzden mi böyle yaptı da, bu yüzden mi şöyle yapmadı akıldânelikleriyle, habire osuruktan tayyareler uçurup duruyoruz havada.
Belli ki Erdoğan’ın has adamı Hakan Fidan bile herkeslerden daha fazla işkillenmiş olmalı ki, o dahi ufak ufak önlemlerini alıyor.
Çünkü biliyor ki kendisini siyasete yakıştırmamak, gözden çıkarılmış ileri karakol görevlilerinin muharebede vakti gelince asıl mevzilere geri çekilmelerini istememek gibidir.
Subaylık ile astsubaylık arasındaki ayrı dünyalar ilişkisini bilfiil yaşamış biri olarak, yüksek memurluk yerine siyasetteki ısrarının altında yatan, yapılanların sorumluluğunun bürokrasinin sırtından siyasilerin omuzlarına yeterince sirayet ettirilmediğinin yanı sıra, liderin iki dudağı ucuna değil de artık Meclis güvencesine ihtiyaç duymakta olduğunun da endişesidir.
Yani, yağma yok; aranızda varsam, aynı statüde olacağız, demeye getiriyor.
Kaldı ki, sandığa şu ramak kala günlerde, mevsimlik işçi hareketliliği içinde oldukları gözlenen yandaş bürokrasinin istifaya mezun kapıkulu sipahileri, zırhlarına bürünerekten, pusatlarını kuşanaraktan, konçlarını sıkılayıp çarıklarını bağlayaraktan, denklerini de hazır edip; kâğıt üstünde hangi ilin reayasını temsile memur edileceklerse, huşu ile önlerini ilikleyip secdeye durdukları padişah efendilerinden, yüzlerine sinmiş riyakârlıklarını da yarıştırarak, dirliklerini bekler dururlar, sefer görev emri almış redif askerleri gibi.
Hani Red Kit’te, Colorado altınına hücumda;
kasabanın barından tekerlekli sandalyesiyle fırlayan mı istersin;
onun hemen yanında ön tekeri kocaman yeni icat bisikletin selesine melon şapkalı birini mi yakıştırırsın;
biraz ötede kambersiz düğün olmaz diyerek depara kalkmış o herkesin iyi tanıdığı cenaze levazımatçısına mı rastlarsın;
daha yanda asimile olmuş ama kendisini beyaz adam gibi sarı madenin büyüsüne kaptırmış bir Kızılderili’ye mi denk gelirsin;
ya da gözlerin, hani şu bizim 17/25 Aralık’ın dört malum şahsiyetini andıran Daltonlar’ı ve ilave olarak daPot Poker’i mi arar;
tıpkı bu çizgi romanın altın arsızlığını sergilemeye yeten tek karesi gibi, bizde de ne ararsan tekmilini bulabileceğin bir yozluklar panayırını şu günlerde izleyip lâhzada görmek mümkün.
Çünkü bizleri nedense kurtarma ideali ile yanıp tutuşan, dün memurken artık biraz da vekil olmak isteyen birtakım tuhaf adamlar, sözde bizi temsilen ama bize rağmen ve bize yaranmaya ihtiyaç dahi duymadan, bizim namı hesabımıza Meclis’e girmeye can atıyorlar.
Eğer bu ileri demokraside onların kimlerden oluşacağını sultan belirler ve tüm yetkileri de kendinde toplarsa, biz daha güzel tedip ve terbiye edilir imişiz.
Thomas Piketty, dünyayı ve daha ziyade bizim gibi toplumları hiç de iç açıcı şeylerin beklemediğini söylüyor.
Ne ki, biz başka teranelerdeyiz.
twitter@cinarnamik
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016