Orhan MİROĞLU
Çözümün bir ihtimal olmaktan çıkıp, gerçeğe dönüşmeye başladığı her süreçte, Kürtler’e dönüp, özetle ve hülasa ‘savaşmaktan başka çareniz yok’ diyenlerle, Öcalan’ın silahsızlanma konferansını tartışmak için sekretarya talep ettiği şu son günlerde, ille de üçüncü göz diye tutturanlar aynı adamlar.
İçlerinde Türkiye’yi terk etmeyi düşünenler bile var(mış)!
İstedikleri gibi yönetilmiyorsa bu ülke batsın, bir türlü batmıyorsa terk et gitsin!
Kürt savaşıyla batsın, bu olmuyorsa Alevi-Sünni çatışmasıyla veya Irak’a, Suriye’ye orduyu savaşa göndererek batsın, ama yeter ki batsın!
Ortak vatanımız, ortak ülkemizdir Türkiye.
Ama içimizden birileri bu ortaklığı ve bu vatanı asla hak etmiyor.
Türkiye, onu hak edenlerle hak etmeyenlerin ülkesi haline geldi.
O büyük acılardan sonra, barışı konuştuğumuz her defasında, binbir dereden su getirip, Kürtlere savaşmaktan başka çareniz yok diyorsa bir insan, Türkiye’yi nasıl hak eder?
Aynı şekilde, PKK’yle savaşı hala bir çözüm gibi görenler, milliyetçi ve yurtsever sayılabilir ve Türkiye’yi hak ederek yaşamak diye bir şey varsa, bu hakka layık olabilir mi?
***
Tutturmuşlar üçüncü göz de üçüncü göz..
Behey iki gözüm, neye yarayacak şu ‘üçüncü gözünüz’ deseniz, alacağınız makul bir cevap yok kesinlikle.
Çözüm süreci sanki, içerdeki milli güçlerin sahip oluğu zaaflar nedeniyle bazen tekliyor da, Amerikalılar veya yabancılardan oluşacak bir heyet bu teklemeyi sona erdirecek gibi bir algı yaratılmaya çalışılıyor.
Üçüncü göz diye adlandırılan yapıda yer alacak kimseler neyi gözleyecek acaba, gerçekten merak ediyor insan.
Çözüm sürecinin en zayıf karnı şiddettir, silahsızlanmadır ve silahlı mücadeleye son vermeye razı olmaktır.
Buna razı olan bir PKK var ama karşısında hala savaşmak isteyen bir devlet, savaşa ihtiyaç duyan bir hükümet olduğu için mi PKK silahsızlanmayı tartışamıyor ve çözüm sürecinde ileri bir aşamaya geçilemiyor?
Amerikalılar veya başkaları PKK’yi silahlı mücadeleyi terk etmeye ve liderinin yürüdüğü yolda yürümeye davet edip ikna mı edecek?
Üçüncü göz diye atıp tutanlar da çok biliyorlar ki, PKK’yi silahsızlanmaya davet edip ikna edebilecek olan yeryüzünde bir tek kişi var, o da Abdullah Öcalan’dır.
Ve çözüm sürecinin başarıya ulaşmasını dileyen ve isteyen herkes de çok iyi biliyor ki, çözüm sürecinde ilerlemek için PKK’nin silahsızlanmaya razı olması gerekir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konuda yaptığı açıklamaya katılmamak elde değil. Akil insanları da izleme kurulu-üçüncü göz tartışmaları bağlamında yorumlamış Sayın cumhurbaşkanı ve şunları söylemiş:
‘Akil insanlardan herkes kendi inancına göre söyleyebilir (Üçüncü gözü talep edebilir anlamında) Ama canı yanan tabi onlar değil. Akil insanlar içinde kaç tane canı yanan var bilmiyorum. Şu anda bizim 50 bine yakın şehitlerimizin ailelerinin canı yanmış. Onların nasıl baktığı ne dediği de önemli. Diyarbakırlı anneler meselesi var. Onların çocukları dağa kaçırılmış, bu çocuklar niye gelmiyor acaba? Bu anneleri ciğerleri dağlarcasına ağlatmaya kimin hakkı var?’
Sayın cumhurbaşkanının bu tespitini bakıyorum da, hiç kimse tartışmadı ve üstünde durmadı.
Oysa çözüm sürecine yeni türbülanslar yaşatmak için ortaya atılan üçüncü göz tartışmalarına verilmiş en güze cevaptı bu.
Savaş mağdurlarının bir barış veya çözüm süreci içinde bu kadar sessiz kaldığı veya sessizleştirildiği bir dünya deneyimi daha yoktur. Şu dünya deneylerini, aynı isimlerle İrlanda’da, İspanya’da senede en az dört defa sözüm ona çalışanlar, bu kirli savaşta evlatlarını, kızlarını kaybeden Türk ve Kürt annelerin ne düşündüğünü merak ettiler mi?
Ruhsal, sosyal, siyasal, ekonomik ve insani manada zor yıllar yaşayan ve hatta egemen Kürt ulusal psikolojisine ters düşen mazileri ve konumları itibariyle derin bir iç çatışma korkusu ve beklentisi içinde olan korucular ne düşünüyor acaba, şu çözüm sürecinde kimse merak etti mi?
Ya Erbil’de ve Avrupa’nın dört bir yanında yaşayan binlerce eski PKK’li onlar ne düşünüyor, bunun bir barış süreci için hiç mi önemi yoktur?
Var mısınız, savaşta canı yananlar, kim olursa olsun, üçüncü göz olsun!
Abdullah Öcalan’ı PKK’yi veya hükümeti izlemek ve gözlemek için değil, ama hayatlarını söndüren bir savaştan sonra onları neyin beklediğini görmek, tanıklık yapmak ve çözüm sürecini ödedikleri bedellerin o ağır hafızasından geçirip sınamak için, savaş mağdurları üçüncü göz olsun!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.04.2016
13.04.2016
11.04.2016
10.04.2016
8.02.2016
6.02.2016
5.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
30.03.2016