Oya BAYDAR
Gençliğimde bir tiyatro oyunu vardı. Hatırladığım kadarıyla, Bir gece bir adam yolda giderken'di adı. Rahmetli Altan Arbulak'ın başrolde olduğu oyunda adamcağızın başına gelmedik kalmazdı. Hele yanlışlıkla aşk iksiri içtiği, sonra dört bir yana "Biri beni öpsün, biri beni öpsün" diye feryat figan koştuğu bir sahne vardı ki, hatırladıkça bugün bile gülerim.
Neden durup dururken hatırladım ki bu oyunu! İnsan yaşlanınca geçmişe dönüyor, belki de ondandır. Bir de, aşk iksiri değil zehir içtiğimizden, milletçe "Biri bizi kurtarsın, biri bizi kurtarsın" diye feryat edip duruyoruz, belki de bundandır.
Geceler kötü. Gecelerimiz korku filmlerindeki tekinsiz gecelere, şafaklar cadı masallarındaki kanlı şafaklara benziyor. Neye uyanacağız, neyle karşılaşacağız, kendimizi nerede bulacağız, bilmiyoruz. Sadece bencileyin "olağan şüpheli hainler" değil, korku filminin yapımcıları, yönetmenleri, senaristleri, aktörleri ve figüranları hariç 83 milyon aynı belirsizlik, aynı kaygılar, aynı şaşkınlık içinde.
Neden? Çünkü...
Çünkü ülkece, milletçe -sadece bugünümüz değil yarınlarımız da- tek bir adamın keyfine, çıkarına, kararına, buyruğuna bağlı. O'nu ne anayasa, ne yasalar, ne hukuk, ne millet iradesi, ne de sağduyuya çağrı bağlıyor. Bir gece yarısı bir kağıt üzerine karaladığı, altına da imzasını attığı satırlar ertesi sabah kanun oluyor.
Devletin en kahhar, en şoven milliyetçi, en faşizan kesimlerinden aldığı tam destekle, yerli ve millî İslamo-faşizmin inşasına hız veren, her şeye yetkili ama sorumsuz "şahsım", şu günlerde kendi sınırlarını bile zorlayan bir ruh haline kapılmış durumda. Neyi amaçladığı, ne yönde gittiği belliyse de, ne zaman ne yapacağı, bir gece ansızın paşa gönlünün ne isteyeceği belli değil. Kaygı ve korku da asıl bu yüzden. Ya, Allah göstermesin, beden veya ruh sağlığı bozulursa, ki bu kadar büyük yük altındaki her zaman beklenebilecek insanî bir durum; ya böylesine bir kriz döneminde depresyona girerse; ya bir öfke veya zaaf bunalımı sırasında, bugün yaşadıklarımızdan da bin beter tasarruflara, kararlara, kanunlara imza atarsa!..
Olmaz olmaz demeyin
Bir geceyarısı bir imza ile Merkez Bankası Başkanı değişiyor. Ülke ekonomisi ağır bir türbülansa giriyor, uçak yere çakıldı çakılacak. Bir geceyarısı İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılıyor, kadınlar ayakta, uygar dünya vahvahta. Bir şafak vakti ülkenin en önemli insan hakları savunucusu ayağında terlikleri üstünde pijamasıyla sabah namazı için abdest alırken Meclis binasından yaka paça çıkarılıp karakola götürülüyor. Yargıya bir tâlimatla, bir fısıldamayla milyonlarca oy almış bir partinin kapatılması, milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması gündeme geliyor ve gereği yapılıyor. Fırsat bu fırsat, an bu an: "Daha, daha, soyun, soyun," diye bağırıyor çığırtkanlar. "Meclis isterse hilafeti getirebilir," manşetleri atılıyor. Getirirse hiç şaşmayın, olmaz, yapamazlar, demeyin. Geceyarısı atılacak bir imzayla o da olur.
Bu gidişatı kim, kimler engelleyecek? Cumhur İttifakı'nın sadece ortağı, destekçisi değil suça azmettiricisi, vurucu çete gücü, kalkanı olan Bahçeligiller mi? Onun AKP içindeki uzantıları mı? Cahil cühela, kişiliksiz, kimliksiz danışmanlar ordusu mu? Hiçbir işe bakma yetkisi olmayan, noter kâtibi sözde bakanlar mı? Aile yakınları mı?
Herkes biliyor ki: hiçbiri.
Elma dersem çık, armut dersem saklan ey muhalefet
Bu çöküş ve cinnet ortamında oynanan saklambaç oyununda muhalefeti arıyoruz. "Elma, elma" diye avazımız çıktığınca bağırıyoruz. Muhalefet yok, oyunu terk etmiş. Daha doğrusu oyun parkının dışında, sokak aralarında oynuyor.
Gergerlioğlu'nun mahkûmiyet kararının okunacağını benim bile bildiğim o gün, CHP milletvekilleri ya Güneydoğu'da esnaf ziyaretinde ya da Boğaziçili öğrencilerin davasının görüldüğü Çağlayan'da boy gösteriyorlardı, ya da bir yerlerde arazî olmuşlardı.
Ey; Meclis'in saygınlığı, halkın iradesi, demokrasi, insan hakları lâflarını bol keseden kullanan CHP'li vekiller! O gün Meclis'te Gergerlioğlu'nun etrafında etten duvar örmemişseniz, gece HDP grup odasında onunla birlikte sabahlamamışsanız, Başkanınız HDP'ye telefonla geçmiş olsun demekle yetinmişse (ki buna bile buldumcuk olduk) bu sözleri bir daha nasıl ağzınıza alırsınız! Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması gündeme geldiğinde, "Anayasaya aykırı olduğunu biliyoruz ama evet oyu kullanacağız" demiş, sonrasında hiçbir özeleştiri yapmaya gerek duymamış olanlardan bunu beklemek abes ama yine de çaresizliğimizden bekliyoruz işte.
Gelelim İYİP'e… Ne çok yönlü simge özelliği taşıyan Gergerlioğlu olayında, ne HDP'nin kapatılması konusunda Meral Hanım ağzını açmıyor ama yerine konuşturduğu başkan yardımcıları, maşallah, Bahçeli'den geri kalmıyorlar. Demokrasiyi savunmayı onlardan mı bekleyeceğiz! Ağızlarının içine bakıp "d" dediklerinde "Ay galiba demokrasi demek istediler" saflığıyla sevinenlerimiz de yok değil yani.
Ya Saadet Partisi? İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasına zil takıp oynayan Saadet Partisi neyin muhalefeti Allahınızı severseniz? Olsa olsa Erdoğan'ın şahsının muhalefeti; Şahsım'ın Asiltürk'giller nezdindeki çabalarına bakılırsa, belki de gelecekteki ittifak ortağı…
Adı duyulan, duyulmayan, irili ufaklı diğer muhalefet partileri de, ya DEVA ve Gelecek gibi tweet atıp demeç vermekle meşguller ya da İnce'ninki, Sarıgül'ünkü gibi arazi olmuş üç maymunu oynuyorlar. Zaten onlar muhalefet değil iktidarın Truva atları.
Desen: Selçuk Demirel
Peki havlu atmalı, umutsuz mu olmalıyız?
Aksine… Kendimi çok kötü hissetmekle birlikte ne zamandır ilk defa umutluyum. Birincisi, cami duvarına bu kadar işeyenleri çarpacak ilahî bir güç vardır mutlaka. O güç iktidarı olduğu kadar muhalefeti de uyarabilir, zorlayabilir, yola getirebilir. Savcılar, çeteciler hemen kulaklarını dikmesinler! Hak-hukuk-adalet diyen milyonların seslerini, istemlerini, itirazlarını birleştirmesinden doğacak gücü kastediyorum.
İstanbul Sözleşmesi için, kadınların, çocukların hakları için ayaklanan kadınlar; ülkenin dört bir yanında çevre katliamına, su-orman, tarla talanına isyan edenler; aş-iş- ekmek peşindeki milyonlar, hakları için direnen işçiler, emekçiler, köylüler, tarım üreticileri; bizleri kurtarmak için hayatları pahasına çalışan sağlıkçılar, insan hakları savunucuları, kendi hakları ve bütün insanların hakları için mücadele eden milyonlar…
Gerçek muhalefet bu, ve bu muhalefet tabanda AKP'nin, CHP'nin, Saadet'in, İYİP'in, HDP'nin, bütün partilerin içinde. Bu muhalefet sağda, solda, Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Rum, Ermeni, diğer azınlık, Sünnî, Alevî, Müslüman, Hıristiyan, inanan, inanmayan bütün kesimlerde.
Bu kafada giden, ne kadar elma elma diye bağırırsak bağıralım olması gereken yerde ortaya çıkamayan muhalefet partileri, pamuk ipliğiyle bağlı seçim ittifaklarından medet umarak oy peşinde koşmakla yetindikleri sürece ne kitlelerin güvenini ne de seçmenin oyunu kazanabilirler. Ama herkes için hak-hukuk-adalet- demokrasi diyerek tabanlara seslenip demokrasi cephesi olarak alanlara çıktıklarında, kendilerini de ülkeyi de çöküşten ve bu cinnet havasından kurtarabilecek güce erişirler.
Hiç yakınmayın. O gece sizler uyuyorsanız; hangi kesimden, hangi siyasetten, görüşten, inançtan, kimlikten olursa olsun mağdurun yanında durmuyor, onu korumuyorsanız, bir adam bir gece kafası bozulunca her şeyi yapar. Ve sizler de, bizler de yapılanları hak etmiş oluruz.
Çözüm var, umut var. İş ki artık sorunun seçim falan olmadığını, İslamo-faşizmi engellemek olduğunu, bunun ise ancak bütün demokrasi güçleri ve milyonlarla birlikte başarılabileceğini görelim, anlayalım.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024