Serpil Çevikcan
Türkiye-ABD ilişkileri kritik bir dönemeçten geçiyor.
İlişkilerin sağlıklı zemine taşınması için hassasiyetlerin dikkate alınması zorunlu.
8-9 Mart’ta, Suriye için kurulan teknik komite çerçevesinde, ABD ile bu ülkede masaya oturan Türkiye’nin net tavrı da yapıcı tutumu da ortada.
ABD için aynı netlikten söz etmek ise çok güç.
Tam da 8-9 Mart’taki görüşmeden ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun önümüzdeki hafta yapacağı ziyaretten önce, ABD odaklı gelişmeler de bu düşünceyi yeniden besledi.
Büyükelçilik niye kapandı?
ABD Büyükelçiliği, geçtiğimiz pazar günü, İngilizce sitesinden, güvenlik tehdidi nedeniyle hizmet vermeyeceğini açıklayarak, kapılarını pazartesi ve salı günleri kapattı.
Aynı akşam, ABD istihbarat birimlerinin bildirimiyle, emniyet ve istihbarat birimlerimiz DAEŞ’li olduğu değerlendirilen hücreye operasyon düzenledi ve Samsun’da yabancı uyruklu 4 kişi yakalandı.
Bu kişilerin sorgusu sürüyor.
Gelen bilgi, “ABD elçiliğine canlı bomba ya da bombalı araç saldırısı düzenlenecek” olmasına rağmen ne silah ne de patlayıcıya ulaşılamadığı ve bu durumun ABD’lilere bildirildiği yönünde.
Hatta, ABD istihbaratının verdiği şüpheli isimlerle, diğer ayrıntıların bile birbirini tutmadığı saptandı.
Dahası, büyükelçiliğin iki gün kapalı tutulmasına yol açabilecek düzeyde bir tehdit de tespit edilemedi.
İki gerekçe
ABD, baştan bu yana Zeytin Dalı harekâtının sınırlı tutulması gerektiğini, operasyonun DAEŞ’le mücadelede zafiyet yarattığını söylüyor.
Bu nedenle, Ankara’da, Afrin’e yaklaşıldıkça, bazı gelişmelerin yaşanabileceği bekleniyordu.
Ankara’nın değerlendirmesi net.
ABD, büyükelçiliğin sağlam olmayan gerekçelerle kapalı tutulması yoluyla şu mesajları vermeye çalıştı:
1- DAEŞ, sınır güvenliği sağlansa da Türkiye’nin başına bela bir örgüt. Zeytin Dalı harekatı mücadelede zafiyet yaratıyor. Bu nedenle DAEŞ’le mücadeleye odaklanılması gerektiği.
2- Tam da turizm sezonu yaklaşırken, Türkiye’ye karşı bir güvensizlik algısının oluşturulması.
Ortada, yine başrolünde ABD’nin olduğu, bir oyun içinde oyun var.
Bölgeden gelen haberlere göre, aynı ABD, daha birkaç hafta önce, kara gücü YPG’nin, 400 DAEŞ’liyi serbest bırakmasına ve bunların 120’sinin YPG’nin yönettiği SDG saflarına katılmasına onay verdi.
ABD, YPG ile birlikte cezaevlerindeki DAEŞ’lileri sorgulayıp, yerel halktan, aşiretlerden olanları eğiterek SDG saflarına katıyor.
DAEŞ’i bahane eden ABD, DAEŞ’lileri SDG saflarına, YPG’nin yancılığına alıyor.
S-400 üzerinden yaptırım mesajı
ABD’nin operasyonları bunlarla sınırlı değil.
Bir yandan da Rusya’ya dönük yeni uygulamaya koyduğu yaptırımlar üzerinden çalışıyor.
Türkiye’ye Rusya’dan aldığı S-400’ler nedeniyle yaptırım uygulanabileceği mesajları veriyor.
Kısa süre önce ABD Dışişleri Bakanlığı’nın davetiyle Pentagon’da misafir edilen Türk gazetecilere açıklama yapan hükümet yetkilisinin, “S-400’lerin tedarikine yönelik endişemiz var. Türkiye’yi, ABD Kongresi’nde yeni kabul edilen kanun çerçevesinde yaptırımlarla karşı karşıya bırakabilir” sözleri bu düşünceyi pekiştiriyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, geçtiğimiz günlerde yaptığı, “Türkiye, S-400’leri alacağı zaman Rusya ile anlaşma yanlıştır, yaptırım uygulayabiliriz diyeceksin. Taviz vermeden kendi hedeflerimize yürüyeceğiz” açıklaması, ABD’nin verdiği mesajları da Türkiye’nin tavrını da ortaya koyuyor.
Bu tabloda ABD-Türkiye ilişkilerinin normalleşmesini beklemek ne kadar gerçekçi?
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2018
25.05.2018
23.05.2018
19.05.2018
16.05.2018
12.05.2018
9.02.2018
5.02.2018
2.02.2018
28.04.2018