Şeyhmus DİKEN
Artık hepimizin malumu! İktidardaki zorbanın dışında diğer partiler, genel kamuoyu ve dahi seçmen iradesi “yeniden seçim” istemediği halde sırf 7 Haziran seçim sonuçları istediği gibi olmadı diye hem saraydaki hem de emrindeki “bir daha seçim” dedi. Karşı çıkanlara rağmen eyvallah etmedi ve olacak dedi. Tarihi de saptadı, 1 Kasım dedi.
Geldik mi 1 Kasım’a. Yarın seçim olacak! Yarın “olağan bir seçim” olmayacak muhtemelen. Herkesin sinir katsayısı, gerginlik modu hayli yüksek. Çünkü Ankara’daki muktedir bu kadar çok seçimi istiyorsa, bu kadar çok tek başına iktidar olma konusunda ısrarcı ise, bu kadar çok hiçbir demokratik, yasal, hukuki mevzuyu dikkate almadan adeta silip süpürürcesine muhalifleri susturarak seçim diyorsa! Seçim günü neler olabileceği, neler yaşanabileceği kaygılarının had safhada olması gayet doğal. Dileriz kaygılarımız boşa çıkar. Ama seçimlere birkaç gün kala medyaya acımasız saldırıda pervasızlık, yaşanacakların en sıradan örneği gibi duruyor; orta yerde…
Üstelik cumhurbaşkanı herkesin gözlerinin içine içine bakarak “Bütün bunların 1 Kasım akşamı biteceği sanılıyorsa, boşuna! 1 Kasım’dan sonra da mücadele devam edecek” diyor.
O halde ne yapmalı! Lenin’in 100 yıl önce sorduğu ve kitabına ad olan hâli ile! Ne yapmalı.
AKP iktidarı devletin olanca gücünü de arkasına alarak korkunç bir muktedirlik hükmü ile zulmünü abad ediyor.
Bu ülkede direnen en örgütlü güç olan Kürt siyasetinin başat aktörü olduğu legal yapı Halkların Demokratik Partisi başta olmak üzere muhalefet eden / etmeye yeltenen hiçbir güce fırsat vermiyor. Tümünü birbirine çarparak “terörize / kriminalize” etmede bütün devlet aygıtlarının gücünü, aktivasyonunu kullanıyor.
Üstelik daha önceki dönemlerde olduğu gibi her daim “terörize” edilen, “terörist” diye lanetlenen HDP ve geleneği çizgisi yalnız değil! CHP ve MHP de sisteme angaje ve entegre partiler olmalarına rağmen bu lanetlenme, ötekileştirme ve “teröristler”le aynı dili konuştukları muktedir dilinden nasiplerini alıyorlar.
Tabi en büyük mağduriyeti Halkların Demokratik Partisi-Demokratik Bölgeler Partisi örgütlülüğü yaşıyor. Seçilmiş belediye eşbaşkanlarının neredeyse dörtte biri ya görevden alındı, ya hapsedildi, ya da ikisi birden. Parti binaları bindirilmiş kıtalardan oluşmuş gaza getirilmiş güruhlarca yakılıp, taşlanıp tahrip edildi. Barış isteyenlerin mitinginde ülke tarihinde görülmemiş büyük kitlesel ölümlerin yaşanması sürecine seyirci kalındı, adeta çanak tutuldu. Katliam adım adım ben geliyorum dedi.
Halkların Demokratik Partisi, kelimenin tam anlamıyla “eşitsiz” ve adil olmayan bir seçime girmek zorunda bırakıldı. “Miting yapmama” kararı vermek zorunda bırakılarak, yeni katliamlar yaşanmasın diye miting “yaptırılamaz” hâle getirildi. Mevcut durumun adına “demokratik seçimler” denebilecek bir dönemsel okumada ne büyük bir felaket olabileceğinin okumasını yapmak gerek.
Daryush Shayegan; “Babil Kulesi, yalnızca dillere ilişkin bir gerçeklik olmaktan ziyade, zihniyetlere ilişkin bir gerçekliğe dönüşmektedir. Dini sayıklama; devrimci saplantı; kadınların özgürleşimi; günden güne ciddiyetsizleşen ütopyalara doğru gerileme; yıldız savaşları; elden düşme inanışların yeniden ortaya çıkışı; içinde düşüncelerin, inançların ve dünya görüşlerinin oynaştığı bir tür kaleydoskopta birbirlerini izlemektedirler”*derken sanki mevcut hâli okuyor. Sahiden ve tek renk bir kaleydoskop içinde bir dünya kurma derdindeler.
Sabah sandık başına gidilecek, eğer bir önceki gece hala başınıza / başımıza bir “iş” gelmemişse! Çünkü eşkıya’nın gece (hatta gündüz) ne yapacağı bilinmez / belli olmaz.
Siyasal ve insani varoluş meselesi farkındalığıyla oyumu Halkların Demokratik Partisi’ne vereceğim. Halkların Demokratik Partisi’nin vekil adaylarından azade bir tercihle bu siyasal yapının ve geleneğinin mağduriyenin “Mazlumdan yana ama Mağrur ve Muktedir” bir kimlikle siyaset sahnesinde “kalıcı” bir yer edinmesi istenci bilinciyle sandık başına gidilmesi düşüncesindeyim. Bu sebeple HDP…
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları






































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.09.2025
26.01.2025
16.04.2024
1.01.2024
21.04.2020
27.10.2019
10.06.2018
16.09.2017
21.05.2017
15.02.2017