SİBEL HÜRTAŞ
Sosyal medya mesajları üzerinden yapılan çok sayıda yargılama gördük,
Restleşmeler de gördük,
Süleyman Soylu’nun twitter’dan istifa restini de gördük,
Ama instagram gibi bir sosyal medya üzerinden yapılan bildirimin tebligat yerine geçtiğini ilk kez görüyoruz.
Sosyal medyanın hayatımıza bu kadar girdiği bir dönemde Berat Albayrak’ın sosyal medyadan bozuk bir Türkçe ile rest çekmesi değil de garip olan,
Devletin bunu resmi bir tebligat olarak ele alıp, yandaş deyimiyle ‘af etmesi’.
Bu ciddiyetsizliğe henüz Damat Bakan yapılır yapılmaz alışmıştık aslında.
Efendim, “bir aile masasında gelinler görümceler, kaynanalar kayınbabalar, damatlar enişteler sofrasında” yaşananların buraya kadar geleceği belli değil miydi?
AKP’nin ikinci dönem ekonomi politikalarını eleştirmek için “ahbap çavuş kapitalizmi” tanımı kullanılırdı, son dönem için yapılan “aile holdingi” tanımlaması artık az bile…
CHP Konya Milletvekili Abdullatif Şener, “Erdoğan ülkeyi şirketi gibi yönetiyor diyorlar ama bir insan şirketini bile böyle yönetmez” diyordu.
Haksız da değil,
Ülke aile holdingi görüntüsünden çıktı, bir ailenin yemek masasında yaşananlarla şekilleniyor geleceğimiz. Ailenin yemek masasında yaşananları görmemiz en azından şimdilik mümkün değil, ama görünen yüzü dahi hayli itici…
Albayrak’ın istifa sürecinin geçen hafta milletvekillerine yapılan ekonomi sunumuyla başladığı öne sürülüyor. Albayrak’ın sunumda, “faizi düşürürüz ama engel oluyorlar” sözleri dikkatleri çekiyor. Malum tek adam yönetiminde, ekonomi yönetiminin aldığı herhangi bir kararı kim engelleyebilir? Sadece Erdoğan. Albayrak’ın sunumu da Erdoğan’ı yani kayınpederini milletvekillerine şikayet etti diye konuşulmaya başlanıyor.
Cumartesi sabahı Merkez Bankası Başkanlığına Naci Ağbal’ın atanmasıyla da ipler kopuyor. Kulislerde iki farklı senaryo var. Bununla başlayan kavganın ardından sosyal medya restine dönüştüğü birincisi. Bir diğeri ise Albayrak’ın Erdoğan’a ulaşamadığı için istifasını bu yolla dile getirdiği. Yine de Albayrak defacto bir durum yaratmış oluyor ve kayınpederini ikinci kez zor durumda bırakıyor.
Aile içi bu felaket, ilginç bir biçimde ülke için büyük bir fırsat doğuruyor,
İstifanın ilk anında piyasalar tepki veriyor, dolar anında düşüyor.
Sadece bu istifa bile Ankara’da olumlu bir tabloyu da ortaya çıkardı diyebilirim,
İstifanın ertesi günü Kabine revizyonunun bu kadar fazla konuşulmasının nedeni de bu.
Albayrak’ın istifasından sonra bir kararname ile Lütfi Elvan’ın bakanlığa atamasından Erdoğan’ın Kabine’de revizyon yapmayacağı anlaşılmıştı. Buna karşın kabinede revizyon söylentisinin arkasının gelmemesinin nedeni siyasetin daha büyük bir değişimden yana olması.
Bu sadece muhalefetin talebi değil,
Dün AKP kulislerinde de en fazla konuşulan konu buydu.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte yürürlüğe giren “Teknokratlar Kabinesi”nin değişmesi AKP grubunda dün yüksek sesle dile getiriliyordu. Milletvekilleri Bakanlara ulaşamamaktan rahatsız. Yerellerden gelen, teşkilatlardan gelen talepleri Bakanlıklara iletemediklerini söylüyorlardı. Bu daha önce de gündeme gelmiş, Erdoğan Bakan Yardımcılarını bunun için görevlendirmişti. Ara formül işe yaramamış ki; vekillerin Kabine değişikliği talebi dün kulislerde yüksek sesle dile getiriliyordu.
Peki ne istiyorlar?
Kişi isimleri hiç geçmiyor. Teknokratlar yerine icracı bakanların gelmesi en büyük talepleri. AKP siyasetinden gelen, iletişim kurabildikleri, tanıdıkları isimleri orada görmek istiyorlar.
Bu böyle basit bir talep gibi görünse de
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin AKP tarafından dahi içselleştirilemediğinin en önemli göstergesi. Teknokratlar Kabinesi bu sistemin bir ürünü. AKP’lilerin talep ettiği icracı bakanlar ise Parlamenter sistemin.
Olası Kabine revizyonunun AKP tabanının istediği gibi şekillenmesi, kuşkusuz beraberinde bir sistem tartışmasını da getirecek.
Erdoğan’ın bu taleplere ayak diremesinin asıl nedeni de sistem tartışmasının önünü kesmek.
Ama ne yaparsa yapsın,
Albayrak’ın istifasının ardından gerçekleşenler gösterdi ki;
Bu sistem bu ülkeye uymuyor…
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.01.2021
7.01.2021
31.12.2020
25.12.2020
10.12.2020
3.02.2020
26.11.2020
13.11.2020
5.01.2020
2.01.2020