Süleyman Seyfi Öğün
Doğrusu, hep bir şeyler oldu; erteledim. Ama son vakıa; yâni bir psikopatın arabasını bir köpeğin üzerine sürerek ölümüne sebep olması ve bunun da bir şekilde kaydedilip medyaya düşmesi bardağı taşırdı. Uzun zamandır ertelediğim; ama hep aklımın bir köşesinde kalan bu yazıyı yazmadan edemedim.
Evvel emirde hâlle muhtaç bir husus var. Biz insanlar, nedense kendimizi hayvanlardan kıskanırız. Meselâ “hayvan” sorunları konusunda birisi bir şeyler söylese veyâ karalasa; “Cânım; insanlar ne durumda? “ diye başlayan; biraz da homurtulu ifâdeler yükselir. “Afrika’da insanlar açlıktan ölürken ; şimdi sokak hayvanlarının sorunlarından bahsetmenin de sırası mı?”..Kabûl etmeliyiz ki bu tarz homurtular etkili de olabiliyor. Pek çok kişi; “öncelik insanda” düsturu mucibince susuyor ve söyleyeceğini ya erteliyor veyâ söylemekten vazgeçiyor. Tabîi ki tepki gösterenler çıkıyor. Ama tuhaf olan ; bunların daha çok ; hayvanlara besledikleri namütenâhî sevgileriyle ; insanlara besledikleri namütenâhî sevgisizliklerini örtüştüren kişiler olması ve tepkilerini gerçekten de çok şedit ve ölçüsüz bir şekilde dile getirmeleri. Bu da , hayvanların geleceklerine dâir yaygın bir hamiyetperverliğin doğmasını engelliyor. Hayvanlar için insanlara saldırmanın boyutları o kadar ileriye gidiyor ki; hayvanlara saldıranları mâzur ve mâsum görmeye sebep oluyor. Bir kediyi tekmeledi diye bir insanın hayvanseverlerden tekme yemesi hakikâten de tuhaf.
Evet; insanın önceliği; hayvanlar konusunda susmaya karine oluşturmaz. Bir şeye öncelik vermek; diğer konularda susmayı gerektirmez. İnsanın insana yaptıkları ile insanın hayvanlara yaptıkları eş anlı konuşulabilir. İkincisi; hayvan sevgisi , insan sevgisizliği ile eşlenmemelidir. İnsanın “kirlenmişliğini” ; “bozulmuşluğunu” ile hayvanların “saflığı” ve “mâsumiyeti” üzerinden anlatmayı çok da dengeli bulduğumu söyleyemem. Hayvanları , hayâta duyduğumuz saygıyla seveceksek sevmeliyiz. İnsanların hayvanlara yaptıklarını ileri sürerek insandan nefret etmek; hayvan sevgisinin de tuhaflaşmasına ve sevimsizleşmesine yol açıyor. Evet gerçekten de insanların hayvanlara çektirdiği öyle eziyetler var ki; çileden çıkmamak çok zor. Ama herşeyden önce, hayvan severlerin insanseverliklerini kaybetmemesine ; insanseverlerin de kıskanç davranmayıp biraz da hayvanseverleşmesine ihtyaç duyuyoruz.
Hayvanlar ,bilindiği gibi kâhir ekseriyeti ile tabiata âit varlıklardır. Vahşî hayvanlara yönelik olarak , amaçsız veyâ amaçları anlamsız bir faaliyet asırlardan beridir sürdürülüyor: Avcılık…Hiç kimse kusura bakmasın; avcı atalarımızın karın doyurmak için avlanmasını anlayabiliyoruz. Ama sırf zevk için avlanmayı ; bir de buna sportif bir kılıf bulmayı asla anlamıyorum. Avcılık konusunda yapılan güzellemelerin ardında zevk için öldürmek gibi çok kaba bir amaç gizleniyor.
Hayvanların evcilleştirilmesi asırlar evvelinden başlamış bir süreç. Arkaplânında zorunluluklar da var. Kümesler, ahır ve ağıllar pek çok hayvanın medeniyette barındıkları mekânlar olmuş. ama bununla da yetinmemiş, hayvanlardan dost edinmeye başlamışız. Bu dostluklar zaman içinde derinleşmiş; edebî bir kıvam bile kazanmıştır. İlk akla gelen fabl türüdür. Çok sayıda destan ve masalda; hattâ ahlâk ve hikmet yüklü eserde hayvanlar insanlaştırılır ; konuşur; bize âdeta ayna olur; bizi bize anlatır.
Hayvanların medeniyete dâhil edilmesi, mahalle-sokak-bahçe üzerinden olmuştur. Bahçeli evlerin, otomobilsiz sokakların ağırlıkta olduğu zamanlarda ne güzel geçinir giderdik onlarla. Ama dikey, kopuk, soğuk ve yabancılaştırıcı betonlaşma; üzerinde sayısız otomobillin vızır vızır aktığı asfalt cadde ve otobanlarda bu bağlar koptu ve hayvan dostlarımıza yabancılaşmaya başladık. Modern Batı, sokakta hayvan bırakmadı. Evvelâ , dinsel(cadılık-şeytanlık) veyâ seküler sebepler(kamu sağlığı) göstererek acımasız hayvan katliamı yaptı. Daha sonra günah çıkardı ve hayvan sevgisine döndü. Bâzılarını devasa parklarında muhafaza ediyor. Pek desteklediğim bir şey değildir; Hayvanat Bahçelerinde, iklimlendirme dâhil tabiî ortamlarına yakın ortamlarda sayısız türü biraraya getiriyor.
Bizde ise toplu yok etme olmadı.Girişimler olmadı değil. Ama kesin sonuç alamadı. İyiki de öyle oldu. Belediyelerin bir zamanlar açık açık yaptığı katliamları hatırlıyorum. Bu aralar yapmıyorlar. Yapsalar bile gizli gizli oluyor bu işler. En azından uzaklarda bu hayvancıkların barınabilecekleri barınaklar kuruluyor. Yeterli mi ; bilmiyorum. Olsa bile; manzara yine de hoş değil…
Mahalle-Sokak-Bahçe düzeni bozuldu ve çok sayıda hayvancık ortada kaldı. Varlıklarını sürdürüyorlar. Ama çok kötü şartlarda. Hayvanlarla bağı kopan modern insanlar bunu eve hayvan sokarak halletmeye başladı. Petshoplar bu talepleri karşılamak için ortaya çıktı. Bu ticârîleşme yeni bir zulûm doğurdu. Pek çok ebeveyn; düşüncesiz ve sorumsuz bir kararla aldıkları hayvanları bir süre sonra sokağa atmaya başladı. Bu da ayrı bir çarpıklık. Gâliba ortaya çıkan şu; evcil hayvan eve kapattığımız hayvan demek değil: Onlarla kuracağımız en sağlıklı ilişki, ev-sokak ve bahçe üzerinden olabilir. İnsan severliğini zâyi etmeyen bir hayvanseverlik ile hayvan sevgisini ıskalamayan insan sevgisi; eğer birgün yeniden dönebilirsek yine “mahalle-sokak-bahçe” düzeninde neşv-ü nemâ bulacak..
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2021
29.04.2021
22.04.2021
4.06.2020
22.04.2019
4.02.2019
14.02.2019
11.02.2019
4.02.2019
28.01.2019