Rus savaş uçağının düşürülmesinin ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin “Sırtımızdan bıçaklandık” demişti.

Bu defa İngilizce yayın yapan Pravda internet gazetesi, önceki gün “Rusya, Türkiye’yi midesinden bıçakladı” diye manşet attı. Pravda’ya göre; Putin’in Türkiye’den taze sebze ve meyve ithalatını durdurması, Türkiye’de küçük üreticiyi olumsuz etkileyecek. Yine dört milyon Rus turistin gelmemesi pek çok Türk turizmciyi zor durumda bırakacak.

Tabii bu arada Rusya ve Türkiye gerginliğinden faydalanan Mısır hemen devreye girdi. Mısır Ticaret ve Sanayi Bakanı Tarık Kabil; Türkiye’den Rusya’nın ithal ettiği ürünleri kendilerinin karşılayabileceğini belirtti.

Hemen hatırlatalım, Rusya, ihtiyacı olan meyve, sebze ve hafif endüstri mallarının yüzde 66’sını Türkiye’den ithal ediyor.

Yine Rusya’dan Türkiye’ye yapılan charter uçak seferlerinin iptalinin ardından Rusya, Mısır için koyduğu uçuş yasağını kaldırmayı gündeme getirdi. Bildiğiniz gibi 31 Ekim 2015’te Sina üzerinde düşürülen Airbus 321 Rus uçağında 224 yolcu hayatını kaybetmişti. Bunun üzerine Putin, Sina üzerinden tüm uçuşları yasakladı. Ama şimdi Türkiye ile gerginlik başlayınca bu defa Rus turistlerin Mısır’a gidebilmesi için Sina üzerinden uçuşların serbest bırakılabileceği açıklandı.

Gelelim bütün bunları niye anlattığımıza…

Anlattık çünkü Türkiye’deki iktidar Arap sokağında çok popüler olduğunu düşünmüştü. Bu düşünceyle Osmanlı’nın yeniden diriltilebileceğini tasarlamıştı. Oysa Araplara göre; “XVI. yüzyılda, altı yüzyıldır gerileme sürecini yaşayan bir İslam uygarlığının parçasını oluşturan Ortadoğu, tebaasına Müslüman atalarının entelektüel ve bilimsel başarılarını unutup Osmanlı işgalini İslam’ın garantisi, Arapça dahi konuşamayan İstanbul’daki halifeyi de ümmetin birliğinin simgesi olarak görmelerine yol açan bağnazlık ve cahiliye’yi dayatan Osmanlı boyunduruğu altına girdi.” Bu değerlendirme “Al-İslam al-Siyaset” kitabının yazarı “Allah İslam’ın bir din olmasını istemişti, ama insanlar onu siyaset yapmaya kalkıştılar” diyen Mısırlı yüksek savcı Muhammet Said al Ashmawy’a ait. Yani iktidarın tasarladığı gibi, Araplarda, öyle Osmanlı özlemi yok. Hattâ kızgınlık var. Bu arada yeri gelmişken Rusya’nın Arap dünyasında hep coşkuyla karşılandığını belirtelim. Nasır’ın Ruslarla 1955’te başlayan ittifakı pek çok Arap ülkesi tarafından tebrik edilmişti. İşte şu an yine aynı durum sözkonusu. Ve Türkiye’nin Rusya ile arasının açıldığında Arap ülkeleri bunu fırsat bilip hemen ticareti ele geçirmeye çalışıyorlar.

Anlayacağınız, iktidarın, hayaller üzerine tasarladığı dış politikasını hemen gözden geçirip Türkiye’nin ekonomik ve ticari çıkarlarına dikkate alan bir dış politika izlemesi şart.

[email protected]