Ümit Akçay
Geçtiğimiz hafta, ekonomik gidişat ile ilgili önemli veriler açıklandı. Ancak bazı ilginç ve yer yer birbiriyle çelişen gelişmeler var. Özellikle ekonomi yavaşlarken işsizlik nasıl düşüyor sorusu yanıtlanmayı bekliyor. Bu haftaki yazıda bu beş veri üzerinden genel gidişata dair bazı notlar paylaşmak istedim.
EKONOMİ YAVAŞLIYOR
Geçtiğimiz haftaki yazımda, bu yılın Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarını kapsayan III. Çeyrek Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) verisini ele almıştım. Hatırlayanlar olacaktır, veri II. Çeyrek ile III. Çeyrek arasındaki farkın yüzde 0.3 olduğunu gösteriyordu. Yani ekonomi durmuş durumda. Bu hafta buna paralel bir veri sanayiden geldi: Sanayi üretimi Ekim ayında, bir önceki aya göre yüzde -0.4 küçülmüş. Üçüncü veri de ödemeler dengesiyle ilgili: Küçük de olsa cari fazla var (186 milyar dolar). Bu üç veri birbiriyle uyumlu ve ekonomik yavaşlamayı işaret ediyor. Bu uyumun nedenini kısaca açıklayayım.
2001 krizi sonrası dönemde Türkiye ekonomisini şekillendiren bağımlı finansallaşma modeliydi. Ekonomik büyümenin giderek daha fazla sermaye girişlerine bağımlı olması ve merkez ülkelerdeki para politikası kararlarının ülke ekonomisini daha fazla etkilemesi, bağımlı finansallaşmayı tanımlayan özellikler arasında. Sermaye girişleri sürdüğü müddetçe devam eden bu modelin tipik çıktıları, üretken yatırımların ve sanayinin aşınması, yüksek cari açık ve yüksek işsizliktir. Sıraladığım bu sonuçlar, 2002-2013 dönemini tanımlayan özelliklerdi. Ancak 2013 sonrasında bağımlı finansallaşmanın ya da bir başka ifadeyle Türkiye kapitalizminin dünya ekonomisiyle eklemlenme biçiminin krizi nedeniyle iktidar bloğu alternatif büyüme stratejisi arayışlarına girişti. Konumuz bu olmadığı için burada detaya girmiyorum.
Demek ki, bağımlı finansallaşma döneminde cari fazla ancak ekonomik durgunluk ya da kriz dönemlerinde mümkündü. Büyüme büyük oranda iç talebe ve özellikle de hanehalkı tüketimine bağlı olduğundan, iç talebin yavaşlaması ekonomik krizi ve aynı zamanda da ithalat faturasının gerilemesini beraberinde getiriyordu. Yani bağımlı finansallaşma döneminde cari fazla, ekonomik kriz demekti. Bu açıdan bakıldığında, Şimşek yönetimi bağımlı finansallaşma modeline geri dönüşü savunuyor ve uyguladığı enflasyonu kontrol etme programının sonucunda cari fazla gelebilir, ta ki ekonomi tekrar büyüme trendine gidene kadar.
Geçtiğimiz hafta, yukarıda kısaca özetlediğim bu ekonomik yavaşlama tablosuyla uyumsuz iki veri daha açıklandı. İlki yatırımların halen canlı bir şekilde artması, ikincisi de işsizliğin yüzde 8.5’e gerilmesi. Bir başka ifadeyle, nasıl oluyor da ekonomi yavaşlarken işsizlik de düşebiliyor sorusu yanıtlanmayı bekliyor.
YATIRIMLARIN YÜKSELİŞİ
İlk olarak aşağıdaki grafik yardımıyla yatırımlardaki artışa bakalım. Pandemi döneminden itibaren makine ve teçhizat yatırımları ile inşaat yatırımları arasında keskin bir ayrışma yaşanıyor ve ilk kalemdeki yatırımlar muazzam bir şekilde artarken ikinci kalemdeki yatırımlar neredeyse değişmeden kalıyor. Bu özellikle 2018’deki döviz krizine kadar geçerli olan ‘inşaat odaklı’ büyümenin sonunun çoktan geldiğini ve artık yatırımların inşaattan sanayiye kaymaya başladığını gösteriyor. Bu noktayı ileriki haftalarda açacağım, o yüzden şimdilik bu kadarını söylemekle yetineyim ( Aşağıdaki grafikte gayrisafi sabit sermaye oluşumu, zincirlenmiş hacim endeksi, III. Çeyrek: Temmuz-Eylül, 2023 verisini kullandım).
Yatırımlardaki bu gelişme, GSYİH verisinde de izlenilebilir durumda. Ekonominin neredeyse durduğu III. Çeyrekte yatırımlar, özel tüketimden sonra büyümeyi en çok destekleyen ikinci kalem. Bu kritik bir gelişme. Zira her ne kadar bağımlı finansallaşma modeline dönüş Şimşek yönetiminin ana istikameti gibi görülse de, yatırımların temposunu sürdürecek seçici kredi uygulaması ve yönetilen kur sistemini sahiplenmeleri, ilginç bir politika deneyi olarak karşımızda duruyor.
TCMB Başkanı Erkan’ın geçtiğimiz günlerde İSO’da yaptığı sunuşta işaret ettiği veriler, seçici kredi politikasının nasıl sonuçlar verdiğini gösteriyor. Buna göre bireysel kredilerin artış hızında sert bir yavaşlama gözleniyor, özellikle taşıt ve ihtiyaç kredisi kalemlerinde. Buna karşılık yatırım ve ihracat kredileri tempolu bir şekilde artıyor.
Bu açıdan bakıldığında yatırımlardaki bu canlılık, seçim öncesi dönemde izlenen ekonomi politikasının devamının bir sonucu olarak görülmeli. Faiz artışlarının nerede duracağı önemli ancak eğer seçici kredi politikası ve yatırımlardaki bu eğilim sürerse, ileride büyümenin yatırım-çekişli hale gelmesinden bahsedebiliriz.
İŞSİZLİĞİN DÜŞÜŞÜ
Ekonomik yavaşlama tablosuyla uyumsuz olan ikinci veriye geçelim. Ekim ayında işsizlik yüzde 8.5 olarak gerçekleşti ve bu oran son 11 yılın düşük rakamı. Bir de buna imalat sanayi kapasite kullanım oranı (KKO) verisini eklediğimizde resim daha ilginç hale geliyor. Mevsimsel etkilerden arındırılmamış KKO, bir önceki aya göre 0,6 puan artarak yüzde 78’e ulaşmış durumda.
Yatırımların sürmesi, istihdamın korunması açısından kritik. Yatırımların ve istihdam artışının sürmesinde henüz firma kârlılıklarının sürmesinin etkili olduğu düşünülebilir. Bir başka ifadeyle kemer sıkma programının önemli bir parçası olan faiz artışları, henüz firmaların kararlarını değiştirecek kadar etkili olmamışa benziyor. Zira her ne kadar 12 ay sonra beklenen enflasyona göre faizlerin pozitife döneceği beklentisi ekonomi yönetimi tarafından açıklansa da, fiili olarak halen negatif faiz ortamı sürüyor. Ucuz finansman ve negatif faiz, ekonomik yavaşlama döneminde dahi yatırımların sürmesini getirmiş olabilir.
Elbette bu yatırımlar, düşük faiz kadar ücretlerin düşürülmesine de dayanıyor. Bu anlamıyla Nebati programı ile Şimşek programı birbirinin devamı olarak görülmeli. DİSK-AR’ın geçtiğimiz hafta açıkladığı asgari ücret raporunda net bir şekilde ortaya konulduğu gibi (aşağıdaki tablo raporda s. 31’de yer alıyor) ücretlerin baskılanmasına dayanan mevcut birikim/büyüme modeli sonucunda toplumun geneline yayılan bir asgari ücretleşme söz konusu. Emek gücünün bu kadar ucuzladığı, toplumsal muhalefetin gerilemesi nedeniyle emeğin pazarlık gücünün daraldığı ve otoriter konsolidasyon süreci sayesinde herhangi bir itirazın sert bir şekilde bastırılması gibi nedenler, işsizlikteki azalışın gerisindeki bazı dinamikler olarak görülebilir.
Ücretleri düşürerek istihdamı artırmak, yani daha ucuza ama daha çok kişiyi çalıştırmak, iktidara 2023 seçimlerini kazanmada önemli bir avantaj sağlamıştı. Eğer mevcut program istihdam artışlarını korumayı becerebilirse, kemer sıkma programının yıkıcı yönü ortaya çıkmayabilir ve ekonomik zorluklar bahardaki yerel seçimlerde iktidar açısından çok büyük bir sorun yaratmayabilir.
Yine de değerlendirme yaparken temkinli olmakta fayda var. Zira önümüzdeki yıl TCMB’nin beklediği gibi çok düşük bir büyüme ile geçecekse, işsizlik oranının bu seviyede kalması mümkün değil. Yani çelişkili gibi görünen veriler kısa süre sonra yeniden uyumlu hale gelebilir. Ancak ilginç bir geçiş dönemden geçtiğimiz kesin. Türkiye bağımlı finansallaşma modeline geri mi dönecek, yoksa farklı bir büyüme modeline mi geçecek sorusu halen yanıtlanmayı bekliyor.
Bu konudaki gelişmeleri takip ederek sizlerle paylaşacağım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.03.2025
27.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025
31.01.2025
23.01.2025
16.01.2025
9.01.2025
2.01.2025