Ümit KIVANÇ
Ohio’da Leslie’s isimli bir kadın giyim mağazası vardı. Leslie Wexner, sahiplerinin çocuğuydu. O da kendi firması The Limited’i Columbus’un bir alışveriş merkezinde açtı. Markayı zincir haline getirdi, Express adı altında bir de perakende zinciri oluşturdu. Abercrombie & Fitch’i aldı, Bath & Body Works’ü kurdu. İşi ilerletip milyarder oldu. Şu anda Forbes’a göre 4,6 milyon doları var. En çarpıcı başarısı, 1982’de satın alıp bambaşka boyutlara ulaştırdığı San Fransiskolu iç çamaşırı perakendecisi Victoria’s Secret’ti. Gazeteciler, bu markanın ürünlerinin “Amerikalıların ‘seksî kadın’ algısını onyıllar boyunca şekillendirdiğini” ileri sürerken abartıyor sayılmazlardı.
Forbes'e göre 1987’de 2.5 milyar dolarlık servete sahip Wexner adı sanı bilinmeyen Epstein ile ilişki kurduğunda, Wall Street'ten biri, “Bu, tuhaf bir ilişki,” dedi. “Bu kadar muazzam serveti olan birinin birdenbire parasını kimsenin duymadığı bir adama vermesi pek tipik değil.”
Wexner’in çevresi Epstein’i yadırgadı. Bu kadar tecrübeli bir zengin adamın birden zuhur etmiş ve finans tecrübesi aslında kıt birine niye bu kadar güvendiğini ve bu kadar çok inisiyatif verdiğini, parasını kullandırdığını hiç anlayamadılar. New York Times’ın dört imzalı yazısında gazeteciler, “Federal savcılar 66 yaşındaki Epstein’i 14 yaşındaki küçük kızların da bulaştığı insan kaçakçılığı ile suçladığından beri,” diye yazdılar, “yeni bir önem kazanan bir sır bu.”
Hakikaten sırdı. Çünkü yakınlık aşırıydı. Wexner, beraber çok zaman geçirdiği eski dostlarını bile ‘Jeffrey’le anlaşamıyorlar’ diye hayatından çıkarabiliyordu. 96 metrelik dev yatı Limitless’i inşa ettirmeye giriştiğinde, yatın yapımı ve tasarımıyla doğrudan Epstein ilgileniyor, Londra’ya, tekneyi yapan firmayla toplantılara o gidiyordu. (Deniz tuttuğu için Epstein yatta fazla vakit geçiremedi gerçi.) Hem fiilen hem de simgesel bakımdan önemli olay, Les Wexner’in annesi öldüğünde, Wexner Vakfı yönetiminde onun yerini Epstein’in almasıydı.
1991 Temmuz’unda Wexner-Epstein yakınlığının vardığı aşama, üç sayfalık bir yasal belgeyle tescillendi. Artık Epstein’in Wexner adına insanları işe alma-işten atma, çek imzalama, taşınmazları alma-satma ve borçlanma yetkisi vardı. Belgede “tam yetki” olarak belirtilmişti. Gazetecilerin belgeyi gösterdikleri hukukçu, “Özünde bu şu anlama gelir,” dedi, “senin adına her şeyi imzalayabilirim.”
Herkes dön dolaş, Wexner’in dünyasında birden ortaya çıkmış bu adama gösterilen aşırı teveccühün kaynağını merak ediyordu.
Victoria’s Secret’in sahibi Wexner gerçi üç milyar dolarlık bir servete hükmediyordu, ama Manhattan’daki ev, “e n’apalım, gittiyse gitti” denecek cinsten bir mülk değildi ki! Adam burayı değerli resimlerle donatmıştı; aralarında Picasso’lar bile vardı. Art Deco mobilyalar, Rusya antikaları alınmış, gülağacından masalar ve kapılar yaptırılmıştı. Ev güzelce elden geçirilmiş, yenilenmişti. Güvenlik konusunda da masraftan kaçınılmamış, bir kamera ağı kurulmuştu. Biri kırmızı, öteki beyaz şaraplar için, iki mahzen kurulmuştu.
Evin önündeki kaldırımın altına karlı havalar için ısıtma sistemini ise Epstein yaptırmıştı. Renovasyon için de 10 milyon dolar harcamıştı. Bu parayı Wexner’den kazanıyordu.
Daha sonra ayrıntılı olarak tanıtacağım, Epstein’in Trump’ın tesisinden transfer edip “eğittiği” 16 yaşındaki Virginia Roberts (Giuffre), York Dükü Prens Andrew ve Epstein’in de avukatlığını yapmış olan Prof. Alan Dershowitz ile bu evde yattığını iddia edecekti.
Epstein tutuklandıktan sonra evde ele geçirilen “delil” niteliğindeki malzeme asıl olarak binlerce çıplak, yarı-çıplak kadın fotoğrafından oluşuyordu. Ne kadarı küçük kızlara ait, kesin bilgi henüz yok.
2003’te eve giren ve Vanity Fair için “Yetenekli Bay Epstein” yazısını hazırlayan Vicky Ward, başka bir sürü tuhaflığın yanısıra, çerçeveler içine yerleştirilmiş sıra sıra yapay gözlerle bezeli koridordan sözetmişti. Bunlar görme organlarını kaybeden askerler için Britanya’da imal edilmiş takma gözlerdi. Kocaman kuyruklu piyanonun karşısında da doldurulmuş bir kaniş vardı. Gazeteci kadın görsün diye ortada bırakılmış tek kitap, Marki de Sade’dı. Ward, “Bu adam paralı ortamda büyümüş biri değil,” diye düşünmüştü. “Kaba ve gösteriş meraklısı.” Ayrıca, Epstein’in malî piyasada işlemler yürüttüğüne dair ortada iz yoktu. “Ne yapmış bu adam?” diye soruyordu gazeteci kendine. “Olmadığı biri olduğunu mu iddia ediyor?”
İkinci katta bir duvar resmi vardı. Yakın zamanda yaptırılmıştı. Foto-realist bir hapishane sahnesi; dikenli teller, gardiyanlar, muhafız kulübesi, tam ortada da Epstein. Evine davet ettiği halkla ilişkiler uzmanı R. Couri Hay’e demişti ki: “Bu benim. Bu resmi yaptırdım, çünkü yeniden böyle olmam ihtimali her an var.”
Evde Bill Clinton’ın (imzalı) ve Woody Allen’ınkilerle birlikte Suudi Prensi MbS’nin fotoğrafı da vardı! (Kendisiyle görüşmeye gelen bir gazeteciye Epstein, Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin kendisini birkaç defa ziyaret ettiğini, sık sık görüştüklerini anlatmıştı.)
Eve gitmiş ziyaretçilerden biri, Epstein’in, hepsi kendisi için çalışan kadınlardan modellenerek yapılmış taşlardan oluşan bir satranç takımından sözetti. Figürler iç çamaşırlarıylaydı.
Kimi üst düzey konukların çağrıldığı davetlerde bu evde toplaşan yabancı (çoğunlukla Rus) genç kadınlarsa, kılık-kıyafetleri New York’un bu elit semtinde yadırganacak cinsten olsa da, iç çamaşırlarının üzerine birşeyler giyiyorlardı.
"Bir Erkeklik ve Zenginlik Öyküsü" yazı dizisinde önceki bölümler:
1- Çünkü bu “onların” hikâyesi
2- Hepsi aynı şeyleri anlatıyordu
3- Polisler, savcılar, avukatlar
4- Anlaşma ve ayrıcalıklı hapislik
5- Zenginler hapiste nasıl yaşar?
6- Tam CEO'nun aradığı tip!
7- Dolandırıcıyı dolandırmak
8- Kirli çamaşır defilesi
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
30.12.2024
24.12.2024
15.12.2024
1.12.2024
15.11.2024
21.10.2024
7.10.2024
22.09.2024
5.07.2024