Ümit KIVANÇ
Şunlar doğru mudur: Ankara’nın komutası ve sorumluluğu altında devşirilip Libya’ya gönderilecek Suriyeli savaşçılar 2 biner dolar aylık alacak. Ölürlerse ailelerine 50 bin dolar verilecek. Kalıcı yaralanma ve sakatlık durumlarında, 35 bin dolar tazminat alacaklar. Ve tecrübeli savaşçılara TC vatandaşlığı taahhüt edildi.
Aktardığım iddialar (ya da bilgiler!), Asia Times sitesinden, Ahmad Zaza imzalı haberden: “Berlin görüşmelerinin ardından Suriyeliler Libya savaşına asker yazılıyor”. Bunlardan haberdar olmamız gerekir. Yok eğer bu bilgiler yanlışsa, güvenilir yetkililer tarafından inandırıcı tarzda, kesin dille, açık ifadeyle yalanlanmalı. Tamam, ifadem ütopik, ama bunu talep etmek zorundayız. “Ahmet Mehmet’e 10 lira verdi”nin yalanlanması, Mehmet “aldım” derken Ahmet’in “ne münasebet efendim” demesiyle olmaz.
Haberde yeralan iddiaları uluslararası politika ve diplomasi açısından -ya da belki artık dünyanın tipik manzarası, uluslararası fiilî durumlar bakımından- önemli kılan, haberin tarihi: 20 Ocak. Yani Libya’da ateşkes amaçlayan Berlin toplantısının ertesi günü! Yani burada anlatılanlar, Berlin toplantısının sonuçlarından hiç etkilenmeksizin devam ediyor. Libya’da savaşan taraflara silah-mühimmat ve, Türkiye açısından daha önemlisi, takviye silahlı kuvvet, paralı asker sevkiyatının durdurulması/engellenmesi üzerinde anlaşmaya varıldı Berlin’de. Güya.
‘150 DOLAR, 600 LİRA OLDU’. SEBEP?
Bahsettiğim haberde, Libya’ya savaşa gitmek üzere “askere alma” merkezlerine başvuran ya da çeşitli sebeplerle ayda 2000 dolar karşılığı Libya’da savaşma teklifini reddeden kişilerle yapılmış görüşmeler yeralıyor. Geçinebilmek için paralı askerliği seçenler kararlarını izah ederken, çeşitli vahim ihtimaller akla takılıyor.
Ankara’nın doğrudan denetlediği örgütlerden “Sultan Murad Tugayı” üyesi 28 yaşındaki Muhammed, ailesiyle birlikte Kuzey Suriye’ye göçtükten sonra iş bulamadığını, ayda 150 dolar karşılığı savaşacağı bu örgüte katıldığını söylüyor. Ancak yakın zamanda, milislerin maaşlarının dolar üzerinden ödenmesine son verilmiş, örgüt üyeleri 600’er lira almaya başlamışlar. Muhammed, bu paranın çoluk çocuğunu geçindirmeye yetmediğini, bu yüzden, Aralık ayı sonunda Libya’ya gidip savaşmaya karar verdiğini anlatıyor. Ve şöyle diyor: “Bana Türk vatandaşlığı sözü verdiler.”
Daha önce sık sık ortaya atılan, Dışişleri Bakanı tarafından yalanlanan TC vatandaşlığı taahhüdü kısmı da şüphesiz yeterince çarpıcı; lâkin bendeniz burada başka ayrıntıya takılıyorum. Şu soruyu doğuran ayrıntıya: Ankara, “Suriye Millî Ordusu” adı altında eğitip donatıp savaşa sürdüğü on binlerce militana 150’şer dolar öderken, bu ödemeyi dolara sıkıştığı için mi hem Türk parasına çevirdi hem de miktarını düşürdü, yoksa Suriye -ve hele İdlib- koşullarında zaten çılgınca parlak vaat olan 2000 doların çekiciliğinin yanına bir de mecburiyet hali katmak için mi?
Hatırlayalım ki, Türkiye adına savaşan milislere verilen aylığın dolardan liraya çevrildiği ve düşürüldüğü yollu beyanlara ilk defa rastlamıyoruz. Elizabeth Tsurkov’un New York Review of Books Daily’de geçen yılın 27 Kasım’ında çıkan yazısı bu konuda çok veri içeriyordu. Buradaki iddiaya göre Ankara, “Suriye Millî Ordusu” bünyesinde 35 bin kişiye, ayda toplam en az 11 milyon lirayı bulan miktarda ödeme yapıyordu. Ve maaşların düşürülmesinde “Fırat Kalkanı” harekâtı eşik olmuştu. Öncesinde 300 dolar aylık alan bile varken, 2019 başlarında maaş kimileri için iki ayda bir 100 dolara inmişti. Yine de 2019 sonlarına doğru, meselâ El-Mu’tasım örgütünde 300 dolar alanlar vardı, Tsurkov’a göre. 2019 yaz sonunda Reuters’in derlediği ve Türkiye’de pek çok yayın organının yer verdiği habere göre de, “liradaki düşüşten ÖSO da şikâyetçi”ydi: “Maaşlarımız değersiz hale geldi.” (alıntılar Sputnik’in attığı başlıktan).
Vatandaşlık konusundaysa, haberde bir ayrıma işaret ediliyor: Vatandaşlık taahhüdü her önüne gelene verilmiyor, iddiaya göre. Suriye İçsavaşı’nda tecrübe kazanmış militanlar bundan yararlanabilecek. Meselâ anti-tank silahları konusunda kayda değer tecrübesi olanlar. Ancak genel olarak vatandaşlık vaadinin, “bizim için savaşırsan seni bu hayattan çekip kurtarırız” şartına dönüştüğü anlaşılıyor.
GİTMEYENLER, GİDİLMESİN İSTEYENLER
Karısı ve iki çocuğuyla Humus kırsalından göçüp, sürülen Kürt ahalinin yerine Afrin’e yerleş(tiril)enler arasında yeralan, 30 yaşındaki Yakup, Ocak’ın 13’ünde “askere alma” şubesine başvurmuş. Şubat’ın ilk yarısında Libya’ya sevk edilmeyi bekliyor. Berlin toplantısı onun beklentisini etkilememiş. Sevkiyat, otobüslerle Türkiye’ye getirilen savaşçıların uçakla Libya’ya gönderilmesi demek. Yakup, “Suriye Millî Ordusu” mensubu bir komşusundan, 2000 dolar aylığı ve savaşta yaralanır ya da ölürse ailesine tazminat ödeneceğini duymuş, gidip başvurmuş. “Yoksulluk var, başka da şans yok” diye izah ediyor kararının sebebini.
Libya teklifini reddedenlerden biri, 35 yaşındaki Ahmed, bir dönem Şam vilayetinde faaliyet göstermiş örgütlerden birinin üst düzey mensubu. Libya teklifini ona bir arkadaşından gelmiş. Ancak o, “Ben yüksek bir amaç için silaha sarıldım,” diyor. “Paralı asker olup Suriye dışında savaşmak için değil.” Ahmed, hattâ, Suriye ordusu Rusya’nın desteğiyle İdlib’de katliam yaparken savaşçıların para karşılığı Libya’ya savaşmaya gitmesini “devrime ihanet” diye niteliyor.
Ahmad Zaza’nın haberinde, Şam’ın dışındaki evinden kuzeye kaçmış 60 yaşındaki Ümmü Ammar’ın sözleri de yeralıyor. Kadın, oğlunun bir süre önce “meçhul bir kadere” doğru yola koyulduğunu söylüyor. “Oğlumun paralı asker olmasını ve gidip yabancı bir ülkede ölmesini istemezdim,” diyor. “Gitme,” diye yalvarmış, vazgeçirememiş. Libya’nın yolunu tutmuş oğlanın anasını ikna etmek için başvurduğu gerekçe de hiç güçsüz değil: Türk vatandaşlığı alırsam, babamla seni oradaki hastanelerde tedavi ettirebilirim, diyormuş.
Buradan bakınca, yalnız kötü niyetli birilerinin “zaten kötü” birilerini kullanarak oynadığı kötülük oyununu izliyormuşuz gibi görünebiliyor. Fakat kamuflaj desenli brandadan örtüleri aralayınca, tam teşkilatlı trajedi halinin oradan oraya yayılışını görüyoruz. İnsânî acı yaratma fırsatını bir defa bulunca, bu acı hiç sönmesin, katlanarak sürsün, genişlesin büyüsün ve nihayet sızabildiği, sıçrayabildiği her yeri kahretsin diye uğraşan birileri işbaşında sanki.
Yazarlar
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
30.12.2024
24.12.2024
15.12.2024
1.12.2024
15.11.2024
21.10.2024
7.10.2024
22.09.2024
5.07.2024