Vedat Bilgin
1980’li yılların Soğuk Savaş dünyasını düşünün, bir tarafta kocaman bir coğrafyayı kontrol eden Sovyetler Birliği, diğer tarafta ‘komünizm tehlikesine’ karşı ABD’nin hegemonyası altındaki ülkelerden oluşan Batı sistemi bulunmaktadır. İkinci Büyük Savaş sonrası Doğu Avrupa’yı işgal eden Stalin bu ülkelere demir perde çekerek yeni bir tür sömürgecilik siyaseti uygulamıştır.
Naim Süleymanoğlu işte böyle bir süreçte Bulgaristan’da yaşayan, bu sömürgeci siyaset altında rejimin bütün baskılarına şahit olan genç bir sporcudur. Onun bireysel tarihiyle Bulgaristan halkının, orada yaşayan Türklerin özgürlük tarihi eşzamanlı bir mücadelenin hikâyesidir.
Bulgaristan, Polonya, Çekoslovakya gibi ülkeler de kurulan ‘oligarşinin tunç kanunu’ altında bütün halklar büyük acılar çekmişlerdir fakat özellikle Sovyet yönetimi altındaki muhtelif ülkelerde yaşayan Türklerin çektiklerini, yaşadıkları zulmü yeryüzünde herhalde başka hiçbir topluluk yaşamamıştır. Ahıska Türkleri, Kırım Türkleri toplu katliamlara sürgünlere maruz bırakılarak tam bir soykırıma tabi tutulmuşlardır. Naim Süleymanoğlu, Bulgaristan Türklerinin 1980’lerde aynı operasyona maruz kaldığı bir ortamda sahneye çıkmıştır.
BİR SPORCUNUN SİYASİ EYLEMİ
Cumhurbaşkanı Özal bu dönemde çok önemli adımlar atarak Bulgaristan’daki alçak diktatörün bu vahşi uygulamasına önemli cevaplar vermiştir. İsimleri değiştirilmek, kimlikleri inançları yok edilmek istenen Bulgaristan Türklerine Türkiye’nin kapılarını açtığı gibi, mesele uluslararası kamuoyuna mal edilip, Bulgar Komünist Partisi’nin politikalarına, devlet başkanı katil Todor Jivkof’un soykırım uygulamalarına karşı açık bir tavır almıştır.
Özal, o zaman kimsenin bilmediği bir olayı, istihbarat üzerinden organize edip gerçekleştirerek hem dünya spor kamuoyunu hem de politik atmosferi kökten değiştirecek bir hamle yapmıştı. Bu senaryonun uygulamaya konulmasında birçok gizli kahraman vardır fakat başrollerinde Naim Süleymanoğlu’nun olduğunu dünya âlem bilmektedir.
“Aşağı yukarı aynı dönemlerde Polonya’da önce tersanelerde ortaya çıkan grev ve işçi eylemleriyle adı duyulan Lech Walesa kısa sürede işçi lideri olmanın ötesinde politik bir aktör olarak anılmaya başlanmış, Polonya Komünist Partisi’nin bürokratik diktatörlüğüne karşı bir özgürlük mücadelesinin sembolü haline gelmişti. Proletarya Diktatörlüğü olduğunu iddia eden rejime karşı Dayanışma Sendikası işçilerinin başlattığı ekmek ve özgürlük mücadelesi nasıl etkili olmuş, Polonya bu militer/bürokratik diktatörlükten kurtulmuşsa, onu izleyen zamanlarda Bulgaristan da ortaya çıkan bir özgürlük hareketiyle de Bulgaristan Komünist Partisi’nin kanlı diktatörlüğü çatırdamaya başlamıştır.”
DEMİR PERDEYİ DELMEK
“Naim Süleymanoğlu’nu bizler hep ‘Dünyayı havaya kaldıran adam’ olarak, onun ardı arkası kesilmeyen şampiyonluklarıyla tanıdık, onun bir başka yüzü ise ‘politik eylemidir’; Naim Süleymanoğlu tıpkı Walesa gibi politik bir eylemi spor sahalarında, ağırlığının üç katı kiloları kaldırarak İstiklal Marşı’nı ve Türk Bayrağı’nı göndere çekerken gerçekleştirmiştir. Rahmetli Cumhurbaşkanı Özal’la şimdi rahmeti Rahmana kavuşan Süleymanoğlu Naim, Bulgaristan’da yaşanan vahşete karşı da dünyayı ayağa kaldıracak bir eylemi gerçekleştirmişlerdir. O günlerde Naim bunları yaparken, Bulgar gizli servisinin dokümanlarını yayımlayan Sobora adlı birisi ilkel ‘bürokratik/militarist diktatörlüğün propagandasını yapmaktan utanmamaktadır.”
Bugün, kendi halklarına zulüm ve şiddet uygulayan soykırım yapan diktatörlerin, onları savunan ajan kılıklı adamların hepsi tarihin çöp sepetinde yerlerini aldılar fakat Naim Süleymanoğlualtın madalyalarıyla tarihe altın harflerle yazıldığı gibi, halkının kalbinde de yerini almış bulunmaktadır; mekânı cennet olsun…
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları









































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.03.2020
27.05.2019
20.05.2019
9.05.2019
6.05.2019
2.05.2019
30.04.2019
22.04.2019
18.04.2019
15.04.2019