Yalçın AKDOĞAN
Hatip Dicle'nin aldığı ceza sebebiyle milletvekili seçilme vasfını kaybettiğine yönelik YSK kararı, bir kez daha demokrasi ile hukuk arasındaki ilişkiyi gündeme getirdi.
Siyasi partiler demokrasi mücadelesi verirken hukuk sistemini, anayasa ve yasaları da demokratik bir dönüşümden geçirmeye çalışırlar. Hukuk sisteminin her dediği, mutlak doğru olmadığı gibi verili hukuk yapısı da değiştirilemez değildir. Demokratikleşme her alanı kapsayarak devam eden bir süreçtir. Bu yüzden siyasi partiler hukuk sistemindeki sorunlara eleştirel yaklaşıp, reforma tabi tutmak için de gayret gösterirler. Bu mücadele, anayasal sisteme uymamak, kanunları çiğnemek şeklinde değil, mevzuata uygun hareket ederek mevzuatı reforma tabi tutmak şeklinde cereyan eder. Çünkü ayağını bastığınız zemin hukuki meşruiyete sahip olmalıdır. Meşruiyetini tartışmaya açtığınız, değiştirmeye çalıştığınız mevzuatı bile kuralına uygun bir şekilde değiştirmeye çalışabilirsiniz.
İktidar, bugüne kadar Anayasa Mahkemesi kararlarıyla çok engellendi, yüksek yargı tarafından adeta kuşatma altına alındı. AK Parti, bu durumu eleştirdi, tepki gösterdi ama her zaman hukuk sistemine uygun hareket etti, evrensel hukuk normlarına ulaşmak ve ileri demokrasi standartlarına kavuşmak için reformları hayata geçirmeye çalıştı. Beğenmediği kararlar olduğunda savaş ilan etmedi, terör havası estirmedi, anayasal sistemi yok sayarak hareket etmedi.
Partilerin seçilme yeterliliği tartışmalı adaylar çıkarmaları veya tutuklu bulunan ve seçilme vasfını ortadan kaldıran cezalarla yargılanan kişileri aday göstermeleri krize davetiye çıkarmaktan başka bir anlam taşımıyordu.
Oldu bitti yaparak netice almaya çalışmak ya da yasalara uygun olmayan fiili durumlar yapılmasını zorlamak hukuk-demokrasi ilişkisine zarar verir.
BDP'lilerin 'Meclisi tanımama', 'Meclisi boykot etme' gibi söylemleri veya 'yasaları delerek netice alma' gibi taktikleri demokratik mücadelenin doğasına uygun düşmüyor.
BDP ciddi bir milletvekili sayısına ulaşarak parlamenter sistem içinde önemli bir aktör haline gelmiştir. Meclis'i tanımama çıkışı, kendi varlık zeminini ve siyaset alanını küçümseyen, anlamsızlaştıran bir ifadedir, demokratik mücadeleyi hazmetmemenin göstergesidir.
'Dediğimiz olmazsa kriz çıkarırız, sistemi kilitleriz' yaklaşımı, BDP'nin bugüne kadar izlediği stratejinin parçasıdır. BDP çizgisindeki partilerin maruz kaldıkları olumsuzluklarda sistemden kaynaklanan sorunlar hep oldu ama, partinin yaptıkları yanlışlar da oldu. BDP, oyunu bozmanın, oyunu sabote etmenin gayreti içindeymiş gibi bir görüntü verdi. BDP'nin siyasi sistem içinde tutulması için diğer partiler samimi bir duruş sergilediler, ancak bu sadece diğer partilerin kabulüyle alakalı bir durum değildir, BDP de oyunun kurallarını kabullenen, sistemi hazmeden bir anlayışla hareket etmelidir.
Her sıkıntıda tehditler yağdıran, her engelde sistemin meşruiyetini tartışmaya açan bir yaklaşım demokrasiyi içselleştirememeyi ifade eder.
İlk YSK kararından sonra savaş naraları atan BDP'liler, kararın düzeltilmesini, bu tehditlerine bağladılar. Oysa ortada farklı yorumlar vardı ve YSK bunlardan birine göre hareket edecekti. Süreçte toplumun her kesimi siyasete dışarıdan müdahale edilmemesi, BDP'lilerin dışlanmaması yönünde toplumsal baskı oluşturdular. Alınan kararda BDP'lilerin savaş çığlıklarının değil, farklı kesimlerin verdiği toplumsal tepkinin etkisi vardı.
Toplumsal baskı, anayasayı ve yasaları ortadan kaldıran, görmezden gelinmesini sağlayan bir etki yapmaz. Bunların değişmesi için bir destek oluşturabilir.
BDP'lilerin her olayda tehditten medet umması, yanlış bir siyaset tarzıdır. Ahmet Türk, direne direne haklarını aldıklarını söylüyor. Kriz veya kavga çıkarmak doğru ve sürdürülebilir bir siyaset tarzı değildir. Dayatmayla netice almaya çalışmak BDP'nin klasik yöntemi olmamalıdır. Beğenmediğiniz, sorun olarak algıladığınız mevzuatın değişmesi için mücadele edebilirsiniz, kararları eleştirebilirsiniz. Ama bunları tanımamak, bilerek çiğnemeye çalışmak, sisteme meydan okumak bir çıkış yolu olamaz.
Seçimlerden sonra 'umut' hakimdir, partiler yeni bir sayfa açmakta, diyalog ve uzlaşı mesajları vermektedir. Yeni dönemde her parti Meclis'te önemli bir misyon yüklenecektir. Artık, krizlere değil, fırsatlara odaklanmalıyız.
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları





















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019