Yüksel TAŞKIN

Yüksel TAŞKIN
Yüksel TAŞKIN
Tüm Yazıları
Veda yazısı
17.11.2015
2403

 21 Mayıs 2013 tarihinde Taraf’ta köşe yazarlığı yapmaya başladım. Yaklaşık iki buçuk yıl olmuş. Lafı uzatmadan söyleyeyim, yazılarıma bir nokta koymak istiyorum. Bunun için okurlarımdan ve Tarafgazetesindeki arkadaşlarımdan anlayış bekliyorum.

Benim yazdığım dönemde Taraf, oldukça cesur bir çizgi izledi. Bunun bedellerini ödedi ve ödemeye de devam ediyor. Bu baskılara rağmen gazeteyi çıkarmaya gayret edenlere saygı duyuyorum.

Beni Taraf’ta yazmak için davet eden Neşe Düzel’e teşekkür ederim.

Yazılarıma hiçbir şekilde müdahale edilmediğini, yazarken özgür hissettiğimi de paylaşmak istiyorum. Bunların bilinmesinde yarar olduğuna inanıyorum.

Nezaket sahibi editörüm Tamer Kayaş’a da emekleri nedeniyle teşekkür ederim.

Kararımın çok çeşitli nedenleri var: Önce köşe yazısı formatının bana uygun olmadığını düşünüyordum. Olaylara tarihsel ve mukayeseli bir perspektifle bakmaya çalışmak gibi bir gayretim oldu. Bu biçim bazı okurlarıma zor geldi. Diğerleri ise oldukça olumlu yorumlarda bulunarak beni teşvik ettiler.

Köşem için seçtiğim “Agora” isminin de ima ettiği gibi, hep diyalojik olmaya, diyalogu teşvik etmeye çalıştım. Ülkemizin sertleşen, kutuplaşan havasında yer yer benim de katılaştığım, ötekileştirici dile savrulduğum olmuştur. Haksız yere kırdıklarımdan özür dilerim.

Bu konuda nihai kararı okurlarım verebilirler ancak. Ama diyaloga kapalı olmayan tarzımın olumlu sonuçlarını aldığımı düşünüyorum.

Benim gibi düşünmeyen çok sayıda okurdan eleştirel ama yapıcı mesajlar aldım. En önemli amaçlarımdan birisi de onların yazılarımı okumaları ve eleştirilerini paylaşmalarıydı.

Bana yönelik hakaretler oldu mu? Oldu ama memnuniyetle belirtmeliyim ki, bu tarz mesajlar çok çok sınırlıydı.

Köşe yazmaya başlar başlamaz Gezi isyanı patlak verdi. Ardından seçimler yaşandı. Siyasal şiddet hiç eksik olmadı. Çirkin tasfiye çabalarına ahlaki kılıflar geçirilmeye çalışıldı.

Suriye adım adım yıkıma gitti ve bütün dünya buna seyirci kaldı. Ülkemiz hiç hak etmediği bir kutuplaşmanın içerisine yuvarlandı.

Tüm bu süreçlerde yanlış bulduklarıma elimden geldiğince karşı durmaya çabaladım. Bundan sonra da aynı gayretlerim devam edecek. Özgür ve demokratik bir ülke yaratabilmemiz için taşın altına elimizi sokmamız gerektiği inancım devam edecek.

Ama köşe yazısı yazmak benim için kısıtlayıcı da oldu. Meseleleri basite indirgemek, konuya odaklanmak bana zaman zaman zor geldi. Sanırım daha uzun yazılara ağırlık vermeliyim.

Bir de ister istemez kendimi tekrar etmeye başladığımı düşünüyorum. Artık sözlerim tükendi. Yeni sözler biriktirmem gerekiyor. Daha fazla okumak, daha fazla araştırma yapmak istiyorum.

Bunları paylaşmak için sadece “akademik” yazılar yazmaya gerek yok. Bu formatı oldum olası tam benimseyemedim zaten. Köşe yazarlığını bırakmak, “akademinin fildişi kulesine çekilmek” anlamına gelmeyecek.

Ben iyi akademisyenlerin, güncel siyasal ve sosyal meselelerde aktif olan, angaje entelektüellerden çıktıklarına inanıyorum. Hayattan beslenmeye çalışanlar, gerçekçi sorular, sorunlar tespit edebiliyorlar. Bunlar için geliştirdikleri yanıtların da mümkün olduğunca geniş çevrelerce paylaşılmasına gayret ediyorlar.

Köşe yazarlığı bunun bir alanı olabilir ama bunun tam tersi bir işlev de üstlenebilir. Sanırım köşe yazarlığına sinen maço, kavgacı, üstünlük sağlamaya gayretli “kültürü” benimsemekte zorlandım. Polemik yapmak, bir amaca hizmet ederse kıymet kazanabilir.

Bu süreçte ego tatminleri için kıyıcılık yapan “köşe yazarlarının” fazlalığı beni oldukça rahatsız etti. Sürekli iktidardan yana tavır takındıkları hâlde, güya fena hâlde öfkeli hattâ mağdur pozlar takınarak sahte değirmenlere saldıranların çokluğu da beni üzdü.

Ne yapıp edip eleştirel bilginin yaygınlaşması için gayret etmeliyiz. Bu konudaki kararlılığım azalmış değil. “İktidarın bilgisini üretenler oldukça, iktidarın bilinirliği ve eleştirisi için” bilgi üretenler de olacaktır…

[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar