A.Turan ALKAN
Ahmet Davudoğlu’nun başbakanlıktan ‘azli’, biraz Osmanlı tarihi bilenler için ‘monarşi geleneği’ne tıpatıp uygundur. İsteyenler Mehmet İpşirli Hocamızın DİA için kaleme aldığı ‘Sadrazam’ maddesine bakabilir ve çok aydınlatıcı bilgilere ulaşabilirler. Padişah, kulları arasında münasip gördüğüne ‘sadâret’i verir ve gerektiğinde de kimseye hesap verme mecburiyeti hissetmeksizin azlederdi. Yer darlığı sebebiyle ve sadece bir nümûne olmak üzere Abdülaziz’in Mahmut Nedim Paşa’yı sadrazamlığa tayin ettiği Hatt-ı hümâyunu okuyalım:
“Bu kerre Ali Paşa’nın vukuu vefâtına mebni, senin mücerreb olan evsâfı dirâyet ittisâfın cihetiyle hizmeti celile-i sadâreti her surette hüsn-i ifâ edeceğin indimizde meczûm ve mütehakkak bulunduğundan, mesned-i sadâret, uhde-i istihâline tevcih ve ihâle kılınmıştır. Tafsilden müstağni olduğu üzere kâffe-i mesâlih-i saltanat-ı seniyyemizin mihveri lâyıkında hüsn-i idaresile her vechile matlûb ve mültezemim olan emr-i ıslahatın devam ve terakkisine vükelâmızın umum hey’eti ile bil’ittihad sarf-ı makderet olunması me’mul ve müntazardır. Hemen Cenâb-ı Rabbilâlemin cümlenin mesaisini, makrun-ı tevfik buyursun. 22 Cümâdelahir 1288.”
Arada geçen hadiseleri geçiyor ve aynı sadrazamın nasıl azledildiğine yine aynı kaynaktan bakıyoruz (M. Zeki Pakalın, Mahmud Nedim Paşa, Ahmed Said Matbaası, İst., 1940). Hadiseyi, Abdülaziz’in serkurenâsı Hafız Mehmed Bey naklediyor:
“Efendimiz[in] ‘Ne yapacağız? Bu herif, devlet ve milletin başına büyük bir felâket getirecek’ buyurmaları üzerine, ‘Hiç yapacak bir şey yoktur. Emir ve ferman buyurursanız gider, möhr-i hümâyununuzu alır ve Bâbıâlinizden taşra atarım’ dediğimde, ‘Haydi git, icâbına bak’ buyurdular. Bir saika-ı hevlnâk gibi Bâbıâliye geldim. Hain-i bed girdâra mülâkî olduğumda, “Möhr-i hümâyunu almaya geldim’ dedim. Diz çökerek ‘Aman evlâdım, beni parçalarlar, bana sahib ol’ dedi. Möhr-i hümâyunu aldım, çıkdım.”
Azlin duyulması üzerine şair Abdülhak Hamid’in, “Mahmud yine düşmüş, kalkmaz olsun” diye yazdığı rivayet olunur…
Bu azil kurgusunun onlarca örneği vardır. Sadece 1876’dan sonra 48 sadâret değişikliği olmuştu (İpşirli, agm.) Mutlak monarşide kaide şudur: Padişah bir görevi nasıl verdiyse öyle de alır. Eylem ve kararlarında lâyüsel ve müstakildir (yani kimseye hesap vermez). Sadrazam da, başkalarına değil sadece padişaha karşı sorumludur. Nokta!
Vekil dokunulmazlığının kaldırılması projesine CHP’nin ‘cumburlop’ atlamasından sonra artık nasıl bir parlamentodan, yasama uzvundan, kuvvetler ayrılığı ilkesinden söz edilemeyecekse, Davutoğlu’nun bir MKYK darbesiyle parti genel başkanlığından ve başbakanlıktan -haşlanmış etin kemikten sıyrılması gibi kolaylıkla- uzaklaştırılmış olması, bir siyasi parti sıfatıyla AKP’nin de artık bir tüzel kişilik olarak mevcut bulunmadığını gösteriyor. Sayın cumhurbaşkanının muhalefet partileri üzerindeki düzenleyici iktidarının gücünü zaten görüyorduk. Şimdi AKP de aynı irâde-i seniyye ile siyasi bir mevta şekline bürünmüş oluyor.
İbret alınmazsa, tarih, işte böyle dönee döne tekerrür eder; işte şimdi yine 1.5 asır sonra yeniden bir devr-i Abdülaziz Hân’ı idrâk etmekteyiz. Siyasi partiler etkisiz, parlamento yok hükmünde, yargı yine Feriye Sarayı’na merbût. Matbuat, ‘Fehâmetpenâh’ın kitâbet kalemi hüviyetinde. Efkâr-ı umûmiye derseniz, “Aman istikrârımıza halel gelmesin; aman Moskof tehdidine mâruz kalmayalım. Pâdişahım çok yaşa” kaderciliğine lengerendâz!
Siz yine de tarih dikkatinizi Kut Zaferi’ne yoğunlaştırınız efendim. O gün İngilizleri nasıl dövmüştük ama…
Yazarlar
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016