Ahmet TAŞGETİREN
Ateşkes bizim için niye bu kadar önemli oldu?
Çünkü 34 şehit haberi Türkiye’yi yakıp kavurmuştu. Çatışma sürdükçe başka şehit haberleri de geliyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan bütün kürsülerden “Şehitler tepesi boş kalmayacak, dedim, diyorum, diyeceğim” dese de ‘Ateşkes’ ile ‘Suriye’den şehit haberlerinin gelmeyecek olması’ Moskova’dan Türkiye’ye gelen ‘Flaş haber’di. Bir bakıma cepheye giden gençlerle vedalarını hüzünle izlediğimiz annelere, eşlere, nişanlılara “Çocuklarınızın, sevdiklerinizin tabutu ile karşılaşmayacaksınız” denmiş oluyordu. Çünkü şehitliği bir kalb sekineti için sığınak olarak görse de kimse çocuğu için ‘Gitsin ölsün’ demiyordu.
Moskova mutabakatı hiç olmazsa şimdilik bunu sağladı. Ancak ateşkes hiçbir zaman bir sorunun nihai çözümü anlamına gelmiyor. Suriye sorunu bütün boyutlarıyla hala varlığını koruyor. Ve doğrusu Türkiye açısından nasıl sonuçlanacağına dair belirsizlik de aynen devam ediyor.
Belki Moskova’da bir mutabakat zeminin oluşması Türkiye – Rusya ilişkilerinin bir sıcak çatışma zeminine savrulmaması açısından da, en azından ‘iktidar cenahınca’ olumlu bulundu. ‘İktidar cenahınca’ diyorum çünkü iktidar Suriye’de gerilimi Rusya, hatta daha da sınırlı olarak Erdoğan - Putin ilişkisi üzerinden yönetmeyi tercih ediyordu. 34 şehit ise, Rusya’nın bizatihi müdahil olduğu bir vahşetti. Türkiye’de, halk tepkiliydi, muhalefet tepkiliydi, hatta Cumhur İttifakı’nın bileşeni Bahçeli bile Moskova’ya ateş püskürmüştü. Rusya’ya nasıl cevap verilecekti? Bu arada Rusya ile ilişkilerin dökümü yapıldı ve ortaya ‘Rusya ile çatışmama’ yaklaşımı çıktı, oradan da süreç Moskova buluşmasına kadar evrildi.
Ankara Suriye işini Rusya üzerinden götürmeyi tercih ediyor. ‘Esed zalimin teki ve onun eli sıkılamaz.’ Yaklaşımımız bu. Esed’in zalimliğinde şüphe yok. Peki ya Putin’in elleri? Onlar bir türlü kirlenmiyor. Grozni’deki katliamdan sonra nasıl da yıkadı ellerini. Onun ellerini sıkıyoruz çünkü her zalimin elini sıkmayacak olsak dünyada eli sıkılacak devlet başkanı kalmaz. 34 şehide rağmen Putin’le el sıkıştık.
Evet Suriye işini Putin üzerinden götürüyoruz. Putin de Suriye’deki meşruiyetini Esed üzerinden kuruyor. Kavga Suriye’de veriliyor, Esed halen Suriye’nin tanınmış devlet başkanı rolünü icra ediyor. Biz nihai planda Esed’li bir Suriye öngörmüyoruz, ancak Esed 10 yıldır iktidarını koruyor, her platformda Rusya üzerinden ‘Suriye’nin toprak bütünlüğü’nü kayda geçiriyor, ‘Suriye yönetiminin davet ettikleri dışındaki tüm güçleri yabancı güç4 kategorisine sokuyor, resmi devlet gücü dışındaki tüm silahlı yapıları -buna Türkiye’nin desteklediği Suriye Milli Ordusu dahil- ‘Terörist’ diye niteliyor…. ‘Arkasında Rusya olmasa Esed bir gün bile dayanamaz’ deniyor ama, arkasında Rusya duruyor ve halen de duracak gibi görünüyor. Bu durumda Suriye’de nihai çözüm ne olacak?
Bizim kurgumuz muhtemelen şu: Son noktada Suriye’de seçimler yapılacak, Esed gidecek, yeni yönetim Suriye Milli Ordusu (SMO)’nun temsil ettiği muhalefetle iktidarı paylaşacak, SMO bir şekilde meşrulaşacak… Bu çok yalın bir çerçeve. Oysa işin bu kadar yalın olmadığı açık. Şu sorular muallakta: “Rusya ne olacak? Amerika ne olacak? Amerika’nın himayesine aldığı Rusya’nın da görmezden geldiği PYD-YPG yapılanması ne olacak? Türkiye, Suriye toprağında gözümüz yok, diyor. Şu an Türkiye’nin denetiminde olan Suriye topraklarıyla ilişkimiz ne olacak? Türkiye sınırında Suriye topraklarında bir tampon bölge mi kurulacak? Bu tampon bölgenin nüfus yapısı nasıl olacak? Türkiye’ye gelmiş ve yıllar içinde yerleşmiş Suriyeliler geri dönecek mi? Geri döndüklerinde yıkılmış şehirlerde nasıl yaşayacaklar?
Aslında Esed veya başkası, Suriye’de yönetim kimde kalırsa kalsın dehşet verici bir bakıye ile karşı karşıya olduğu kesin. Esed, yıllardır muhalefetle mücadele adına kendi şehirlerini bombalayan bir adam. Yıkılmış, tarümar olmuş şehirlerden söz ediyoruz Suriye deyince… Milyonlarca insanı yer değiştirmiş, başka ülkelere göç etmiş bir Suriye söz konusu. Nasıl yapar bir insan bunu kendi ülkesine? Gerçekten Esed’in projelendirdiği Suriye’yi tasarlamak da mümkün değil.
Suriye’de işlerin durulacağı bir takvimi öngörebilen var mı? Türkiye işin içine girdiğinden bu yana, varılacak sonucu öngörebiliyor mu? O sonuç Türkiye için ne anlam taşıyor?
Moskova’da varılan mutabakat bütün bunlar düşünüldüğünde o kadar sınırlı bir nitelik taşıyor ki… Bu durumda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rus Dışişleri Bakanı’na “Esed’le konuşuldu mu?” diye sormasını nasıl anlamalıyız?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025