Akif BEKİ
Bir darbe kalkışmasını daha savuşturmuş görünüyor Venezuela. Ama gerçeği değiştirmiyor bu; Maduro rejimi, demokratik bir rejimden çok halkını zayıflatan bir zorbalık rejimi.
İki kötü arasında bir tercih yapmaya niye mecbur hissetsin Türkiye?
Maduro, askeri darbeyle kendisini devirmeye kalkışan rakibi Guaido’dan daha demokrat bir lider de değil ayrıca.
Seçilmişlikse, Guaido daha az seçilmiş sayılmaz. Halktan temsil yetkisi almaksa yine aşağı kalmaz. Üstelik dünyanın tanıdığı son seçimlere bakılırsa, Maduro’dan daha geniş bir oy desteğine sahip bile denebilir.
Buna rağmen, madem ki arkasına Trump’ı da alıp darbe çağrısı yaptı muhalefet lideri, al birini vur ötekine...
Sudan’da darbeyle gelen 30 yıllık Ömer el Beşir idaresi yeni bir darbeyle sonlandırıldığında, nasıl halktan yana bir tutum takınırken darbeci aktörlere karşı tarafsız kalmayı başardıysa Ankara... Sandıklı otokrat Maduro’ya karşı da benzer bir dengeyi gözetebilmeli.
Ki Ömer el Beşir daha az dost ve müttefik değildi iktidara. Maduro’ya daha fazlasını borçlu olduğumuz da söylenemez.
Ha, aktörlerden ve bize yakınlıklarından bağımsız olarak, seçimle gelip seçimle gitmeyi savunan ahlaki ve ilkesel bir duruşu korumaktan söz ediyorsanız... Unutmayın ki Venezuela’nın Esadı’dır Maduro. El Beşir’den de el Sisi’den de ciddi farkı yok. Bu üçlü demokratik dayanışmayı ne kadar hak ediyorsa Maduro da ancak o kadar hak ediyor.
2015’te meclis çoğunluğunu muhalefet kazanınca seçim sonucunu kabullenmeyen, yüksek yargı darbesiyle meclisi önce etkisizleştiren, sonra safdışı bırakan, gerçek seçimlerde oluşan meclis yerine göstermelik oylamayla emir eri bir meclis kuran, demokrasiden sapan, demokrasiyi sadece imkanlarını istismar edeceği zaman hatırlayan, sandıktan çıkana saygı duymayan, kazanmadığı sonucu tanımayan, hatta ortadan kaldıran antidemokratik müdahalelerin mimarıdır Maduro. Maruz kaldıkları da dahil, hepsi kendi eseri...
Demokratik işleyişi tıkayarak, yönetimin sandıkta el değiştirmesini imkansızlaştırarak, sırtını halk rızası ve memnuniyeti yerine rejim milisi Chavistalara dayayarak, gücünü militanlaştırdığı fanatik taraftarların ve silahlı rejim kuvvetlerinin desteğinden alarak, demir yumrukla yöneteceği uyduruk bir baskı rejimi inşa ederek, muhalefete siyasi çıkış bırakmayarak o başlattı, o davetiye çıkardı tüm bu kötülüklere. Şimdi, yol açtığı iki şerden birini biz niye seçelim?
Demokratik meşruiyetini kaybetmiş bu profile, bütün sabıkasına rağmen demokrasi kahramanı muamelesi yapmak, en başta demokrasi kültürüne büyük haksızlık.
Sadakat gösterilecekse demokratik değerlerin yaşatılmasına gösterilmeli, yoldan çıkmış demokrasi kaçkınlarına değil.
Bana sorarsanız; ‘ne Maduro ne darbe’ diyen, son sözü Venezuela halkının özgür iradesine havale eden bir tavır benimsemeli Ankara.
Emperyalizme karşı çıkmak, dış müdahalelere karşı durmak, ABD’nin başka ülkelere sömürge valisi atar gibi kukla devlet başkanı tayin edemeyeceğini söylemek, darbeleri kimden gelirse gelsin reddetmek, darbeye direnenleri tutmak ve direnişleri alkışlamak kulağa hoş geliyor elbette. Yakışan da budur.
Fakat iki taraf da darbeciyse; hele ayaklanmaya maruz kalan, ayaklanmacıdan daha demokrat hiç değilse birini diğerine tercih etmek hala şart mıdır?
Sudan’da darbecileri kınamadan, taraf tutmadan, milli uzlaşıyla bu süreci atlatmaları ve demokrasiye dönmeleri temennisinde bulunmadı mı Ankara?
Aynı tarafsız dili Venezuela için niye kullanmıyoruz, Maduro rejiminin hamiliği bize mi kaldı?
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERDenizli teleferiğindeki kayıt dışı 25 milyon nerede? 9.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞErdoğan’ın büyük siyasi gafı: “CHP Ankara merkezli siyaset yapmalı” 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025