Barış Soydan
"Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu."
Bayram haftasında dolar/TL'de yaşanan tuhaf hareket aklıma, AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz'un 31 Mart seçimleriyle ilgili fantastik cümlesini getirdi. Dolar, bayram haftasında açıklaması güç biçimde 5.66'ya kadar indikten sonra cuma günü piyasalar açılınca yeniden 5.83'e çıktı. Arada ne oldu?
Olasılıkları geçen hafta Twitter'da şöyle sıralamıştım:
- İnsanlar bayramı seyranı bıraktı, internetten dolar satıyor.
- Yabancılar dolar satıyor.
- Kamu bankaları dolar satıyor.
C şıkkı, Türkiye'nin bu konudaki sabıkası göz önünde bulundurulduğunda akla en yakın seçenekti.
Ama ekonomist Mert Yılmaz ile Borsa İstanbul eski Başkanı İbrahim Turhan bu seçenekler içinde yer almayan başka bir ihtimali gündeme getirdiler: Güney Afrika Randı (ZAR) ile Türk Lirası (TL) ikilisine yapılan yatırımların para piyasasında yarattığı hareketlilik.
İbrahim Turhan, Twitter'da "TL kısa pozisyonla (borçlanarak-açık pozisyonla) ZAR almak kârlı bir ticaret oldu" yorumunu yaptı.
Mert Yılmaz da YouTube'da yayınladığı videoda, "Güney Afrika ZAR'ında short, TL tarafında long; ZAR sat, TL al gibi bir işlem başlamış gözüküyor" diyordu.
Güney Afrika nire, Türkiye nire? İnsanlar bu iki ülkenin para birimlerinde pozisyon alarak nasıl kazanç sağlıyor olabilir?
Şöyle: Güney Afrika parasının liraya göre değer kazanacağını düşünüyorsanız, TL borçlanarak Rand alıyorsunuz. Tahmin ettiğiniz gibi Rand, TL karşısında yükselirse para kazanıyorsunuz.
Tabii tersi de mümkün: TL'nin Rand karşısında yükseleceğine inanıyorsanız buna uygun pozisyon alarak da para kazanabilirsiniz. (Tabii eğer parite tahmin ettiğiniz gibi seyrederse.)
Dünya piyasalarındaki uyanık yatırımcılar son bir yılda TL/Rand paritesinin Güney Afrika parasından yana gelişeceği yönünde pozisyon aldılar ve çok iyi para kazandılar. Varsayımları şuydu: Türkiye ekonomisi kötüye, Güney Afrika ekonomisi iyiye gidecek.
İşte Fransız bankası Societe Generale'in Türkiye'deki kriz patlamadan çok önce, 21 Mayıs 2018 tarihinde yaptığı yatırım önerisi:
"Olumsuz dış koşullara rağmen biz Güney Afrika para biriminin bir dizi sebep dolayısıyla yakın dönemde TL'den daha iyi performans göstereceğine inanıyoruz.
"TC Merkez Bankası üzerinde siyasi baskı var
"Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın uyguladığı para politikasının bağımsızlığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 24 Haziran'da Başkan seçilirse para politikasında daha etkin bir rol alacağı yönündeki açıklamalarıyla yeni bir darbe aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan yüksek faizi yüksek enflasyonun sebebi olarak gösterdi. Türkiye Cumhurbaşkanı'nın uzlaşmaz tutumunun Merkez Bankası'nın politika enstrümanlarını gerekli güç ve basiretle uygulamasını engellediğine inanıyoruz.
"Merkez Bankası'nın yetersiz tavrı
"Merkez Bankası'nın piyasaları temin etmek için, "gerekli adımların" atılacağı yönündeki sözlü müdahalelerine rağmen yeterli somut tutum alınmadı. Güncel negatif gelişmelerin (Siyasi müdahaleler, manşet ve çekirdek enflasyondaki yükseliş, enflasyon bekleyişlerindeki sert bozulma, piyasa dostu Türk politika yapıcılarının devre dışı bırakılması) yarattığı toksik karışımla mücadele etmek için gerekli agresif adımların atılmaması, TL'nin değer kaybını hızlandırabilir.
"Güney Afrika Merkez Bankası'nın şahin tavrı
"(Buna karşılık) Güney Afrika Merkez Bankası'nın 28 Mart tarihindeki toplantısında 0.25 puanlık hafif bir faiz indirimi yapma yönünde aldığı 4'e 3'lük karar, ortamın uygun olmasına rağmen gevşek para politikası uygulamak konusundaki isteksizliğini gösteriyor. Güney Afrika Merkez Bankası Başkanı faiz indirimine gitmeyeceklerinin altını çizdi.
"Farklı politik riskler
"Güney Afrika'nın iktidar partisi ANC birkaç istisna hariç politik çelişkilerini aştı ve mali disiplin ile hukuk devletine dönmeyi, kamu kurumlarının itibarını tesis etmeyi seçti. Buna karşıt olarak Türkiye mayınlarla dolu bir dönemden geçmek zorunda. Ekonominin iç ve dış dengeleri bozuluyor. Çok da uzak olmayan bir tarihte (Mart 2019) yerel seçimlerin de yapılacağını düşünecek olursak Türkiye'nin politik liderliği şu an uygulanan mali genişlemeden vazgeçmek konusunda isteksiz davranabilir.
"Sonuç: TL'yi short'layıp (açığa satıp BS) Rand alın."
O gün Societe Generale'in tavsiyesine kulak verenler, yani Türkiye'nin ekonomiyi düzeltmek için gerekli önlemleri almayacağı, Güney Afrika'nın ise ekonomiyi iyi yöneteceği bahsine girenler ne kazandı? Bu sorunun cevabını Borsa İstanbul eski Başkanı İbrahim Turhan'ın geçen hafta Twitter hesabında yazdıklarından okuyalım:
"Her iki ülkenin de benzer/özdeş risk profili taşıdığı dikkate alındığında bu ticarette ciddi pozisyon alınması normal. Şöyle anlatayım, short TRY-longZAR pozisyon alanlar mavi çizgi ile siyah çizgi arasındaki alan kadar para kazanabilirdi. Şimdi bu pozisyonlar kapanıyor.
"Son bir yıllık ve son iki yıllık kur gelişimine bakıldığında TRY'nin de ZAR'ın da USD karşısında değer kaybettiği ancak USDTRY'deki artışın her iki dönemde de daha fazla olduğu görülüyor. Bu durumda TL kısa pozisyonlar (borçlanarak-açık pozisyonla) ZAR almak kârlı bir ticaret oldu."
Geçen sene bu zamanlar Türkiye'nin batacağına, Güney Afrika'nın çıkacağını oynayanlar işte böyle para kazandı.
Peki ne oldu da 1 yıl boyunca TL karşısında değer kazanan Güney Afrika Randı bayram haftasında değer yitirdi? Hareket nasıl tersine döndü?
Çünkü bu yıl Güney Afrika'da işler kötü gitmeye başladı. Ekonomi ilk çeyrekte yüzde 3.2 küçüldü. Societe Generale yukarıdaki raporu yayınladığı tarihte mevcut olan siyasi istikrar kayboldu ve iktidar partisi ANC içinde bir kanat, Merkez Bankası'na ekonomiyi canlandırmak için faiz indirme baskısı yapmaya başladı. Bunun sonucunda Rand bayram haftasında dolar karşısında yüzde 3.5 değer yitirdi ve son 9 ayın en düşük seviyesine indi. Dolar karşısında değer yitirirken haliyle TL karşısında da kaybetti. Yani bu sefer Rand "short"layıp TL alanlar kazandı. Acı gerçek: Ekonomide hata üzerine hata yapanlar küresel spekülatörlerin oyuncağı olur.
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021