Barış Soydan
İngiliz İşçi Partisi geçen hafta, 12 Aralık’ta yapılacak seçimi kazanırsa (ki hayal değil) telekom şirketi British Telecom’un geniş bant altyapısını kamulaştıracağını açıkladı.
Yine geçen hafta Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, “Sağlık alanında kaynak aktarımının en vahşi biçimde yapıldığı ve dünyaya ahbap çavuş kapitalizminin en çarpıcı örneklerinden biri olarak gösterilebilecek uygulama olan” şehir hastanelerinin zaman geçirilmeksizin kamulaştırılması çağrısı yaptı.
Prof. Dr. Kayıhan Pala herhangi bir akademisyen değil, Türk Tabipleri Birliği’nin şehir hastaneleriyle ilgili komisyonunda görev aldı. Bu komisyonun çalışmalarını “Şehir Hastaneleri” adlı etkileyici bir kitaba dönüştürdü. (İletişim Yayınları, 2018.)
Gençlerin radikal politikaları desteklemesinin sebebi ne?
İngiliz İşçi Partisi de herhangi bir parti değil. Başkan Jeremy Corbyn, 1990’lı yıllarda sağa kayan Avrupa’daki sosyal demokrat partilerin yeniden sola dönüşünün bayraktarlığını yapıyor. Tony Blair’in liderliği döneminde (1990’lar) özelleştirmeleri savunan İşçi Partisi onun liderliğinde kamulaştırmaları yeniden seçim vaatleri arasına aldı. Corbyn gençlerin desteğiyle İşçi Partisi’nin oyunu yüzde 20’lerden yeniden yüzde 40’lara çıkardı. Geçen seçimi az daha kazanıyordu. Bu seçimde anketlerde şimdilik Muhafazakâr Parti’nin gerisinde görünüyor ama “manifesto”sunu henüz açıklamadı. Seçim manifestosunu açıkladıktan sonra geçen seçimde olduğu gibi büyük bir atak yapacağını düşünenler az değil.
Amerika’da da durum farklı değil. Gelecek yıl yapılacak seçimlerde Trump’ın karşısına Demokrat Parti’nin başkan adayı olarak büyük olasılıkla Corbyn’in Amerika versiyonu olan Bernie Sanders veya Elizabeth Warren çıkacak. Tıpkı İngiltere gibi Demokrat Parti’nin genç tabanı onları destekliyor.
Gençlerin radikal politikaları desteklemesinin sebebi ne? Cevap: 2008-2009 finansal krizi. 2008-2009 küresel krizinden dünyayı devletçilik kurtardı. Eğer Amerika ve Avrupa’da devletler 2008-2009 krizinde müdahale edip piyasaya trilyonlarca dolar pompalamasa dünya yeni bir 1929 buhranı yaşayacaktı. Krizde kapitalizmin yıldızları döküldü...
Tek sebep bu değil; iktisatçı Piketty’nin best-seller olan kitabı “21. Yüzyıl için Kapital’de” gösterdiği gibi Batı’da gelir adaletsizliğinin tarihte görülmedik seviyelere yükselmiş olması da gençleri öfkelendiriyor.
Yani karşımızda kökü derinlerde bir dalga var. Bu dalga tüm dünyada popülist liderlerin yükselişine zemin sağlıyor. Corbyn, Sanders gibi sol “popülist”lerin yanı sıra, Trump veya İtalya’daki 5 Yıldız Hareketi gibi sağ popülist partiler de bu zeminde doğdu, yükseldi. Evet, popülist liderlerin vaatlerine kulak verirken dikkatli olmalıyız ama kamulaştırma tabusunu Türkiye’de de artık tartışmalıyız.
Türkiye dijitalleşmede çağdışı kalmak üzere
Geçen hafta İstanbul’da düzenlenen "Dijital Yönetim ve Kırılma" konferansını izledim. Bu konferansta ele alınan temel mesele, Türkiye’nin geniş bant internet altyapısının 300 bin kilometrede takılıp kalmış olmasıydı. İsveç’in sadece başkenti Stockholm'de geniş bant fiber optik ağ uzunluğu 2 milyon kilometreyi buluyor. İsveç’i geçelim, Gana’da bile 600 bin kilometre fiber optik ağ var. Acı ama Türkiye dijitalleşmede çağdışı kalmak üzere.
Konferansta bir konuşma yapan T24 yazarı, turk-internet.com’un kurucusu Füsun Nebil, Türkiye’nin geniş bant ağ uzunluğunun Afrika ülkelerinin bile gerisinde kalmasının suçlusunun Türk Telekom olduğunu söyledi. Türk Telekom bütün özel şirketler gibi maksimum kâr hedefiyle hareket ediyor. Ve kârlı bulmadığı geniş banta uzun zamandır yatırım yapmıyor.
İyi de geniş bant, dijitalleşmenin olmazsa olmazı. Türkiye’nin, çocuklarımızın, gençlerimizin geleceğini bir şirketin kâr hesaplarına esir mi edeceğiz?
Türk Telekom'un fiber ağ altyapısı kamulaştırılmalı
Konferansta birçok konuşmacı, devletin geniş bant altyapı yatırımında sorumluluğu yeniden ele almasından başka bir çıkış yolu olmadığını söyledi. Hayır, Türk Telekom’un geniş bant altyapısının kamulaştırılmasından söz eden olmadı. “Devlet el atmadan olmaz” düşüncesini mantıki sonucuna vardıran benim. Madem öyle, madem geniş bant altyapı yatırımını özel şirketler yapmıyor, devletin bu işe el atmasından başka çare görünmüyor, o halde Corbyn’in İngiltere için yaptığı öneri, Türkiye için de geçerli. Çocuklarımızın geleceği için Türk Telekom'un fiber ağ altyapısı kamulaştırılmalı.
Tabii bir de Prof. Dr. Kayıhan Pala’nın zaman geçirilmeksizin kamulaştırılması gerektiğini söylediği şehir hastaneleri var. Rakamlar çok açık: CHP’nin son raporuna göre bir şehir hastanesi için harcanan parayla 1200 yatak kapasiteli 29 hastane yapılabiliyor. Öte yandan 30 şehir hastanesinin toplam hizmet ve kira bedelinin 25 yılda kamuya getireceği yük 142.4 milyar dolar olarak hesaplanıyor.
AKP tüm anketlerde hızla oy kaybediyor. Gelecek seçimlerde İstanbul seçimlerinde yaşanan değişimin Türkiye’de gerçekleşmesi güçlü bir olasılık. Muhalefetin adayı devlet başkanı seçildiğinde şehir hastanelerinin 142.4 milyar dolarlık maliyetini sineye mi çekecek? Yoksa Prof. Dr. Kayıhan Pala’nın dediği gibi kamulaştırma düğmesine mi basacak? Tercih etmesi gereken yol çok açık…
CHP, İmamoğlu ve diğer muhalefet partileri, liderleri, günlük siyasetin kör döğüşünden sıyrılıp biraz da Türkiye’nin geleceği üzerine kafa yormalı...
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021