Cem SANCAR
Uyanmak öyle kolay bir hadise değil. İnsan uyandım sanıyor ama ayakta uyuyor.
Güçlü felsefeler, incelikli sosyolojiler ve siyaset bilmek onu kurtarmıyor.
İnsan rüyasında sabah oldu diye gezip dolanıyor. En büyük yanılgı da orada başlıyor...
Misal derseniz, buyurun şu son yaşadıklarımıza:
Olayı düşündüğümüz zaman nasıl afyonlu bir uykuda olduğumuzu daha bir anlıyoruz. 90'larda Amerika için çoktan mevta olmuş Stalinist bir örgüt olarak PKK'nın hiçbir geleceğinin olmadığı biliniyordu.
Üst akıl, Apo'yu teslim eden akıldı...
Ve hesaplanmıştı ki 'Türkçülük' ile malul zayıf siyasetçiler bunu hamasete dönüştürecek ve asıl kumpasın halk tarafından görülmesini engelleyeceklerdi. Öyle de oldu.
Gerçek perdelendi!
Halbuki çoktandır esas tehlike bir ahtapot gibi devlete sızıyor, sarmalıyordu.
Diğer yandan Kemalist 'derinler' insiyaki olarak rakiplerini, hasılı gelen örgütü fark ettiler.
Statükonun 'laiktir laik kalacak' oligarşisi, pabucu dama atılan eski vesayet, yeni vesayeti gördü! Ne var ki gördükleri gerçeğin sadece küçük bir parçasıydı. Nasıl kılık değiştiren bir mutantla, nasıl bir CIA-NATO klonlamasıyla yüzleştiklerini anlamak için gerekli zinde akla sahip değillerdi. Zira epistemolojik olarak 'irtica' adını taktıkları İslam'la, FETÖ'cü Gladyo'yu aynı potada değerlendiriyorlardı.
Senaryoları yazan akıl tarafından bilinen bir zaaftı bu ve alkışlarla karşılandı. Hazırlık ve perdeleme devam etti...
Kemalistler son nefeste "Devlet elden gidiyor!" diye bağırdılar.
Orası açık.
Kimse onlara inanmadı fakat! İtibarsızdılar. Çok günah işlemişlerdi. Milli iradeyi sürekli tehdit etmişler, asmışlar, kesmişlerdi.
Mamafih bir hakikat var ki itiraf edilmeli: Bozuk bir saat bile günde iki kere doğruyu gösteriyordu!
Bu gerçek es geçildi...
FETÖ uyarısı bildik din korkusu diye algılandı. Çünkü eski cumhuriyet halkı yani Müslümanları hep bir tehlike olarak görmüştü.
Aksine küresel sistemin kurgucuları bu ülkede yükselen yenileyici gücün Müslümanlarolduğunu biliyorlardı. Öylesine biliyorlardı ki, Komünizmle Mücadele Dernekleri'nde kafası ütülenmiş İslamcı entelektüellerin idrak edemediği kadar hem de!
John'lar, Richard'lar falan her şeyin farkındaydılar yani. Müslüman siyasetçiler bir şekilde bütün iktidarı zorlayacaklar ve eninde sonunda yeni bir düzen kuracaklardı. Halkın onayı vardı. Tehlike oydu.
Üst akıl denen şey gelişen dinamikleri analiz etmişti. Etmez mi? Sittin sene ülkeyi çekip çevirmişler, IMF ile hükümet kurmuş, "Bizim çocuklarla" hükümet devirmişlerdi.
Gelecek için uzun soluklu stratejiler geliştirmişler, dindar görünümlü bir alternatifi çoktan derinlere gömmüşlerdi.
Memlekette milli egemenlik filan da yoktu aslında. Parlamento, seçimler, o, bu, hepsi bir tiyatroydu. Ondandır bütün darbelerde parlamento anında teslim oldu!
Seçilmişlere iktidar asla verilmiyordu. AK Parti'nin ateş altındaki 14 yıllık serencamını gözleyenlerin inkar edemeyeceği şeylerdi bunlar...
'Amerika' tam da bu noktaya oynadı. Darbeciler temizleniyor görüntüsünün ardında kendi senaryosunu geliştirdi. Birileri tasfiye edildi, Fethullahçılarla şah çekildi!
İşte bu şah-mat, "Yeter!" diyen millet ve Erdoğan tarafından durduruldu.
Onun için ikisini de ezmek istediler. Çünkü karşılarında bir 'deli' cesareti vardı...
Tıkır tıkır işleyen tezgah 15 Temmuz'da böyle bozuldu. Siyasi temsilciler ilk kez halka verdikleri sözü tuttu, ölüm göze alındı ve parlamento böylece rüştünü ispat etti.
Onu söylüyorum: Biz FETÖ ile kapışırken aslında küresel imparatorlukla ve ayakta uyuma halimizle kapıştık. Bağlanan basiretimizi serbest bıraktık.
Ve evet uyandık!
Bu uyanıklık asla kaybetmememiz gereken bir bakış açısı.
Kavlimce asıl üstüne titrenmesi icap eden de o...
Yazarlar
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2021
13.09.2020
7.09.2020
30.08.2020
23.08.2020
16.08.2020
27.07.2020
21.07.2020
15.12.2019
18.11.2019