Cem SANCAR
Sıcaktı sıcak, sapı kanlı kör bir bıçaktı sıcak...
Temmuz, ağzından ateş fışkıran bir hayalet gibi üstümüze kapanmıştı. Son zamanda Ejderha bin türlü tuzak kurmuş, hepsinden çıkmıştık. Heyulanın altı başını kesmiştik ama yedincisini bulamamıştık!
Dur durak yoktu canavara. Kararlıydı, insanoğlunu bitirecekti.
Darbelerin dini, ideolojisi olmaz, cinayeti olur, bunu biliyorduk. Öyle bir ülkedeydik ki canımız yanıp durmuş, darağaçları kurulmuş, insancıklarımız heba edilmişti.
Tam artık bitti derken, tam 'Ejder' tarihin çöpüne atıldı derken oldu olan.
Yüz yüze olmaktan korkan, insanın eblehliklerinden beslenen iblis, karanlık köşesinden ortaya çıktı. Bu kez kendine 'din' kisvesi taktı, her cuntacı gibi cumhuriyetin kurucu sözlerine saklandı: Yurtta sulh!
Faşizme, despotizme, baskıya 'barış' diyenlerin dünyasındaydık artık. Katliamlara özgürlük, sömürgeleşmeye çağdaşlık adı takılıyordu.
Herkesi arkalarına almışlar, planları yapmışlardı.
Amerika oradaydı, Avrupa orada.
Hegemonlar oradaydı, içimizdekiler orada. Medya şu bu. Hazırdı bültenler.
İtidal çağrısı yapacaklardı, stadyumlarda halk kurşuna dizilirken! Demokrasi kazandı diyeceklerdi, memleket sevdalıları kelepçelenirken. Aramızdan egodan delirmiş birkaç aydın çıkaracaklardı, onlar da 'biz demiştik' diyeceklerdi. 'Çok insan öldü, ama kabahat onlarda!' Sonra Hans paşam, Corc beyim, ne kadar kazanımımız varsa heder. Bir yüzyıl daha karanlıkta çar çapul...
Ama o kız var ya, tanklara yürüyen sırt çantalı kız! O kendi halinde olanlar, mazlumlar var ya, köprüleri tutan.
O hay maşallahlar, amcalar, teyzeler, kız kardeşler, gençler, terli mintanlar.
Zifiri kara uçaklar havalanmasın diye tarlalarını yakanlar var ya, onlar çıktılar meydana.
Bu beklenmiyordu işte!
Seçilmiş lider, halkımı meydanlara çağırıyorum demeden, -ülke tarihinde bir ilk- darbeyi tanımıyorum demeden daha...
Ayağa kalkmıştı toplumsal vicdan.
Sonra bir sel gibi aktılar sokaklara.
Alt ettiler Ejderhayı. Temmuz ayı böyle şereflendi işte. Cumhuriyet kuruldu kurulalı ilk uyanıştı bu. Acıya verilen ilk cevap.
Acı ki olgunlaştırır insanı, hem halkı... Öyle oldu. İhanetin maskesini indirdik, olgunlaşmanın paslı kilidini kırdık, kapıyı açtık...
Fakat kapıdan içeri giremedik, büyük dönüşümü kavrayamadık, bu da var.
Bir ismi ne kadar çok tekrarlarsan ehemmiyeti o kadar aşınıyordu. Bunu yakın tarihimizde gözlemlemiştik.
Büyük işler yapmalıydık. 251 demokrasi şehidimizin toplu heykelleri mi dersiniz, ne derseniz, bilemiyorum.
Gelecek nesillere görkemli işaretler bırakmalıydık.
Heykelin artık put olmadığını, bu çağda putların dijital şeyler, pop diziler, borsalar, Bitcoin'lerle yürüdüğünü, yeni altın buzağıların bunlar olduğunu idrak etmeliydik.
Neyse konu bu değil...
Direnişin kutlamasını sivil halka bırakmalıydık, onların hakkıydı. Kuracakları STK'ları desteklemeliydik. Yapacakları abideleri desteklemeliydik.
Geniş yarışmalar açıp sanatın katılımını sağlamalıydık. O işlere siyaseti bulaştırmamalıydık. Yapamadık...
Darbeye direnenlerin şifresi Allah'ın adıydı. Öyle bir şifre idi ki bu, herkesi kucaklayan kapsayıcı, ferah bir şemsiye açtı. O şemsiyenin altına giren envaiçeşit insan birlikte yürümüştü.
O noktaya ihtiram etmeli, gözümüzü o noktaya dikmeliydik...
Ancak her şey bir yana, bir gerçek var ki asla unutulmayacak: Bu millet çıplak elleriyle daha dün koskoca bir darbeyi...
Şimdi artık eski bildik bir şiirin mısralarına tutunarak yazabiliriz:
O gece binlerce gariban, çocuklar gibi merttik.
O gece imanımızla dev gibi bir iblisi yendik...
Yazarlar
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2021
13.09.2020
7.09.2020
30.08.2020
23.08.2020
16.08.2020
27.07.2020
21.07.2020
15.12.2019
18.11.2019