Fehmi KORU
‘Demir Lady’ lâkaplı Margaret Thatcher 1979-1990 yılları arasında İngiltere’de başbakanlık koltuğunda oturdu. Muhafazakâr Parti’nin ilk kadın lideri ve ülkenin ilk kadın başbakanıydı. Siyasi hayatta bulunduğu yıllar boyunca, güçlü bir politikacı-parti lideri, sert ve acımasız bir başbakan profili çizdi. Kendisinin mutlak doğruları vardı ve onlardan hiç şaşmadı; ülkenin yarısını karşısına dikme pahasına olsa da...
Arkasında büyük başarılar bırakarak siyasi hayattan ayrıldı Thatcher; siyaset gözlemcileri, en büyük başarısının, rakibi İşçi Partisi’ni değişime zorlaması olduğu kanaatindedirler...
Thatcher karşısında sürekli yenilgiler tadan, Thatcher-sonrasında zayıf Muhafazakâr başbakana bile yenilen İşçi Partisi, çareyi, üzerindeki ölü toprağını atmakta ve kendini zamana uygun hale getirmekte buldu. O işi başaran Tony Blair de, tıpkı Thatcher gibi, uzun yıllar başbakanlık yaptı.
İngiltere ve Türkiye farklı, iki ülkenin siyaset adamları da birbirine fazla benzemez; ancak yine de bir çağrışımı mümkün kılan ortak özellikler de ortada... En belirgin fark, kızan ve köpüren muhalefetin, bizde, kendini yenilemede gösterdiği atalettir...
Gerçek ortada: Tayyip Erdoğan ve onunla aynı çizgiden insanlar siyaset sahnesinde bulundukça, rakip partilerin iktidar yüzü görmesi imkânsız; iktidara giden yol, Türkiye’de de kendini yenilemekten ve günün gerçeklerine uygun politikalar izlemekten geçiyor...
CHP’yi ele alalım...
Yakasında CHP rozeti taşıyan bir CHP’liye o okların ne anlama geldiğini sorduğunuzda, hiç tereddütsüz ve bir çırpıda ilkeleri sayabilir mi? 1927 yılında yapılan kurultayında, cumhuriyetçilik, halkçılık, milliyetçilik ve lâiklik olmak üzere dört ilkeyi temsilen dört oku benimsemişti CHP; onlara sonradan (1931’de) devletçilik ve devrimcilik eklenince ok sayısı altıya çıktı.
Kuruluşunda olmayan ilkeler, iki aşamada (1927 ve 1931’de) oluştu, sizin anlayacağınız...
O günden bugüne gelmiş geçmiş bütün CHP yönetimleri altı oku temel ilke olarak benimsediler; gelişmeleri oklarla ifade edilen ilkelere vurup kabul veya red ettiler... Şimdilerde altı ilkeden fazla söz edilmiyorsa, kalıplaşmış kabullere zamanın artık ters düşmesi sebebiyledir.
Zaman acımasız bir öğütücüdür çünkü...
İlkelerden eski kadar söz etmiyor CHP’liler, ama onların etki alanı dışına da çıkabildikleri söylenemez; kendilerini izleyenler —özellikle de gençler—, onları, zamanda yolculuk yaparak geçmişten günümüze taşınma şaşkınlığı yaşayan insanlar gibi görüyor.
Dünyanın bugün tartıştığı konuların hayli dışında kalmış görüntüsü veriyor günümüz CHP’si... Hızla değişen ve insanları da aynı hızla değişmeye zorlayan bir dünyada, ardından Birinci Dünya Savaşı’nı çıkaracak yanlış fikir akımlarının etkisi yüzünden değişimin kötüye doğru olduğu 1930’ların bakış açısını korumaya çalışmak, tarih dışına düşmektir.
Kendini hem içerik hem de görüntü olarak yenileme ihtiyacı var CHP’nin...
Bir çaba seziliyor o yönde, cumhurbaşkanı seçiminin zorladığı halka sevimli gelecek aday çıkarma gereği de değişimi dayatıyor.
Muhafazakâr Thatcher ardında değişen bir İşçi Partisi bırakmıştı; Erdoğan’ın CHP’ye armağanı bakalım kim/ne olacak?
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025