Hasan CEMAL
Açlık grevlerinin sona ermesinde oynadığı rolle yeniden ön plana çıkan Öcalan’ı dışlayarak hazırlanacak ‘barış projeleri’ dağda kolayca sabote edilebilir. Erdoğan eğer yakın geçmişte olduğu gibi siyasal iradesini kullanırsa, Türkiye yeni barış sürecine adım atabilir. Bunun da ilk adımı, Öcalan’ın girişimiyle PKK’nın ilan edeceği gerçek bir ‘ateşkes’tir.
Açlık grevlerinin sona ermesi ve bu konuda Öcalan’ın oynadığı belirleyici rol, yeni bir barış süreci başlayabilir mi sorusunu gündeme getirmiş durumda.
Hayırlı bir gelişme.
İnsan olan barıştan yanadır.
Dağda silahların susması, ölüm haberlerinin kesilmesi elbette her aklı başında insanın özlemini çektiği, bir an önce gerçekleşmesini beklediği bir konu.
Mümkün mü?
Bu bir irade meselesi, siyasal irade ve kararlılık. Bunu öncelikle gösterecek olan da Başbakan Erdoğan’dan başkası değil.
Tayyip Erdoğan eğer Gazze’de barış için sarf ettiği enerjiyi bizim dağlarımızda da barış için sarf etmeye başlarsa, yakın geçmişte olduğu gibi barış kapısı yeniden aralanır.
Erdoğan’ın bu gücü var.
İsterse, siyasal iradesini barış yolunda kararlılıkla kullanabilir. Birkaç yıl önce bunu yaptı.
Bir daha yapabilir.
Yakın geçmişte yaşamış olduğu hayal kırıklıklarından, farklı seslere kulak vererek çıkarabileceği derslerle yeni bir barış süreci için düğmeye basabilir.
Ayrıca, elde yağlı urgan siyaset yapmak yerine, Kürt sorununda siyasal ağırlığını ‘barış’tan yana koysa, bu politika seçim sandığında kendisine çok daha fazla oy kazandırabilir.
Kürt sorununu barışçı çözüm yoluna koymuş bir Tayyip Erdoğan’ın sözü yer yuvarlağının bu bölgesinde daha çok ciddiye alınır. Türkiye’nin bölgedeki nüfuz alanı büyürken, sesi daha fazla dinlenir.
Öyle anlaşılıyor ki, açlık grevlerindeki Öcalan’ın belirleyici rolü, yeni bir barış sürecinde ‘İmralı faktörü’nü yine ön plana çıkarmış durumda.
Başbakan Erdoğan hafta sonu Kahire’den dönerken uçakta gazetecilere Öcalan’la görüşme konusunda şöyle demiş:
“İmralı’yla devlet olarak görüşmeler yapılmıştır. Tabii burada enstrüman olarak kullanılan genellikle Milli İstihbarat Teşkilatı’dır, onun elemanlarıdır. Onlar görüşme yapabilir. Bunda herhangi bir sakınca görmüyoruz. Çünkü aslolan sorunu çözmektir.”
İmralı’yla diyalog konusunda, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’le Hükümet Sözcüsü Hüseyin Çelik de açlık grevlerinin sona ermesiyle birlikte olumlu mesajlar verdiler.
Örneğin Çelik şöyle dedi:
“Kan duracaksa, Öcalan’la yeniden görüşülebilir.”
BDP tarafı da olumlu bir havada. Partinin Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, yazarımız Aslı Aydıntaşbaş’a şunları söylemiş:
“Öcalan’ın rolü netleşti ve güçlendi. Hükümet bu duyarlığı değerlendirirse, hep birlikte kazanırız.”
Şu deyişin altını çizelim:
“Hep birlikte kazanırız!”
Nedir kazanılacak olan?
‘Barış’tır!
Başka ne olabilir ki?..
Bu açıdan PKK üstünde en etkili sese gelince, Abdullah Öcalan’dan başkası değildir. Kandil son tahlilde İmralı’yı dinleyecektir.
Şunu yazın bir kenara:
Öcalan’sız, Öcalan’ı dışlayarak hazırlanacak barış projeleri dağdaki bazı PKK liderleri tarafından kolayca sabote edilebilir. Onları durdurabilecek tek güç, tek adres hâlâ İmralı’dır demek fazla abartılı bir tespit değildir.
Ankara’da, iktidar odaklarında da öteden beri bu görüşte olanlar ve bundan hoşlanmayanlar da ziyadesiyle vardır.
Bu arada not düşmekte yarar var:
Geçtiğimiz günlerde Kuzey Irak’ta görüştüğüm Kürt liderler, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’yle Kürdistan Bölge Yönetimi Başkanı Mesut Barzani de çözüm yolunda Öcalan’ın kesinlikle dışlanamayacağını bana söylediler.
Uzun lafın kısası:
Başbakan Erdoğan eğer siyasal iradesini kullanırsa, dağda silahlar susabilir, yeni barış sürecine adım atabilir Türkiye.
Ve bunun da ilk adımı, Öcalan’ın girişimiyle PKK’nın ilan edeceği gerçek ‘ateşkes’tir.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024