Hasan CEMAL
Kuvvetler ayrılığı olmadan demokrasi olmaz, hukuk devleti olmaz, hukukun üstünlüğü olmaz. Kuvvetler ayrılığı olmadan haklar ve özgürlükler korunamaz. Vatandaşların, bireylerin hak ve özgürlüklerinin güvencesi, kuvvetler ayrılığıdır.
Kuvvetler ayrılığı olmadan demokrasi olmaz. Kuvvetler ayrılığı olmadan hukuk devleti olmaz.
Hukukun üstünlüğü olmaz.
Kuvvetler ayrılığı olmadan, haklar ve özgürlükler korunamaz.
Vatandaşların, bireylerin hak ve özgürlüklerinin güvencesi, kuvvetler ayrılığıdır.
Bir rejimin demokrasi olabilmesi için, hukuk devleti olabilmesi için yasama, yürütme ve yargının ayrılığı esastır.
Bu kuvvetler arasında birtakım denge ve frenler olmadan, yürütme ve yasamanın yaptıkları hukuk açısından denetlenmeden demokrasi olmaz.
Bunlar demokrasinin A’sı, B’si, C’sidir.
Ve bu A, B, C bilinmeden örneğin hukuk fakültelerinin daha birinci sınıfında anayasa hukuku dersinden geçmek mümkün değildir.
Sözü uzatmak gerekmiyor.
Sayın Başbakan;
Kuvvetler ayrılığı demokrasinin özüdür. Parlamenter sistemde de, başkanlık veya yarı başkanlıkta da sistemin özü ve ruhu, kuvvetler ayrılığından oluşur.
Şöyle yakınmışsınız Konya’da:
“İşte bu kuvvetler ayrılığı denilen olay var ya, o geliyor sizin önünüze bir engel olarak dikiliyor...”
Olacak şey değil.
Ayrıca bundan ilk kez yakınmıyorsunuz.
Parti olarak Türkiye için öngördüğünüz başkanlık sistemi de kuvvetler ayrılığı açısından fena halde sorunlu.
Bu konudaki sözcünüz, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu, Ak Parti’nin başkanlık önerisini komisyona sunarken, Türk tipi başkanlık sistemi istendiğini herhangi bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıklamıştı.
Başkan olarak sizi, Amerikan Başkanı Obama’nın durumuna düşürmek istemediklerini belirtirken, bu konudaki eleştirileri şöyle yanıtlamıştı:
“Evet doğrudur. ABD’de Başkan’ın kararname çıkartma ve meclisi feshetme yetkileri yok. Modelimiz, ABD sistemindeki tıkanıklıklara karşı önerdiğimiz model. Başkan Obama gece gündüzağlıyor, parlamentoya yalvarıyor.”
Sayın Başbakan;
Size bir zamanlar anayasa çalışmalarında yardımcı olan Anayasa Hukuku Profesörü Ergun Özbudun, ‘Türk tipi Başkanlık modeli’ni şöyle eleştirmişti:
“Ak Parti’nin modeli kuvvetler ayrılığına aykırı. Bu model, iktidarın tek kişide toplanmasına yol açar.” (Hasan Cemal, Başkanlıkta Latin Amerika modeli, Milliyet, 1 Aralık 2012)
Prof. Özbudun, bu konudaki eleştirisini 15 Aralık 2012 tarihli Milliyet’in Düşünenlerin Düşüncesi köşesinde şöyle yineledi:
“Şüphesiz, hiçbir ülke anayasasını yaparken başka bir ülkenin sistemini aynen kopya etmek mecburiyetinde değildir. Her sistem içinde, ayrıntılar bakımından ülkeden ülkeye farklar gözlemlenebilir. Ancak unutmamak gerekir ki, her sistemin kendisine özgü bir ruhu ve mantığı vardır. Bu mantıktan uzaklaşıldığı takdirde, artık o sistemden söz etmek mümkün olmaz ve ortaya ‘biz bize benzeriz’ misali garip bir sistem çıkar.”
Sayın Başbakan;
Prof. Özbudun’un bu uyarısına kulak vermenizde yarar var.
Biz bize benzeyebiliriz ama o zaman da sistemin adı demokrasi ve hukuk devleti olmaz.
Kuvvetler ayrılığını pas geçen bir başkanlık ya da yarı başkanlık sisteminin demokratik özü boşalmış ve ruhu başkan babalığa teslim edilmiş olur.
Bu arada Adalet Bakanı Sadullah Ergin, dikkat ettim, dün sabah saatlerinde kuvvetler ayrılığını engel gören sözlerinizin ne anlama geldiğini iyi niyetle anlatmaya çalışıyordu. Daha doğrusu, tevil etme çabası içindeydi.
Ama inandırıcı değildi.
Olması da zordu.
Bazı şeyler vardır ki, tevili imkansızdır Sayın Başbakan...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024