Hasan CEMAL
Alo Fatih Hattı’ndan gazeteci kovduran, sansür yaptıran bir Başbakan hakkında tek satır olsun yazmayacak mısın?‘Milli irade hırsızlığı’nı dilinden düşürmeyen, oysa en başta gazeteci milletinin özgürlüğünü çalan bir Başbakan hakkında tek satır olsun yazmayacak mısınız?
Bu yazıda, özgürlüğünden yoksun yaşayan Sevan Nişanyan’ın demir parmaklık arkasından bana gönderdiği mektup da var. O yazmak istiyor, ama bilgisayarı yok! "Bilgisayar talebime ret cevabı geldi. Gözdağı da verdiler" diyor. Sevgili Sevan, hiç olmazsa, bilgisayar özgürlüğüne kavuşsa…
Tek satır olsun yazmayacak mısın?
Alo Fatih Hattı’na dair tek satır olsun yazmayacak mısın?
“Telefonla haber attırdımsa attırdım” diyen bir Başbakan hakkından tek satır olsun yazmayacak mısın?
Alo Fatih Hattı’ndan gazeteci kovduran bir Başbakan hakkında tek satır olsun yazmayacak mısın?
Alo Fatih Hattı’ndan köşe yazarı attıran bir Başbakan hakkında tek satır olsun yazmayacak mısın?
Alo Fatih Hattı’ndan “Gereğini yapın!” talimatıyla Mustafa Sarıgül haberlerini sansürleten bir Başbakan hakkında tek satır yazmayacak mısın?
Bir İçişleri Bakanı’yla, evi polis tarafından basılmış oğlu arasında:
“Oğlum evde para var mı?”
“Biliyorsun, üç beş kuruş baba...”
“Kaç para var oğlum?”
“1 trilyon baba!”
“Şimdi oğlum diyeceksin ki, Reza Zarrab...”
diye geçen konuşma hakkında tek satır olsun yazmayacak mısın?
Reza Zarrab’ın “Hakkımda soruşturma var mı?” sorusuna, “Abicim sen rahat ol, vallahi öyle bir şey varsa, senin önüne ben yatarım ya!” cevabını veren bir İçişleri Bakanı hakkında tek satır olsun yazmayacak mısın?
Evinde, ayakkabı kutularında tam 4.5 milyon dolar çıkan bir kamu bankası genel müdürü konusunda tek satır olsun yazmayacak mısın?
Yolsuzluktu, rüşvetti, bu konularda tek satır olsun yazmayacak mısınız?
Mahkeme kararına rağmen savcı talimatını dinlemeyen, hükümetin sesine kulak vererek yargı bağımsızlığını hiçe sayan polislere dair tek satır olsun yazmayacak mısın?
Kuvvetler ayrılığını yerle bir ederek demokrasinin belkemiğini kıran yeni HSYK kanunuhakkında tek satır olsun yazmayacak mısın?
İnternetin dilini kesmek isteyen, internet özgürlüğünü çalmak isteyen yeni yasa hakkında tek satır olsun yazmayacak mısınız?
‘Milli irade hırsızlığı’nı dilinden düşürmeyen, oysa kendisi özgürlük hırsızlığı yapan, en başta bizim, gazeteci milletinin özgürlüğünü çalan bir Başbakan hakkında tek satır olsun yazmayacak mısınız?
Anlaşılan yazmayacaksın.
Ayıp!
Ama bil ki, seni tarih yazacak.
Demokrasi, hukuk ve özgürlüklerden yana çıkmadığın için, özgürlük hırsızlarının yandaşıolduğun için, hiç kuşkun olmasın, tarih seni yazacak.
Sevan Nişanyan'ın mektubu
Benim canım bugün daha fazla yazmak istemiyor.
Aşağıda, özgürlüğünden yoksun yaşayan Sevan Nişanyan’ın demir parmaklık arkasından bana gönderdiği mektup var.
Belki işe yarar, sevgili Sevan bilgisayarına kavuşur umuduyla köşeme alıyorum.
Sevgili Hasan Cemal,
Cezaevine girdiğim günlerde yazdığın “Sevan Nişanyan yarın hapse giriyor, haberiniz var mı?” başlıklı yazıda bilgisayarımın verilmesi için yaptığın çağrı bana iyimserlik vermişti.
Aradan geçen bir buçuk ayda o iyimserlikten eser kalmadı.
Buraya ilk geldiğimde güler yüzle karşılandım.
“Yazar bey” gelmiş, hoş gelmiş!
Cezaevi müdürü iki üç kez çağırdı, sohbetler edildi. Kütüphanenin ıslahı için çalışmayı teklif ettim. Olumlu bulundu, kütüphane görevlisi atandım.
“Bana ikiye iki metre bir köşe, bir de bilgisayar verin, kitabıma çalışayım, bu musibetten bir hayır doğsun.”
Neden olmasın dediler.
İnternet bile belki halledilir sinyali verdiler.
Üç gün sonra yukarıdan telefon geldi, havalar değişti.
Suratlar asıldı.
Gözler kaçırılmaya, karanlık sözler söylenmeye başladı.
Kütüphane tadilatı biter bitmez kütüphane kilitlendi.
Görevime son verildi.
Bilgisayar talebime ret cevabı geldi. Gözdağı verdiler:
“Ayağını denk al, ilk yanlışında kapalıya gidersin.”
Açık cezaevinde mahkûmların dışarıda bir kamu kuruluşunda çalışma hakkı var.
Ona da set çekildi.
Belediye mezarlığına amele olmak istersen göndeririz dediler.
Başka iş yokmuş.
Başka birçok cezaevinde bilgisayar kullanan mahkûmlar olduğunu biliyorum.
2001'de Selçuk Kapalı Cezaevi’nde bilgisayarıma izin verilmişti. On ay boyunca günde on dört saat sözlüğüme çalışmıştım.
Yaşayan bilir, mahkûmla idare arasında diyalog olduktan sonra bilgisayardan çok fazlası da olur.
Yeter ki iyi niyet olsun.
İyi niyet yokluğunun yerelden kaynaklandığını sanmıyorum. Ilk günlerdeki tavırları yapıcı bir diyalogun mümkün olduğu izlenimini doğurmuştu.
Sanırım yukarıdan bir yerden talimat geldi. “Bu adamın burnu sürtülecek”denildi.
Adalet Bakanlığı bürokrasisi midir, daha yukarısı mı, emin değilim.
Şimdiki Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bir tarihte yazdığım bir fikir yazısından ötürü bana, ‘hasta ruhlu insan’, ‘hezeyan’, “bu çağın Ebu Cehil’i”, “Psikolojik dengesi bozuk” sözleriyle yüklenmiş, tehdit edici bir dille o esnada henüz kendisine doğrudan bağlı olmayan savcıları göreve çağırmıştı.
Acaba şu anki tutumla bunun ilgisi olabilir mi diye aklıma gelmiyor değil.”
Sevan Nişanyan’ın hapishane mektubu böyle.
Sevgili Sevan, hiç olmazsa, bilgisayar özgürlüğüne kavuşsa…
Twitter: @ HSNCML
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024