Hasan CEMAL
67 yıl sonra gelen özrün hikâyesi...
Haber peşinde koşturan bir muhabirin en büyük hayalidir haber atlatmak. İyi bir gazeteci, büyük bir balığın yaklaştığını hisseder. Daha oltaya takılmasını beklerken de, haberini gazetenin manşetinde, sürmanşetinde hayal eder. Neden böyle bir yazı mı?..
Haber peşinde koşturan bir muhabirin en büyük hayalidir haber atlatmak.
İyi bir gazeteci, büyük bir balığın yaklaştığını hisseder ve birden sessizleşir kaçmasın diye.
Daha oltaya takılmasını beklerken de, haberini gazetenin manşetinde, sürmanşetinde hayal eder.
Büyük balık oltaya takıldı mı, bu sefer bir başka heyecanlı bekleyiş başlar. Gazetenin mutfağı haberine gereken önemi verecek mi?
Haberinin ertesi sabah gazetenin tepesinde bakla gibi imzasıyla patladığını görünce de, dünyalar onun olur.
Bu öylesine bir duygudur ki, tarifi kolay değildir. ‘Haber atlatma’nın keyfi ne demektir, bu nasıl bir tatmin hissidir, ancak gerçek gazeteci bilir.
Peki, haber atlatmak için her yol mübah mıdır?
Bu da bizim mesleğimizin ahlâkıyla ilgili bir sorudur ki, bazı durumlarda sıcak tartışmalara yol açar.
Şöyle bir düşünün.
Gazetecisiniz ve Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’nın anababa günlerini bizzat yaşıyorsunuz.
Haber kulağınıza çalınıyor: Almanya teslim olmuş!
Bundan daha büyük bir haber olabilir mi?
Nasılsa bir telefon bulup haberi geçiyorsunuz. Ertesi gün The New York Times’ın manşetinde patlıyor tarihi haber:
“Avrupa’da savaş bitti!
Almanya kayıtsız şartsız teslim oldu.”
Basın tarihinin belki de en büyük haber atlatmasının altında imzanız var ama bundan dolayı işinizden oluyorsunuz, patron kovuyor sizi.
Neden mi?
Gazetecilik ahlâkının temel kurallarından birini çiğnediğiniz için, ambargo kararına uymadığınız için...
Olay şöyle:
Adı, Edward Kennedy.
Amerikan Associated Press ajansında muhabir. Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’nı izliyor.
Alman ordusu, 7 Mayıs 1945’te Fransa’nın doğusundaki Reims’de yerel saatle 02.41’de teslim olacak.
Kennedy, Almanya’nın teslimiyet törenini izleyecek 17 gazeteciden biridir. Ama Stalin’in isteği üzerine, Berlin’de yapılacak ikinci bir törene kadar, 36 saat daha uzatılıyor ambargo...
Edward Kennedy patlayacak.
İçi içine sığmıyor.
Mesleki bir sabırsızlık ateşinde yanıyor.
Tarihi olayı bir an önce bildirmekten başka bir şey düşünemez haldedir.
Ve sonunda şeytana uyar!
Dinlenmeyen bir askeri telefon bulur ve ajansının Londra bürosuna bağlanarak haberini yazdırır.
Ama bu arada kendi müdürüne de haberin ambargolu olduğunu söylemez.
Rakiplerini atlatmak için sabırsızlanan Associated Press de bu tarihi haberi derhal servise koyar.
Amerika’da New York Times ve diğer gibi büyük gazeteler haberi Edward Kennedy’nin imzasıyla “Avrupa’da savaş bitti!” diye verir.
Ertesi gün kıyamet kopar.
Haberi atlayan gazeteciler ve ambargonun sahibi Amerikan ordusu, ambargonun delinmesine felaket öfkelenirler.
Ama iş işten geçmiştir.
Haber ajansı, tarihi bir haberi atlatan muhabirini önce kınar, sonra da işine son verir.
Aradan 67 yıl geçer.
Haber ajansı, 1963’te trajik bir kazada ölen gazeteci Edward Kennedy’den tam 67 yıl sonra özür diler. (Hürriyet, 6 Mayıs 2012, sayfa 22)
Bu haber beni düşündürdü.
Duygulandırdı.
Edward Kennedy gibi ben de şeytana uyar mıydım?
‘Haber ambargosu’nu deler miydim?
Bizim mesleğe ait ahlaki bir ilkeyi çiğner miydim?
Bilemiyorum.
Öylesine büyük bir haber ki.
Galiba baştan yanlış olan, böylesine tarihi bir haberi ambargo konusu yapmakmış...
Veyahut kediye ciğer emanet etmek gibi bir şey...
Peki, sen haber müdürü olsaydın ne yapardın? Böyle bir haberi vermek için ambargoyu delen muhabirini kapının önüne koyar mıydın?
Sanmıyorum.
Sunturlu bir küfür yerdi benden. Belki yazılı olarak da uyarırdım. Ama aynı zamanda onu kucaklar, kutlardım.
Gazetecilik...
Ve heyecanı...
Hiç bitmeyecek, çünkü özü değişmeyecek. Haber ve haberciler ileride de gazeteciliğe damgalarını vurmaya devam edecekler.
Gazeteci milleti de, mesleğimizin bu özünü unutmadıkça, mesleklerine sahip çıktıkça, gazetecilik daha iyi günler görecek.
Bundan kuşku duymuyorum.
İyi pazarlar!
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024