Hüseyin ÇAKIR
Yaşanan devlet çatışması, AKP ve Cemaat üstünden “derin devlet” içinde iktidar savaşının dışa vurumu mu? Ve/ya iktidar çevrelerince ileri sürülen, “Cemaat, Türkiye Gladio’sunun parçası, derin devlet yapısı; paralel devlet kurarak, başka bir vesayet oluşturmak istiyor” görüşü gerçek mi? Şu an devlet ve iktidar tarafından ne Cemaat’in Gladio, ne de “paralel devlet” olduğuna dair ortaya konmuş herhangi bir bilgi ve belge var. Ortalığı velveleye veren AKP yönetimi ve AKP’nin bugünkü politikalarını yere göğe kondurmayan “cici” gazeteciler, aparatçik aydınlar, yazarların, “darbe yapılıyor, darbe geliyor” çığırtkanlığı ötesinde, “darbe suçunun” açık seçik ortaya konduğu hiçbir belge ortaya çıkartılmadı.
Bu kadar darbe lafı, senaryosu ortalıkta dolaşıyor, darbecileri ortaya çıkartacak olan iktidar ve devlet; ama ortaya çıkartılmış darbeciler kim/kimler? Darbe senaryocularının siyasileri ve aparatçikleri adı, sanı, örgütü, örgüt yöneticilerini neden ortaya koymuyorsunuz?
Darbe çığırtkanlığı, “bu kış komünizm gelecek” gibi paranoyaya dönmüş durumda.
Varsayalım ki, Gülen Cemaati, derin devletin parçası, o hâlde derin devlet içindeki kavganın başka bir tarafı mı? Birincisi, Gülen Cemaati’ni bitirme savaşı yeni bir savaş değil. Taraf’ın ortaya çıkarttığı 25 Ağustos 2004 tarihli MGK toplantısında, “‘Nurculuk faaliyetleri ve Fethullah Gülen grubuna’ ait kurumların faaliyetlerinin engellenmesi için, ‘ağır yaptırımlar getiren yasal düzenlemeler yapılmalıdır, eylem planı hazırlanmalıdır’” kararı alınıyor.
Gülen Cemaati’ne karşı uygulanacak tedbirler için ise; Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu (BUTKK) koordinesinde, İçişleri ile Dışişleri Bakanlığı ve MİT Müsteşarlığı görevlendiriliyor.
Emniyet’teki büyük operasyon, Dışişleri, Milli Eğitim... bürokrasisindeki yer değiştirmeler, Yargı’daki yasal hukuk operasyonu için hazırlıklar 2004’ten sonra başlamış; neden Aralık 2013’e kadar “paralel devlet” gündeme gelmiyor da, AKP yolsuzlukları ortaya çıktığında “paralel devlet” operasyonu başlıyor.
AKP- DERİN DEVLET MUTABAKATI
AKP iktidarı üstünden kendisini güncelleyerek ve/ya AKP ile birlikte Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde gelinen noktadan ileri gidilmesi “devlet-i âlinin çıkarları”na zarar verir noktasında buluştular, birleştiler; devletin, siyasetin bu doğrultuda “yeniden” biçimlendirilmesi için düğmeye bastılar. Ancak iki sorunu çözmek gerekiyordu. Birincisi Kürt meselesinin gelinen bu noktadan sonraki çözümü; ikincisi, Gülen Cemaati’nin küreselleşme, demokrasinin derinleştirilmesi için evrensel hukuk ve insan haklarını yeni Türkiye tezi olarak savunması, AKP- derin devlet mutabakatı için tehlike olarak görüldü ve darbe tezi bunun üstünden ortalığa salındı.
Oysaki başka bir darbe, Türkiye Gladio’sunun kendini yeniden sahneye koyması ve aktifleştirmesi sinyali verilmişti.
2004 MGK kararları ve MGK’nın yeni gizlilik kararı, 2010 yeni Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’yle, devlet zihniyeti, derin devlet yeniden yapılandırıldı ve Türkiye Gladio’su içindeki kavgada kol kırıldı yen içinde kaldı. Ergenekon davaları, iş kazası sayıldı, KCK tutuklamaları Cemaat marifeti sayıldı Başbakan’ın KCK ile ilgili meydan nutukları unutuldu Yalçın Akdoğan’ın işaret fişeği ile,“pardon- yanlış yaptık” diyen Başbakan ve AKP yöneticilerinin, ( tırnak içinde yeni zihniyet ), ideolojik olarak, ittihatçı “devletçi”lik zihniyeti 17 Aralık, derin devlet darbesiyle ortaya çıktı.
Kürt meselesini otoriter rejim altında çözme, Kürt meselesini demokratikleşmenin itici gücü olmaktan çıkartarak “yeni devlet” politikası olarak gündeme getirme planını, Öcalan-MİT (devlet) anlamış olmalı. “Yeni devlet aklı” Kürt meselesine savaş konsepti üstünden bakmıyor. PKK ve Öcalan dasilahlı mücadeleyi seçenek olmaktan çıkarttığını ilan ettiğinde, bu, yeni derin devletle Türkiye’nin siyasal geleceğinin nasıl olacağı üstüne varılmış mutabakattı. Mutabakatın ne olduğu bilinmese de, yapılan açıklamalardan ortaya çıkan okuma şu: Birincisi, Kürt meselesinin gelinen noktadan sonraki çözümü, demokrasinin derinleştirilmesine bağlanmadan çözülebilir politikasında, “yeni devlet”, AKP ve Öcalan’la anlaşıyor. İkincisi, Gülen Cemaati/ Hizmet Hareketi, “ yeni devlet aklı”, “yeni devlet stratejisi”ne muhalefet eden iç düşman olarak kayda geçiyor.
Yargı darbesi lafı kadar aptalca, bir laf olamaz. 12 yıl iktidar olacaksınız, 12 Eylül rejiminin anayasasını- felsefesini- hukukunu değiştirmyeceksiniz, sonrada da, hukukçuların 12 Eylül rejimi ideolojisiyle karar vermesine “darbe” diyeceksiniz, bu, taşları bağlayıp, köpekleri ortalığa salmaktır.
Başbakan son grup toplantısında, Gülen Cemaati için; “Milli olan ne varsa ona karşı operasyon yapıyorlar; milli dış politika, milli istihbarat, milli çıkarlar, milli barışa kastediyorlar”diye konuştu. Bu sözlerle, birilerinin uzlaşma, arabuluculuk girişiminin çoktan aşılmış olduğu görünüyor. Erdoğan, bir dönemin zehir hafiyesi Faruk Sükan’ın “komünistlerin nefes alıp verişlerini bile izliyorum, ezip geçeceğiz” sözleri gibi konuşuyor.
Bugün ucundan kıyısından “kimin açtığı belli olmayan”, bana göre, yeni derin devletin, AKP’ye istediğini yaptırmak için elindeki dosyalardan bazılarını servis edip, bunu Cemaat yapmış gibi göstererek, bir taşla iki kuş vurmuş olmasın sakın.
Asıl paralel devlet, yeni derin devlet, Türkiye’nin ortaya çıkmayan, çıkartılamayan Gladio’su olmasın.
2011 seçimleri sonrası Erdoğan’ın çağrısına uyarak Fethullah Gülen Türkiye gelseydi, herhalde bugün, “paralel devlet” yöneticisi olarak Silivri’de olacaktı.
Yarın, Erdoğan’ın yeni yol arkadaşı derin devletin, bugünü atlattıktan sonra, Erdoğan’ı ve AKP’yi yolsuzluk, vatana ihanet, suçundan suçlamayacağının garantisi var mı?
Twitter: @huseyincakir1
Yazarlar
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHayır, bu Türklük Sözleşmesi değil! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSistem çürümüş ki nasıl çürümüş 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.05.2018
13.05.2018
6.02.2018
29.04.2018
22.04.2018
8.02.2018
1.02.2018
25.03.2018
19.03.2018
11.03.2018