Kurtuluş TAYİZ
İmralı-Kandil bağlantısı, tuhaf bir şekilde neredeyse yıllardır merak bile edilmiyordu. Ta ki son KCK operasyonu İmralı’ya uzanana kadar. PKK lideri Öcalan’ın 33 avukatının “kuryelik yaptıkları” iddiasıyla tutuklanmaları, devlet ve örgüt arasındaki gizli saklı ilişki ağının da ortaya dökülmesini sağladı.
KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan –33 avukatın tutuklanmasına tepki olarak–Öcalan’ın Türkiye’ye getirildiği 1999’dan günümüze kadar İmralı ve Kandil hattında “kuryelik” yapan kişilerin avukat değil, devlet yetkilisi olduğunu duyurdu. Karayılan’ın açıklamasına göre Öcalan’ın kaleme aldığı 10 mektup bu yetkililer tarafından kendilerine ulaştırıldı. Mektupların ilki 18 Mart 1999 tarihli, son mektup ise 10 Mayıs 2011’de yazılmış.
Murat Karayılan’ın ifşa ettiği bu bilgiler, resmî yetkililer tarafından da yalanlanmadı. Ki bunları yalanlamak da biraz zor; Öcalan’ın el yazısıyla yazdığı mektuplar örgütün elinde.
Basına sızmasa daha uzunca bir süre kamuoyu MİT-PKK görüşmelerinden haberdar olmayacaktı. İmralı-Kandil arasında 12 yıldır süren gizli mektup trafiğinden de elbette. PKK açıklamasa, kimbilir daha kaç yıl sonra bu mektupların varlığından haberdar olacaktık.
Tabii, tam da bu noktada İmralı-Kandil arasındaki ilişkilerin sadece mektupla sınırlı olup olmadığı sorusu akla geliyor.
Bu konularda bilgi sahibi olan eski bir PKK yöneticisi bana gönderdiği e-postada daha da ileriye giderek, İmralı ile örgüt arasında telefonla da irtibat sağlandığını, ayrıca bir örgüt yöneticisinin de İmralı’ya götürülerek Öcalan ile görüştürüldüğünü anlattı.
Adını vermek istemeyen eski yönetici bu konuda bu şunları anlattı: “1999 baharıydı, yanlış hatırlamıyorsam, mayıs ayıydı. 6. Kongre’den sonra PKK merkez komitesi bir açıklama yapmıştı; ‘Öcalan’a ilaç verildiği, şuurunun yerinde olmadığı ve ifadelerinin doğru olmadığı’ yönünde... Öcalan hemen buna cevap yazdı. Gönderdiği yazıda ‘Şuurunun yerinde olduğunu kendi isteğiyle o tür ifadeler verdiğini, metropol eylemlerinin durdurulmasını, savaşın sona erdirilmesini, Kandil ve Avrupa’nın telefonlarının verilmesini’ özce belirtiyordu. Bu yazıya PKK konseyi cevap verdi. Metropol eylemlerini durduracaklarını, bunun dışında savaşın sona erdirilmesi konusunda ise geçiştirici bir tavır sergilemişti. Bu duruma kendim tanığım. Doğrudan biliyorum. Tabii cevapla birlikte Kandil’in ve Avrupa’nın telefonları verildi. Devletin onayı olmadan görüşmek olamazdı. Telefon görüşmelerine tanık olmadım. Bunlar ancak Kandil ve Avrupa sorumlularıyla yapılır. Yazıya verilen cevabı Öcalan beğenmemişti. Konseye hitaben ‘Dediklerimi yapamazsanız sizi hain ve tasfiyeci ilan ederim’ dedi sonraki yazısında. Bunun üzerine PKK konseyi Öcalan’ın dediğini kabul etti. Daha önce çözüldüğü yönündeki açıklamasını geri aldı.”
Öcalan’ın İmralı Günleri adlı kitapta yer alan bilgiler de eski PKK yöneticisini doğruluyor: “Öcalan için önemli diğer bir engel, Türkiye’ye getirildikten sonra durmak bilmeyen metropol eylemleriydi. Eylemlerin devam etmesi, hayata geçirmek istediği yeni dönem stratejisini sabote edebilirdi. Bu yüzden eylemlerin tez elden durması gerekiyordu. Eylemleri durdurmak için avukatları aracılığıyla sık sık dışarıya mesaj gönderdi. Buna rağmen eylemler sürdü. 17 Mart 1999 tarihinde avukatlarıyla yaptığı görüşmede dışarıya şu mesajı gönderdi: ‘Metropol eylemlerini kabul etmiyorum. Israr edilirse bunu komplo olarak nitelendiririm. Başta Med TV ve diğer basın-yayın organlarında çıkan haberleri, PKK ve Kürt İntikam Tugayları adına yapılan eylemleri doğru bulmuyorum. Özellikle bu eylemleri esefle karşılıyorum.’ Öcalan’ın eylemlerin durmasına yönelik çağrıları, ancak mart ayının ortalarına doğru beklenen sonucu verecek, bu tarihten sonra eylemler bıçak gibi kesilecekti.”
İmralı ile Kandil arasındaki ilişkilerin mektup ve telefonla sınırlı olmadığı hep iddialar arasındaydı. Örgütten bazı isimlerin İmralı’ya götürüldüğü ve Öcalan ile görüştürüldüğü bugüne kadar hep kulislerde kulaktan kulağa fısıldandı. Ancak ilk defa bu konuya eski bir PKK yöneticisi açıklık getiriyor: “1999 yılında cezaevinde olan Sabri Ok, Öcalan’ın yanına götürülmüştü. O zamanlar, Kandil’den gidenler olmuş türünden söylentiler çıktı, bu doğru değil. Sabri Ok’ un Öcalan’ın yanına götürülüp görüştürüldüğü kesindir. Öcalan kendiside ‘benimle görüşenler Sabri ile de görüştüler’ diyordu. Kısaca telefon ve doğrudan görüştürme ve İmralı’yla ilgili yazdıklarım kesindir. Telefonların istendiği yazısını okudum. Toplantıda da bulundum. Sabri Ok bilgisini de yine aldım ve doğrudur.”
Kamuoyunun devlet-İmralı-Kandil ilişkilerini geç de olsa öğrenmeye başlaması bence olumlu bir gelişmedir. Devamının gelmesi dileğiyle...
Yazarlar
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019