Mehmet TIRAŞ
Başta şunu açıkça belirtelim 30 Mart seçimlerinin sonucunu seçmenin yüzde 45’i hukuku ve özgürlükleri değil de ekonomiyi önemsedi,diye okunabilir mi?
Bu başarı ve seçim sonuçlarıyla sular durulur mu,ülkedeki gerginlik sona erer mi,toplumdaki tansiyon düşer mi,bunu da zaman gösterecek.Ama bu sıcağa kar dayanmaz Erdoğan ülkeyi hukuksuz nereye kadar götürebilir?Toplumun yüzde 55’ni ve demokratik yeryüzünü karşısına alarak nasıl götürecek?
Peki bu kadar yolsuzluk ve rüşvetin ayyuka çıktığı ve yargıdan kaçırıldığı, sosyal medya üzerinden yasakların uygulandığı,medya özgürlüğünün boğulduğu,twetter ve YoToba getirilen yasağın devam ettiği,yargının yürütmeye bağlandığı,hukukun baypas edildiği bir dönemde,bunlar neden sandığa tepki oyu olarak yansımadığını da iyi okumalıyız..
Yoksa yolsuzlukların ve rüşvetin bu topraklarda ne günah ne de suç olmadığının teyidi olarak mı görmeliyiz seçim sonuçlarını.
Birincisi:30 Mart seçim sonuçları gösterdi ki,Türk toplumu çağdaş bir hukuk toplumu olmadığını teyit etmiş oldu demek mi gerekiyor?Yürütmenin ve yasamanın her şeyi belirler olduğunu ve hesap vermesine ihtiyaç yok mu dedi seçmenini yüzde 45’i?
İkincisi:Türk toplumu Kuvvetler ayrılığı diye bir şeye ihtiyaç duymuyor,tabi ki AKP’nin birinci parti olarak seçimlerden başarıyla çıkması ve seçmeninin yüzde 45’inin böyle bakıyor diyebilir miyiz?Başbakan da kuvvetler ayrılığı önümüzde engel demişti;başbakanın seçmeni de aynı yolu seçti dersek, abartmış olmayız.
Üçüncüsü:Seçim süreci boyunca muhalefetle iktidar eşit şartlarda yarışmadığı da su götürmez bir gerçek.Erdoğan’ın seçim meydanlarında konuşmasını tam 20 kanal yayın akışını kesip canlı yayına geçip verirken,muhalefetin konuşmalarını ise en fazla üç kanal verdi.Sosyal medyaya getirilen yasaklarda bir başka avantaj olarak AKP’nin hanesine artı olarak yazıldı.
Yargının yolsuzluk ve rüşveti ortaya çıkartmasını bir darbe gören Erdoğan, hırsızlıklarını sandıkla meşruiyet kazandırmaya çalışan ve din üzerinden kılıf aramasına ne demeli?
AKP’nin tetikçi Müslüman geçinen yazarları demedi mi,Başbakan’ın evinde olan telefon tapeleirnden öğrendiğimiz evdeki milyar dolarları sıfırla oğlum konuşmaları için; Başbakana zenginler fitre ve zekatı olarak vermişlerdir,fakir fukaraya dağıtsın” diye.
Erdoğan da ben devletin kasasından para çıkmıyorsa onu yolsuzluk olarak görmem demesine ne demeli?
Bizim toplumda hukuk mu,önemli ekonomi mi?
30 Mart seçimlerinde seçmenin yüzde 45’i ekonomiyi önemsediğini, sandık sonuçları da bunu gösterdi?
Ekonomi önemlidir, demokrasi karın doyurmaz mı dedi, 30 Mart’ta seçmenin yüzde 45’i?
Köylünün çarşıda görüp de almak istediği ve yabancı gelen bir nesne için satıcıya dönüp, hemşerim bu sattığın mala davara yarar mı, diye sormasını hatırlatıyor bize seçmenin yüzde 45’nin kararı!.
Peki ya yargıyı yürütmeye bağlayıp, yargıya da 25 Mart’ta darbe yapan Erdoğan, iftiralarını,hakaretlerini ve kendisine isnat edilen yolsuzluk ve rüşvet suçlarını yargının dışında kim karar verecek?Seçim sonuçları bunu bertaraf mı etmiş oldu?
Bundan sonra olacak yolsuzluk ve rüşvet suçlarını sandığa mı, götüreceğiz?
17 Aralık’ta başlayıp 25 Aralıkla ayyuka çıkan ayakkabı kutuları içindeki milyon dolarlar ve para kasaları ve para sayma makinelerini, internete düşen telefon tapelerini seçim sonuçları bize unutturacak mı?
Başbakanın seçim sonuçlarından gelen başarılarını gördükten sonra İstanbul’dan gelip, Ankara’da parti genel merkezinden yaptığı seçim sarhoşluğu içinde yaptığı balkon konuşmasının, seçim meydanlarındaki konuşmalarından hiçbir farkı var mıydı?
Cemaatin adamlarını kastederek kaçanlar bu akşam kaçan kaçsın ama yarın hepsinin inlerine ineceğiz demesi,kendini yargının yerine koymasını, seçim sonuçları mı vermiş oldu?
Ya “Batı’nın özlemini duyduğu demokrasi bizde var” demesini nereye koyacağız.
Böyle bir çelişkiler içinde ve kendine oy veren kesime milli irade deyip,vermeyenleri rejim karşıtı görmesi,vatan hainleri demesinin ardından da;ben 76 milyonun başbakanıyım demesini nasıl okuyacağız.
Erdoğan’ı seçimden sonra hiçbir AB ülkesinden ve ABD’den kutlama gelmez iken..
Başbakan seçim başarısından dolayı kutlayan ülkelerin liderleri kimler biliyor musunuz?
Tebrik edenlerin Demokrasiye inanmayanlardan olması şaşırtıcı da değil.
Rusya’dan Putin,Azerbeycan’dan Aliyev ve Pakistan Başbakanı,Erdoğan’ı kutluyorlar bize benzedin dercesine.
Boşuna dememişler “söyle dostunu bana da kim olduğunu söyleyeyim.”
Seçim sonuçları, Güney doğu ve doğu Anadolu da BDP’nin başarısı ve özerklik inşasına girişmesi,dünya ve komşularımızla uyumsuzluğumuz sonucu bizi ülke olarak ne kadar zor sorunlar beklediğinin ve karşı karşıya olduğumuzun işaretlerini verirken, Suriye ile her an sıcak bir çatışmaya girilmesinin de eli kulağında olması,Erdoğan’ı seçim sarhoşluğunun etkisinde kalmadan aklı selim hareket etmeyi öğretir.
Seçim sürecini ve sonuçlarını birde muhalefet açısından ele alıp BDP’nin dışında, CHP ve MHP’nin yolsuzluk ve rüşvet olayı ortaya çıkmasaydı, topluma ne mesaj verecekti,bunu da sorgulamalıyız.
En önemli sorulması gereken soru hukuksuz ve yargısız ülkeyi nasıl yönetecek Erdoğan?
Yargıya darbe yapan,harcamasını denetlettirmeyen,12 yıldır yönettiği devlete çete,muhaliflerine vatan haini diyen bir Başbakanı,30 Mart seçim sonuçları aklar mı?
30 Mart seçim sonuçlarını birde böyle okumalıyız!.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları

























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025