Mehmet TIRAŞ
Ülke gündemi o kadar karıştı ki siyasi hava tam bir tusunamiye dönüşmüş durumda.
Gündemde bomba etkisi yaratanlardan biri İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı AKP’li Kadir Topbaşın belediye başkanlığından istifa etmesi.
Diğer gündem ise Kuzey Irak Kürdistan bölgesel yönetiminin 25 Eylül de referandum kararı alması, Ankara’nın ezberini bozdu.
Ankara’nın başta Suriye olmak üzere Orta Doğu politikası duvara tosladıktan sonra Türkiye bir türlü kendine gelmedi.
İç siyasette en önemli gündem tartışmasız iç siyaseti alabora eden üç dönemdir İstanbul Büyük Şehir Belediye başkanlığını kazanan,kendi rekorunu kendisi ekarte eden, daha görevinin bitmesine 2 yıldan fazla bir zamanı olan,İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın belediye başkanlığından istifa etmesi, Akp hükümetinin tarihinde ilk defa çok ciddi bir krize dönüşecek sarsıntı yarattı.
Kadir Topbaş’ın istifası AKP içinde çok büyük dalgalanmaların ötesinde,Akp’nin 15 yıllık iktidar ömrünün tamamladığının işaretleri olarak ta okuyabiliriz.
Bu istifa herhangi bir belediye başkanının istifası ile kıyaslanamaz..İstifa eden kişi dünya şehri olan,ülke siyasetine yön veren ve ekonomik gücü 51 ile eşit olan İstanbul gibi devasa bir şehirde yaşanıyor bu olay.
Topbaş’ın istifası ile 15 Temmuz darbesinin siyasi ayağının ortaya çıkartılması tekrar gündeme gelecektir bu kaçınılmaz bir durum ve başka bir çıkış yolu da yok.
Bu darbenin siyasi ayağı ya çıkacak ya çıkacak.
Topbaş’ın istifası bu pilavın daha çok su kaldırır misali,bu konuya tekrar döneceğiz bir ara verelim ve biz ikinci gündem dair düşüncelerimize geçelim.
Ülke gündemini kilitleyen Ankara’da toplantı üstüne toplantı yaptıran ve bomba etkisi yaratan başka bir haber ise; Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi lideri Mesut Barzani’nin Kerkük’te 25 Eylül de referanduma gitme kararı alması, Anakara’yı çıldırtmış durumda.
Gölgede kalan bir haberi de atlamayalım o da; AKP genel başkanı Erdoğan’ın ABD’de ziyaretinden elinin boş döndüğü,ABD başkanı ile görüşmesi ise adet yerini buluşundan öteye geçmediği ve Erdoğan’ın Başkanla görüşemedi sözünden ileri bir şey ortaya çıkmadığı görünüyor.
ABD’de Erdoğan tarafından Fetullah Gülen’in iadesinin başkana açılmasının gündem geldiği ama ABD medyasına yansıdığı kadarı ile ;böyle bir talebiniz olursa ABD’nin ver Zafer Çağlayan’ı Al Fevtullah Gülen’i gündeme geleceği için ,Erdoğan’ın buna Tramp’la görüşmede hiç değinmediği haberleri ortada dolaşıyor.
Gelelim 25 Eylül de yapılacak olan Irak Bağımsız Kürdistan referandumuna Ankara’nın tepkisini anlamakta insan o kadar zorlanıyor ki..
Nasıl zorlanmazsınız!.
İnsan bir adım ötesini görmeme demek bu olsa gerek.
-Siz değil miydiniz, Barzani’yi kırmızı halıda yürüterek devlet erkanı ile karşılayan?
-Siz değil miydiniz ,Barzani geldiğinde Çankaya Köşkünde Kürdistan bölgesel yönetiminin bayrağını Türk bayrağının yanında dalgalandıran?
-Siz değil miydiniz,Akp’nin genel kurulunda devlet başkanı sıfatı ile Barzani’ye konuşma yaptıran ve salondaki delegeler tarafından Barzani’ye, Türkiye seninle gurur duyuyor temposu tutturan?
-Siz değil miydiniz, Barzani ile Diyarbakır’da Kürtçe Türküler söyleyen kol kola halay çeken?
Yoksa Barzani’de mi sizi arkadan hançerledi Fetö gibi,çıkıp milletimiz bizi affetsin mi diyeceksiniz?
-Size en önemli belgenizi hatırlatalım; Bağdat’a rağmen Kürtlere petrollerinin Ceyhan üzerinden dünyaya satmalarına izin veren gözü kara, karar almanızı nereye koyacaksınız?Irak merkezi hükümeti ile değil de Barzani ile boru hattının anlaşmasını siz yapmadınız mı?
-Siz Irak’ın toprak bütünlüğünü savunuyor sanız, neden Bağdat ile değil de Barzani anlaşma yaptınız?
Barzani’nin kararı eğer çok yüksek bir oyla sonuçlanırsa yani yüzde 80 gibi bir sonuçla evet çıkarsa, demokratik yer yüzü bunu görmemezlikten gelemez ve ıskalama gibi de bir lüksü olamaz, bunu böyle görelim.
Rusya’da ABD’de Kuzey Iraklı Kürtlerin referandum kararına karşı değil, Ankara bunu nasıl gömüyor anlamış değiliz.
ABD referanduma karşı olmadığını ayan beyan açıklıyor, zamanlamasına karşı olduğunu söylüyor ve ertelenmesini istiyor.
Rusya ise gizli demek bile fazla açıktan bu referandumu destekliyor tek söylediği kabak tadı veren,Irak’ta karşılığı olmayan Irak’ın toprak bütünlüğünü savunuyoruz savsatası.
Almanya’nın ve AB üyesi ülkelerin kararını sormaya gerek var mı?
Yani herşey ayen beyan ortada ama Erdoğan içe dönük hamaset siyasetinden bir türlü yeryüzünün kabul edeceği, muhatap alınacağı bir siyasi projeyle ortaya çıkmıyor.
Referandum eğer ertelenirse bu Mesud Barzani’nin de siyasi sonu olur,olacağını kendisi de söylüyor.
Barzani son 22 Eylül’de Kerkük’te yaptığı evet mitinginde özgürlüğümüz için her türlü bedeli ödemeye hazırız dedi.
Ankara Barzani’ye tehditkar söylemini tekrarlayıp duruyor ama bu dil ve yaklaşımın karşılığı ülkeyi çok sıkıntıya sokmakla kalmaz, tabirimizi maruz görsün Akp’liler tükürdüğünüzü yalarsınız.
Geçmişte Barzani için söylediklerinizden:“postal yalayıcı,bedevi,aşiret reisi” gibi aşağılayıcı sözlerinizi de hatırlatalım.
Burada Barzani ile Türkiye Kürtlerinin referandum konusunda az da olsa siyasi bir farklılık olduğu ortaya çıkıyor,bunu Selahattin Demirtaş’ın Cumhuriyet gazetesindeki yazısından da, Kandil’in açıklamalarından da görüyoruz..Ama..
HDP’ye oy veren Kürtlerin ve PKK’ya destek çıkan Kürtlerin büyük bir oranının ise Barzani’nin bağımsızlık reformunu destekledikleri dünya medyasında ve Kürtlerin internet sitelerinde Barzani’ye çok büyük destek var.
Güneydoğu da Kürt illeirnde Akp’li ve HDP’li millet vekilleri ve il başkanlarının Barzani’ye destek açıklamalarını medyadan okuyorsunuzdur ve gizlemiyorlar.Akp’lİ Diyarbakır Milletvekili Galip Ensari’nin Barzani’nin referandum kararına destek vermesi gibi.
Ankara, savaş tamtamcılarının yörüngesinden ivedi olarak çıkıp, aklı selim hareket ederek; Barzani ve Türkiye’deki Kürtlerle diyalog yolunu seçmeli, kendi iç sorunu da olan Kürt sorununa çözüm için demokratikleşme yoluna girip, siyasi barışçıl bir çözüm yolu aramalı, bunun başka bir çıkış yolu gözükmemektedir.
Kürt sorunu şuan sadece bizim bir iç sorunumuz olmaktan çıkmış, dört ülkeyi saran, bir bölgenin sorunu olmasınıda geride bırakarak, küresel bir sorun haline gelmiştir.
Kürt sorunu Türkiye’nin iç barışını bozan ve çözüm bekleyen bir sorundur.Kürt sorunu var diyeni terörist ilan ederek,Kürtlere meşru yoldan siyaset yapmasının yolunu kapatmanın bedelini toplum olarak çok ağır ödüyoruz.
OHAL ilanından sonra Akp’ye muhalif olan her kesimi terörist,darbeci ilan ediyor içeri tıkıyorsunuz.
Çıkıp Barzani’yi de terörist diye yaftalamayasınız, sizin sağınız solunuz belli olmuyor?
Gerçekle yüzleşelim, Kürt sorununu yok sayarak bir yere varamayız.
Bir haftadır Ankara’nın gündemini kilitleyen,iki ayağını bir papuca sokan,siyasette Tsunami depremi yaratan Kürt sorunu değil mi?
25 Eylül’de Irak Kürdistan bölgesinde yapılacak referandum sonucu taşları yerinden oynatmakla kalmayacka,kartları yeniden kardıracak.
Ankara buna hazır mı?
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları

























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025