Mehmet TIRAŞ
Bir birimizi boğma yarışması içine girdik.
Nerede duracağımızda belli değil.
Siyasi iktidarın muhalif olan kesime karşı acımasız baskıları ve suçlamaları kabul edilir gibi değil.
Muktedirler tarafından muhalefete yönelik her türlü iftira,hakaret ve suçlamalar hava da uçuşuyor.
Tam bir hukuksuzluk ülkeye hakim olurken, bir taraftan da siyaseten bir korku iklimi oluşmuş durumda.
Muktedirler ya benden olursan ya da sana yaşam hakkı tanımam modunda.
Bir toplumu yönetenler iktidar ömrünün uzatmak için insanı ıskalar; inancının esiri ideolojisinin körü olunca yapamayacağı bir şey yoktur.Çünkü artık onun vicdanı buharlaşmıştır.
2018 yılını yolcu ederken iktidarın muhalefeti rejim karşıtı gördüğü bir süreci tamamlamış durumdayız,dileriz gelecek yıllarda bu olumsuzlukları yaşamayız diyelim.
Demokratik toplumlarda evrensel hukuk her şeyin belirleyicisi ve düzenleyicisi olurken..
Bütün kurallar ve kurumlara yön veren de hukuk oluyor.
Biz ise tam tersi demokratik yer yüzünün değerleri olan demokrasi ve hukuktan uzaklaştıkça,insanlığı içinden alınmış güç ve paraya tapan bir toplum olduk.
Son günlerde yerel seçimler yaklaştıkça siyasetin sıcak gündem menüsü olan, had bildirme aldı başını gidiyor. Ama ne hakaretler ve iftiralar söyleniyor, buraya yazmaya bizim terbiyemiz müsaade etmiyor.
Muktedirler iktidarlarının ömrünü uzatmak için muhalif olan her kesime yapmadıkları kalmıyor..
Bu ülkede benden sonrası tufan misali.Biz gidersek ülkenin bekası tehlikeye girer tekerlemesi de hiç gündemden düşmüyor.
Şu soru ile yazımıza devam edelim:
”Kim haddini bilmiyor?”
Bir ülkede bir kişi özgür değilse o toplum özgür değil diyerek toplumdan oy alıp iktidarını güçlendirdikten sonra da; çoğunluk ve milletim ne diyor ben buna bakarım diyen, kendinden olmayana had bildiriyor.
Velev ki çoğunluk değilim ama ben bireyim diyen mi,haddini bilmiyor?
Türkiye’de artık üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü olacak diyeceksiniz;muktedir olunca da yargıyı kendinize bağlayacaksınız ve sizin talimatınızla yargı karar verecek?
Bu tutumunuza yargıya müdahale diyenlere,Türkiye bir hukuk devleti diye sizden olmayanlara, had bildireceksiniz.
Askeri vesayetin baskısı döneminde Türkiye bir AB ülkesi olma yolunda, AİHM kararları Türkiye’deki yasaların üstünde diyeceksiniz;tek adam rejimine geçtikten sonra AİHM kararları bizi bağlamaz diye,yok hükmünde sayacaksınız.
Hani AİHM kararları Türkiye’deki yasaların üstünde diye hatırlatanlara da, haddinizi bilin haddinizi diye,tehdit edeceksiniz.
Ülkenin en üst mahkemesi Anayasa Mahkemesinin kararlarını tanımayacak,yerel mahkemeler buna direnmeli deyip, AYM’nin kararlarını tanımıyor diye posta koyacaksınız!.
Oturduğunuz Saray’ın kaçak olduğuna yargı karar verdi,siz yargıya gücün yetiyorsa gel yık diyerek yargı kararını tanımadınız ve gidip Saraya oturdunuz.Yargı kararlarını uygulanmadığı ülke hukuk devleti olamaz.Burada haddini bilmeyen kim.
Bu bir anayasal suç işlemek diyenlere de, haddini bildireceksiniz.
İşinize göre yargı karar verirse burası hukuk devleti ve yargı bağımsız ve tarafsız oluyor.
Sizin beğenmediğiniz bir karar verirse OHAL’den sonra vermedi de; bu karar milletin isteklerini yok saymak diye karar veren hakimlerin yerini değiştiriyorsunuz.
Artık Havuz Medyası,YARGI ve RTÜK tek adam rejiminin aparatı oldu.
Çok kanallı televizyonlar olacak ama iktidara karşı tek ses çıkacak bu bir RTÜK kararıdır.
RTÜK tarafından Halk TV ve Fox Tv’ye verilen program kapatma ve para cezaları ülkede medyanın ne kadar özgür olduğunun belgesidir.
Vatandaş anayasal hakları olan demokratik haklarını meşru yollardan aramaya kalkması, bir darbe girişimi olarak algılandığı bir ülkede demokrasi ve hukuktan bahsedebilir miyiz.
Ardından da” Demokrasinin tam uygulandığı az ülkelerden biriyiz” diyeceksiniz.
Binali Yıldırım’ı İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığına aday gösteriyorsunuz,TBMM Başkanlığından istifa ettirmemeniz tek başına söylediklerinizi çürütüyor,çünkü anayasanın 94. Maddesini yok sayıyorsunuz.Siyasetin etik değerlerini tanımıyorsunuz.
Bu tutumunuz toplumun aklı ile alay etmekten başka bir şey değil.
Her ülkede mutlaka bir iktidar vardır ama her ülkede iktidarla eşit yarışan muhalefet ancak demokratik toplumlarda vardır.
Demokrasilerde muhalefeti olmayan veya yok sayılan iktidar meşru değildir, yüzde kaç oy alırsa alsın.
İçinde insana değer vermeyen,yaşatmayan hiç bir din, ideoloji ve dava insanlıktan nasibini almamış hamasetten başka bir şey değildir.
İşte 2018 yılını böylesi hukuksuz bir yıl olarak kapatıyoruz, dileriz 2019 yılı geçen yılı aratmayacak, demokratik bir dönemin başlangıcı olur.
Çıkmayan candan umut kesilmezmiş.
2019 Yılı tüm insanlık için savaşların olmadığı barış dolu bir yıl olması dileğiyle..
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları

























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025