Yıldıray OĞUR
Meseleye bakışımızı değiştirecek, ilişki ağlarının karmaşıklığını gösterecek,
“Bir Ortadoğu sporu olarak komploculuk işte” klişesini en azından bu
örnekte hükümsüz kılacak, “paralel devlet de ne” dense “işte bu” diye bu
uzatılacak bir kaset düştü Youtube’a.
Bu kez devlet cephesinden paralel devlet cephesine atılmış bir kasetti bu.
Sabah gazetesinin manşetten duyurduğu kayıt (çok muhtemelen yasadışı)
henüz yalanlanmadı. Seçim öncesine, Suriye kriz yönetim toplantısının
ses kaydının sızdığı, turbun büyüğünün beklendiği bir döneme denk
gelince de gözlerden kaçtı.
Halbuki bugüne kadarki kontr-kasetlerin en ilginci, turbun büyüğü listelerine en üst
sıradan gireceklerden biriydi. O yüzden de göz ardı edilemeyecek olanı…
(Yasa dışı kayıtların Meclis kürsülerinden dinlendiği, Başbakan’a soru
olarak sorulduğu, Twitter’da tape dilenildiği o etik perdenin epey bir
süre önce yırtıldığı bir Hobbesian savaş hali pozisyonunda özellikle)
Telefon görüşmesi Fethullah Gülen ile cemaatin Türkiye’deki en önde gelen isimlerinden Mustafa Özcan arasındaydı.
Önce aylardır sık sık yapıldığı gibi tapeyi bir okuyalım.
M.Ö: Bu Özbek dostumuz var ya efendim.
Gülen: Evet, biliyorum.
M.Ö: O,
bu şeye gitti, sizin oradaki yetkililerle. Bu Almanya'da görüştüler.
Zaman zaman görüşüyorlarmış bu şeyle ilgili. Bizim Doktor Sinan Bey'in
şirketi varya efendim...
Gülen: Evet, evet...
M.Ö: O şirket oraya, onların da dikkatini çekecek şekilde, bazı elemanlar
göndermişler. Onun için, orada oturan, orada görünen Türklerin, yani
sizin oraya giriş, çıkışlarına biraz daha dikkatli olmalarını şöyle bir
şey yapsak, iyi olur dedi.
Gülen: Almanya için değil mi?
M.Ö: Değil efendim, sizin orayla ilgili. Oranın yetkililerinin dikkatini çekmiş.
Gülen: Evet, pekala.
Tabii sadece okuyunca bazı nüansları kaçırmak mümkün. “Mesela Bir Özbek
dostumuz”, “Doktor Sinan Bey'in şirketi varya efendim...” lerden hemen
sonraki Gülen’in heyecanlı “evetleri”, “evet biliyorum”larında sesine
yansıyan “mahremiyeti fazla deşifre etmeyelim” tınıları okurken
duyulmuyor. Merak edenler için kayıt bir Google uzakta.
Bu tape tek başına o kadar çok şeyin somut kanıtı ki o yüzden
duymamazlıktan gelinemezdi. Eegemen Bağış ses kaydının AK Parti içinde
de yankılanması gibi, Cemaatin içinde de yankılanacak bir ses bu…
“Bizim Dr. Sinan Bey” denen kişi bir kod adı. Daha önce haberleri çıkmasa
sağlık alanında çalışan biri zannedebilirdik Sinan Bey’i. Ama hayır,
cemaatin MİT imamı Murat Karabulut’un kod adının “Sinan” olduğunu yine
daha önce Sabah’ta çıkan bir haberden biliyoruz.
Yani “Doktor Sinan Bey'in şirketi” de bir kod adı ve kastedilen MİT. Bir dini
cemaatin kod adlı, kriptolu istihbarı dili ilk kez kendi ağızlarından
duyulmuş oluyor.
Komplo-gerçek-propagandanın birbirine karıştığı bu günlerde önce bir dini cemaatin MİT imamı olmasına şaşırmaya devam edelim. Ve yüzümüzdeki şaşkınlık ifadesi bu imamın tam
da illegal örgütlerde olduğu bir kod adı olmasıyla lütfen daha da
büyüsün. Çünkü şaşırma hissimizi kaybedersek hakikati kaçıracağız.
Ve şimdi turbun büyüğüne doğru yavaş yavaş gelebiliriz. Şunu bir daha okuyalım:
M.Ö: Bu Özbek dostumuz var ya efendim.
Gülen: Evet, biliyorum.
M.Ö: O,
bu şeye gitti, sizin oradaki yetkililerle. Bu Almanya'da görüştüler. Zaman zaman görüşüyorlarmış bu şeyle ilgili. Bizim Doktor Sinan Bey'in şirketi varya efendim...
Gülen: Evet, evet...
M.Ö: O şirket oraya, onların da dikkatini çekecek şekilde, bazı elemanlar
göndermişler. Onun için, orada oturan, orada görünen Türklerin, yani
sizin oraya giriş, çıkışlarına biraz daha dikkatli olmalarını şöyle bir
şey yapsak, iyi olur dedi.
Kriptolojiyle çözüp, konuşmayı
günümüzün normal sıradan insanlarının saf ve masum Türkçesine tercüme
etmek gerekirse: Cemaatin Özbek dostu Almanya’da cemaatin
Pensilvanya’daki, muhtemelen istihbarat meselelerine hakim, adamlarıyla
bir görüşme yapmış. Daha doğrusu tek bir görüşme değil, zaman zaman
yaptıkları görüşmelerden biriymiş bu. Bu “Özbek dost” her kimse cemaatin
adamlarına, MİT’in Pensilvanya’ya elemanlar gönderdiğini, giriş
çıkışlara dikkat etmeleri gerektiğini söylemiş. Bunun bir dost uyarısı
olduğu açık. Peki kim adına yapmış bu dost uyarısını “Özbek dost”?
Şifreli cümle: “O şirket oraya, onların da dikkatini çekecek şekilde, bazı
elemanlar göndermişler”. Şifreli kelime ise “onların.”
Pensilvanya’ya giden MİT’çilerin faaliyetleri dikkatlerini çektiğine göre o “onlar”dan
kasıtın muhtemelen FBI ya da CIA olduğu düşünmek de komploculuk olmaz
herhalde.Hala şaşırmayanlar, bu nasıl bir şey, ne biçim
ilişkiler diye kafası karışmayanlar için bir miktar spekülasyonla devam
edebiliriz.Peki Almanya’da görüşülen “Özbek dost” kim?
Bu soruya ülkemizin yetiştirdiği sayılı cemaatologlardan biri olmaya aday
@medyaadem Adem Yılmaz Twitter’da iyi bir soruyla yanıt verdi:
Cemaatle Almanya’da görüşüp CIA’den MİT’le ilgili haber getiren Özbek dost Enver Altaylı mı?
Peki Enver Altaylı kim? Özbek bir aileden gelen Enver Altaylı, Talat
Aydemir’in idamıyla sonuçlanan 21 Mayıs 1963 günkü ikinci darbe
teşebbüsüne katılmaktan Harbiye’den atılmış 1459 teğmenden biri. Sonra
hukuk öğrencisiyken “babasının dostu” olduğunu
söylediği CIA’in Türkiye masası şefi Ruzi Nazar’ın referansıyla MİT’e
girmiş, ne tesadüf Nazar’ın Pentagon’dan tanıdığı, kızlarının amca
dediği, ailece görüştüğü Türkeş’in MHP’sinin Hergün gazetesinde
80 öncesi genel yayın yönetmenliği yapmış, yine ne tesadüftür ki Ruzi
Nazar Bonn’da görevliyken, MHP’nin Almanya sorumlusu olmuş. İstihbarat
çevreleriyle, Alman istihbaratıyla ilişkileri üzerine Uğur Mumcu’nun
epey yazısı arşivlerden bulunabilir. 90’larda Orta Asya siyasetindeki
oynadığı rol hakkında İrfan Ülkü’nün Büyük Oyundaki Türk: Enver Altaylı
kitabına bakılabilir.Adını son olarak yazdığı ve bestseller olan kitabıyla duyduk: Ruzi Nazar: CIA’nin Türk Casusu.
O kadar adı geçti hiç bilmeyenler için Ruzi Nazar kim diye de hatırlatalım:
Ekim devrimi sırasında Sovyetler’de doğan akrabalarını Stalin’in öldürdüğü
bir Özbek olarak 2. Dünya Savaşı’na Kızıl Ordu subayı olarak girip,
savaşı Türkistan Lejyonları içinde Nazi saflarında tamamlayan, ardından
ABD Başkanı Franklin Roosevelt’in CIA’in kurularından
olan oğlunun davetiyle kuruluşu sırasında CIA’ye girmiş, 45 yıl CIA’ya
çalışmış, 20. Yüzyılın en ilginç hikayelerinden birinin sahibi Ruzi
Nazar.
Oscar’ı alan Argo filminde anlatılan Tahran’daki
ABD elçilik görevlilerini kurtarma operasyonundan, pek çok
anti-komünist operasyona, propaganda faaliyetinin arkasındaki isim, bizi
en çok ilgilendiren ise 1959 ile 1971 arasında Ankara’da CIA Türkiye
masa şefi olarak geçirdiği yıllar. İki darbe, bir yarım darbeye tanıklık
etmiş, Çetin Altan’dan, Alparslan Türkeş'e herkesle ahbaplık etmiş bir
isim. Antiemperyalist bir Baas rejimi için 9 Mart 1971’de darbe yapmadan
önce Cemal Madanoğlu’nun bile destek için gece yarısı kapısını çaldığı
çok şey bilen bir adam Nazar. Türkeş’le olan yakınlığı, MİT’le olan
ilişkileri, Türkiye’deki komünizmle mücadele stratejisindeki rolü
hakkında anlattığı kadarını biliyoruz.
Çünkü, anılarını yayınlamak için, o anıların epey bir kısmını da oturup
yazmış Oscarlı Akıl Oyunları filminin senaristi olan kızının yerine
seçtiği Enver Altaylı’yı kitapta anıların CIA onayından nasıl
geçirildiğini açıkça anlatıyor.
Adem Yılmaz sorusunda haklı. Özbek, CIA, MİT, Almanya pek çok özelliği Enver
Altaylı’nın “Özbek Dost” adaylığını güçlendiriyor. Cemaate dost kısmı
ise yine bir Google uzakta.
Kitabı üzerine geçen yıl Zaman’a verdiği röportajda bir sonraki kitap projesini anlatırken şöyle demiş örneğin:
“Biyografi değil de Türk jeopolitiği üzerine bir kitap yazmak istiyorum. Bütün
insanlık buhranlı bir dönemden geçiyor. Bir asır kadar önce dünyadaki
birçok idealist insanın kurtarıcı olarak sarıldığı Marksist sistem iflas
etti. İnsanlığa bir cennet vaat eden sosyalist-komünist sistemler
insanlık tarihinin gördüğü en büyük cinayetleri işlemiş. Fethullah
Hocaefendi bütün insanlığın derdine derman olabilecek bir reçete
sunuyor. Özünde, aşk, sevgi, üstün ahlak olan bir reçete. Türk
jeopolitiğinin içini dolduracak insan Hocaefendi. İslam’ın ilk döneminde
Sevgili Peygamberimiz’in (sas), tasvir, tasavvur ve inşa ettiği yeni
insan nasıl ki muazzam bir medeniyet kurdu ise, Fethullah Hocaefendi’nin
tahayyül ettiği, inşasına çalıştığı “yeni nesil” bu jeopolitiğin içini
dolduracak insandır.”
Ama bütün bunların sadece spekülasyon
olduğunu söylemiştim. Yine de Enver Altaylı’ya basın danışmanı
aracılığıyla o kayıtta geçen “Özbek dost” siz misiniz diye e-maille
sordum. Cevap: "Haberde adı geçen Özbek dostu ile kastedilen ben
degilim. Ben Almanya’da 82’den bu yana ikametgahı olmayan biriyim. Yılda
bir ya gider ya gitmem " oldu.
Neyse ki o değil, şayet o
olsaydı Türkiye yakın tarihinin bir kısmını yeniden yazmak gibi zahmetli
işler bekliyordu herkesi. Hem de kriptolu kod adı olan cemaat MİT
imamı, Özbek dost, CIA trafiğini henüz çözememişken…
Yine de şaşırma hissimizi özenle koruyalım. Onu da kaybedersek…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Demokratik Sosyalizmin İnşası.. 31.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci’nin künhüne vakıf kaç kişi var? 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUBir uğraktır sevgili… Bir durak olsa bile! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSurvivor entelektüel! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYATürk futbolunun acı gerçeği: Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTasarruf edilecek makam aracı bulunamamış mı yani? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokratların çilesi 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yol temizliği için harekete geçmeli 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSıfır oranlı gelir vergisi neden uygulanmıyor? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAnkara neden huzursuz? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Baba Evi’nde Yarenlik… 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgünİsrail hedefine ulaşırken… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKKM kasıtlı bir uygulamaydı, kastı da zengine servet transfer etmekti 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden çürüyor ve çürüme neden durdurulamıyor? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİslam ülkelerinin liderleri de acaba bir gün utanır mı? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNHepimize Yetecek Evrensel Bir Utanç 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTefeci faizi gerçek ama nedeni ne? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025
16.08.2025
13.08.2025
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025