Yıldıray OĞUR
Hakkında çok şey yazılıp çizildi. Aslında böyle değil, şöyle dediği söylendi. Üzerinden misilleme denen infazlar, canlı bombalı saldırılar meşrulaştırılmaya çalışıldı. “Erdoğan’ın saldırgan politikaları”nın, “PKK’nın misillemeleri”ne davetiye çıkardığını yazarak adalet hatta kısas konusunda bile IŞİD’den daha geri bir yere düştüğünü gösterenler oldu.
2005’den beri çözüm süreçlerinin arkasında durmuş Erdoğan’ın başkan olmak için savaş çıkarttığı gibi kör testereyle yapılmış komplo teorileri, 11 Eylül’ü Bush yaptırdı tezlerini ileri sürenlere meczup muamelesi yapan yabancı gazetelerde kapış kapış gidiyor.
Her kronoloji muhakkak siyasi bir hatırlama eleğinden geçer. Olabildiğince farklı siyasi eğilimli kesimlerce yapılmış örneklere bakarak hazırlanmış bu kronolojinin de muhakkak öyle bir eleği vardır; Umarım “Çözüm sürecini savunmak” olduğu düşünülür.
Aslında hakkı 2005’ten başlatmaktır. Erdoğan’ın Diyarbakır konuşmasından ve MİT’in ilk PKK temaslarından alıp, Oslo sürecinden, Habur’dan, 2011’de Öcalan’la yürütülen temaslara kadar getirmek...
Hatta 1993 görüşmelerinden, 1998 görüşmelerinden başlatmak daha da doğru olabilirdi.
Ama o kadar geriye gitmek bugün bize bir şey söylemeyecek. Muhakkak eksikler, hatalar, atlanmış yerler, olaylar, önemsenmemiş ama kritik bulunacak gelişmeler bulunacaktır.
Önerilere açık, zaten şimdiden 20 bin vuruş, daha fazla uzamasından kimseye zarar gelmez.
Şimdi söz sırası uzun süredir herkesin üzerine atıp tuttuğu kronolojide.
2.5 yıl öncesine gidip, başlatıyoruz takvimi:
16 Aralık 2012: MİT Müsteşarı Hakan Fidan İmralı adasına giderek Öcalan’la görüştü.
29 Aralık 2012: Başbakan Erdoğan TRT canlı yayınında İmralı’yla görüştüklerini açıkladı.
3 Ocak 2013: Ayla Akat, Altan Tan ve Ahmet Türk’ten oluşan ilk BDP heyeti İmralı’ya gitti.
8 Ocak 2013: Paris’teki PKK ofisindeki saldırıda Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Söylemez öldürüldü.
10 Ocak 2013: Başbakan Erdoğan Afrika Ziyareti dönüşü uçakta çekilme için Meclis’ten yasa çıkması talebini değerlendirdi: “Ha biz onlara neyi garanti edebiliriz. Daha önceki çıkışlarda bazı operasyonlar yapıldı. Silah bırakarak yapacakları çıkışlarda bu tür şeylere müsaade etmeyiz”
17 Ocak 2013: Paris’te öldürülen 3 PKK’lı kadın için Diyarbakır’da düzenlenen cenaze törenine yüzbinler katıldı ve barış çağrıları yapıldı.
24 Şubat 2013: PKK’nın şehir milisleri YDG-H (Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi) kuruluşunu ilan etti.
28 Şubat 2013: Milliyet Gazetesi’nde HDP’ye yakın bir muhabirin imzasıyla 23 Şubat 2013 tarihinde İmralı’da BDP heyetiyle Öcalan arasındaki görüşmenin tutanakları yayınlandı. Tutanaklarda işadamı Osman Kavala’nın Öcalan’a “Başkanlık sistemine destek vermeyin” diyen bir mektup gönderdiği ortaya çıktı. Tutanakların sızmasıyla ilgili BDP Genel Merkezi’nde görevli iki kişi işten çıkarıldı.
21 Mart 2013: Öcalan’ın mektubu Diyarbakır Newroz’unda okundu: Artık silahlar sussun fikirler konuşsun noktasına geldik. Yine diyorum ki artık silahlı unsurlarımızın sınır ötesine çekilmesi aşamasına gelinmiştir... Bu mücadeleyi bırakmak değil daha farklı bir mücadeleyi başlatmadır...”
4 Nisan 2013: 63 kişilik Akil İnsanlar Heyeti belirlenerek, Türkiye’yi dolaşmaya başladı.
15 Nisan 2013: Beşinci BDP heyeti İmralı’ya gitti.
18 Nisan 2013: İçişleri Bakanlığı’yla Genelkurmay Başkanlığı arasında imzalanan protokol ve İl İdaresi Kanunu’nda yapılan düzenlemeyle askerlerin operasyona çıkış izni valililere bağlandı.
20 Nisan 2013: MHP lideri Bahçeli çözüm sürecine karşı mitinglere başladı. CHP Lideri Kılıçdaroğlu hükümeti çözüm sürecinde inisiyatifi PKK’ya bırakmakla suçladı.
25 Nisan 2013: Murat Karayılan Kandil’de yüzlerce gazetecinin katıldığı, tv’lerde canlı yayınlanan basın toplantısında PKK'nın 8 Mayıs'tan itibaren ön şartsız geri çekileceğini açıkladı.
30 Nisan 2013: KCK davalarında tahliye edilenlerin sayısı 200’e ulaştı.
7 Mayıs 2013: BDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş: "Geri çekilme yarın resmen başlıyor. 3-4 ay süreceğini tahmin ediyoruz. Geri çekilme konusunda hükümet de bazı idari tedbirleri almış durumda…"
8 Mayıs 2013: TBMM’de Toplumsal Barış Yollarının Araştırılması ve Çözüm Sürecinin Değerlendirilmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu ilk toplantısını yaptı. Komisyona CHP ve MHP üye vermedi.
29 Mayıs 2013- İstanbul’da Gezi olayları başladı. İlk günden itibaren “Kürtler nerede” sesleri duyuldu.
7 Haziran 2013: İmralı adasında Öcalan’la görüşen Demirtaş: “Abdullah Öcalan Gezi Parkı direnişçilerini selamlıyor. Provokasyona dikkat edilmesi çağrısı yaptı, "Meydan Ergenekonculara bırakılmamalıdır" dedi”
26 Haziran 2013: Başbakan Erdoğan, raporlarını sunan Akil İnsanlar Heyeti üyeleriyle Dolmabahçe’de bir araya geldi. Bazı üyeler Gezi olayları yüzünden toplantıya katılmadı. “PKK yurtdışına çekildi, 1’inci aşama tamamlandı. Şimdi hükümetin adımları bekleniyor” sorusuna Erdoğan “Örgütün sadece yüzde 15’i çekildi” cevabını verdi.
2 Temmuz 2013: Haziran ayında PKK, kalekollar için eylem çağrısı yaptı. Aslında kalekol inşaatları yeni değildi. PKK’nın sınır dışına çekilmeye başladığı tarihte 114 kalekol bitmişti. Diyarbakır Lice'de karakol ve yol çalışmalarını protesto eylemlerinde göstericilerden Medeni Yıldırım hayatını kaybetti.
5 Temmuz 2013: KCK eşbaşkanlıklarına Cemil Bayık ve Bese Hozat getirildi.
10 Temmuz 2013: YDG-H, Twitter’dan yemin törenlerini yayınladığı şehirlerde “asayiş birimleri” kurmaya başladı. Yol kesme, araç yakma eylemleri başladı.
31 Temmuz 2013- Cemil Bayık BBC Türkçe servisine konuştu; 1 Eylül’e kadar hükümet adım atmazsa çekilmeyi durduracağız, çekilenler de geri dönecek.
11 Ağustos 2013: Adında “Kürdistan” kelimesi geçen ilk dernek kuruldu.
12 Ağustos 2013: PYD lideri Salih Müslim Türkiye’ye geldi.
19 Ağustos 2013: Cemil Bayık, “süreç çökerse daha büyük bir savaş olabilir” dedi.
9 Eylül 2013: KCK “Çekilmeyi durduğunu” açıkladı.
30 Eylül 2013: Hükümet Demokratikleşme Paketini açıkladı. Özel okullarda Kürtçe serbest kaldı, Andımız kaldırıldı. BDP ve DTK “dağ fare doğurdu” dedi.
29 Ekim 2013: Cemil Bayık, ilk kez müzakerelere “üçüncü taraf” istedi.
16 Kasım 2013: Başbakan Erdoğan, Kürdistan Bölgesel Yönetimi Lideri mesud Barzani ve Şivan Perwer’la Diyarbakır’da miting yaptı. Erdoğan mitingde şöyle dedi: “Dağdakilerin indiğini, cezaevlerinin boşaldığını, 76 milyonun bir olduğunu, beraber olduğu birlikte büyük Türkiye yeni Türkiye olduklarını göreceğiz. Hiç endişeniz olmasın.”
3 Aralık 2013: Cemil Bayık: Böyle giderse elbette ki Türkiye’de savaş olacaktır. Biz, bahara kadar süre tanımışız. Bahara kadar eğer bu şartları kabul eder, müzakere yönünde adım atarlarsa sorun çözüm yolunda ilerler. Aksi takdirde artık bizim bu tarzda işleri yürütmemiz mümkün değildir.”
6 Aralık 2013 Yüksekova’da PKK mezarlığı yüzünden çıkan olaylarda iki protestocu hayatını kaybetti.
17 Aralık 2013: Dershanelerin kapatılması adımıyla hükümetle ipleri koparan cemaat düğmeye bastı ve 17/25 Aralık operasyonu başladı.
11 Ocak 2014: İmralı heyetiyle görüşen Öcalan 17/25 aralık girişimine darbe dedi: “Ülkeyi bir darbe ateşiyle yeniden yangın yerine çevirmek isteyenler bizim bu ateşe benzin taşımayacağımızı bilmelidir. Her darbe teşebbüsü bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da karşısında bizi bulacaktır”.
17 Ocak 2014 : Öcalan’ın HDP’lilerle İmralı’da çektirdiği fotoğrafları medyayla paylaşıldı.
21 Ocak 2014: PYD, Rojava’da demokratik özerkliği ilan etti. PKK medyasında AKP’nin Nusra’ya destek verdiği yayınları hızlandı.
15 Mart 2014: KCK bir kere daha süreci bitirdi: “AKP Hükümeti, Önder Apo'nun başlattığı ve Hareketimizin de başarıya ulaşması için büyük çaba harcadığı demokratikleşme hamlesinin muhatabı olmaktan çıkmıştır”
17 Mart 2014: Murat Karayılan: “Öcalan cezaevinde olduğu sürece PKK’nin silah bırakmayacak. Seçimden bir-iki hafta sonrasına kadar adım atılmadığı takdirde, sürecin bittiğini herkesin bilmesi gerekiyor."
21 Mart 2014; Öcalan’ın mektubu Diyarbakır Newroz’unda okundu: “Biz direnirken korkmadık, barışırken de korkmayacağız” diyen Öcalan 17 Aralık sonrası pozisyonunu sürdürdü: “Önümüzde en yakıcı bir şekilde cevap bekleyen şey, birbirini tekrarlayan darbelerle mi yoksa tam ve radikal bir demokrasiyle mi yola devam edeceğimiz sorusudur.”
30 Mart 2014- Yerel seçimler yapıldı. 17/25 Aralık süreçleriyle kan kaybettiği iddia edilen AK Parti, yüzde 45’le gücünü koruduğunu ortaya koydu.
26 Nisan 2014: MİT kanununda değişiklik yapıldı. Kanuna "MİT mensupları görevlerini yerine getirirken ceza ve infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlülerle önceden bilgi vermek suretiyle görüşebilir, görüşmeler yaptırabilir, görevlerinin gereği terör örgütleri dâhil olmak üzere millî güvenliği tehdit eden bütün yapılarla irtibat kurabilir” ifadesi eklendi.
1 Haziran 2014: HDP heyeti İmralı’ya gitti. Öcalan “En önemli realite sürecin yeni bir aşamaya gelmiş olmasıdır” dedi.
4 Haziran 2014- Diyarbakır’da çocukları PKK’ya katılmış anneler çocuklarını geri istediklerini söyleyerek belediye önünde oturma eylemi başlattı. Belediye annelere müdahale etti, Demirtaş “MİT’ten para alıyorlar” dedi.
5-7 Haziran 2014- Lice’de kalekol protestolarında başlayan olaylarda 2 kişi hayatını kaybetti.
6 Haziran 2014- AK Parti Diyarbakır’da çözüm çalıştayı düzenledi. Çözüm süreci yeniden canlandırıldı.
9 Haziran 2014: Diyarbakır 2. Hava Kuvveti Komutanlığı'nın bahçesindeki bayrak bir PKK’lı tarafından indirildi. Öcalan bayrak indirmeye provokasyon dedi, örgütüne soruşturma talimatı verdi.
10 Temmuz 2014: Meclis, çözüm sürecine hukuki zemin sağlayan “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine dair kanun” tasarısını kabul etti.
11 Temmuz 2014: Diyarbakır'da KCK ana davasında son iki tutuklu da tahliye oldu ve tutuklu sanık kalmadı.
5 Ağustos 2014: HDP’nin İmralı ziyaretinde Öcalan “30 yıllık savaş büyük bir demokratik müzakereyle sonuçlanma aşamasındadır” dedi.
10 Ağustos 2014- Cumhurbaşkanlığı seçimini Erdoğan yüzde 52’yle birinci turda kazandı.
19 Ağustos 2014: Lice'ye PKK'lı Mahsuni Korkmaz'ın heykeli dikildi. Mahkeme yıkım kararı verdi. Olaylar çıktı, 1 kişi öldü.
27-28 Ağustos 2014- Ahmet Davutoğlu AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan oldu.
3 Eylül 2014- MİT Müsteşarı Hakan Fidan, İmralı Adası’na giderek Öcalan’la çözüm süreci yol haritasında mutabakata vardı. HDP’li Mnder ve Buldan yol haritasını Kandil’e götürdüler.
10 Eylül 2013: HDP’lilerle görüşen Başbakan Davutoğlu 15 Ekim’e kadar Türkiye’de PKK’nın yol kesme, mahkeme kurma gibi illegal faaliyetlerin biteceği garantisiyle süreci hızlandırma garantisi verdi.
15 Eylül 2014- IŞİD’i Kobani’yi kuşattı. PKK medyası her gün yeni bir foto ve belgeyle (üretilmiş) Türkiye’nin IŞİD’e destek verdiğiyle ilgili propagandayı artırdı.
20 Eylül 2014: IŞİD’in Kobani’ye yaklaşması üzerine kaçan 100 bin Kürt Türkiye’ye sığındı. Aynı gün IŞİD’in elindeki Musul konsolosluğunda görevli 49 rehine Türkiye’ye getirildi.
2 Ekim 2014: Meclis’ten Suriye tezkeresi geçti
3 Ekim 2014: PKK, IŞİD’e Türkiye’nin desteği gerekçesiyle Tunceli'nin Pülümür ilçesindeki karakola saldırdı.
6-7-8 Ekim 2014, KCK ve HDP’nin halkı Kobani için alan tutmaya, direnmeye çağırmasıyla sokağa çıkanlar “IŞİD’çi” diye Hüda-Par ve AK Partililerin parti, dernek ve dükkanlarına saldırdı. Saldırılardan ve ardından yaşanan çatışmalarda 52 kişi hayatını kaybetti. Gösterileri bitiren çağrı yapan Öcalan, "Kobani düşerse çözüm süreci biter" dedi.
11 Ekim 2014- Cemil Bayık, Meclis’ten geçen tezekere savaş ilanıdır dedi ve çektiklerini bütün birlikleri geri gönderdiklerini açıkladı.
13 Ekim 2014: Tunceli'de PKK'lılar üs bölgesine sızarken fark edildi. Çatışma çıktı.
19 Ekim 2014: Başbakan Ahmet Davutoğlu Akil İnsanlar Heyeti’yle 11 saatlik bir toplantı yaptı. Aynı gün MİT Müsteşarı Hakan Fidan İmralı’da Öcalan’la görüştü.
20 Ekim 2014: ABD Kobani’de YPG’ye havadan silah ve mühimmat indirdi.
21 Ekim 2014: HDP’nin İmralı ziyaretinde Öcalan “15 Ekim’de yeni bir aşamaya geçildiğini ve somut adımların atılacağını” açıkladı.
25 Ekim 2014: Yüksekova'da sivil kıyafetli üç rütbeli asker sokak ortasında öldürüldü.
29 Ekim 2014: Aysel Tuğluk, “AK Parti çözüm sürecinde artık partner değil” diyerek “seküler güçleri” göreve çağırdı.
30 Ekim 2014: Diyarbakır’da eşi ile birlikte semt pazarında alışveriş yapan 24 yaşındaki Hava Astsubay Üstçavuş Necdet Aydoğdu, maskeli iki kişinin silahlı saldırısı sonucunda hayatını kaybetti.
4 Kasım 2014: HDP genel Merkezi’ne giren saldırgan parti yöneticisi bir kişi ağır yaraladı.
24 Kasım 2014: KCK yöneticisi Sabri Ok: Silah bırakmak gündemimizde değil.
18 Aralık 2014: Alman Die Welt gazetesine konuşan Cemil Bayık “IŞİD’in gerçek halifesi Bağdadi değil Erdoğan’dır” dedi.
20 Aralık 2014: Cemil Bayık: Silah bırakmak ölüm demektir…
27 Aralık 2014: Cizre’de YDG-H ve Hüda-Parlılar arasında kavganın ardından çatışma çıktı. Hizbullah-PKK çatışmasının yeniden başlaması riski ortaya çıktı.
23 Ocak 2015: HDP heyeti İmralı ile Kandil arasında mekik dokumaya başladı. Hükümet çözüm sürecine dönüş için Öcalan’dan PKK’ya Türkiye’de silahlı mücadeleye son çağrısı yapmasını istedi. Öcalan bu çağrı için kadın haklarından, çevre sorunlarına kadar her konuda adımlar atılmasını isteyen bir metin yazdı. Kandil bu adımların silah bırakmanın ön şartı olmasında ısrarcı oldu. Hükümet bu genel bir demokratikleşme programını içeren 10 maddenin ön şart olmasını PKK’nın silah bırakmamaya bahane olarak kullandığını düşünerek karşı çıktı.
23 Ocak’ta HDP’lilerle görüşen KCK’dan “AK Parti’nin müzakere sürecinin sorumluluğunu esas alan bir yaklaşımda olmadığı” açıklaması geldi.
9 Şubat 2015: Meclis’e gelen "İç Güvenlik Paketi" görüşülmesi ikinci kez ertelendi.
15 Şubat 2015: HDP’nin İmralı-Kandil temasları arttı. Kandil, İç güvenlik Paketi’nin sürece zarar vereceğini açıkladı.
22 Şubat 2015- Şah Fırat Operasyonu’yla Süleyman Şah’ın türbesi PYD’nin kontrolündeki Eşme Köyü’nde taşındı.
17 Şubat 2015: Selahattin Demirtaş: “Öcalan’ın çağrı yapması için hükümet önce 10 maddelik ev ödevini yapmalı, onlar açıklamazsa biz açıklarız” dedi.
25 Şubat 2015: Demirtaş, CNN Türk’te Öcalan’ın silah bırakma çağrısı yapmak için ön şart olarak ortaya koyduğunu söylediği 10 maddeyi açıkladı. “Öcalan şartlı silah bırakma çağrısı yaptı” dedi.
28 Şubat 2015: Öcalan’ın PKK’ya silahsızlanma kongresi için yapacağı çağrının üzerinde Kandil ve İmralı anlaştı. Geniş bir demokratikleşme programını içeren 10 madde silah bırakmak için ön şart yapılmadı, bu maddelerin hayata geçirileceğinin garantisi olarak da hükümetin olduğu bir toplantıda okunmasına karar verildi. Dolmabahçe Sarayı’nda Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala, AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Öcalan’la görüşmeleri yürüten eski MİT başkan yardımcısı, Kamu Güvenliği Müsteşarı Muhammed Dervişoğlu ve İmralı Heyeti’nden Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve İdris Baluken’in olduğu toplantıda Öcalan’ın PKK’ya silahsızlanma kongresi toplama çağrısı Sırrı Süreyya Önder tarafından okundu.
28 Şubat 2015: Tarihi açıklamaya 20 dakika sonra canlı yayında ilk tepki HDP lideri Demirtaş’tan geldi. Demirtaş İç Güvenlik Paketi’ni öne sürerek “Hükümet bir yandan pakette ısrar edip bir yandan demokratikleşmede ilerleme sağlıyorum diyemez. Bu tasarı barış getirecek bir yasa tasarısı değildir. Barışa uzaklaşacağım diye çalışmıyoruz, Barışı çok arzuluyoruz. Hükümet yürüttüğü politikayla, zerre kadar umut vermiyor, barışa yaklaşmıyor” dedi.
28 Şubat 2015: Aynı gün açıklama yapan PKK yöneticisi Mustafa Karasu: “AKP Hükümeti Önderliğin ortaya koyduğu 10 başlıkta müzakere edip sorunu çözecek midir, çözmeyecek midir? Bu sorunun cevabı çok önemlidir. Bu sorun çözülmeden PKK silah bırakacak, PKK Kongresini yapıp silah bırakma kararı alacak biçimindeki yaklaşımlar demagojidir, aldatmak ve sorunu çarpıtmaktır”
11 Mart 2015: Dolmabahçe üzerine IMC TV’de Banu Güven’e Kandil’de konuşan KCK eşbaşkanları Cemil Bayık ve Bese Hozat: “PKK silah bırakacak açıklamaları seçim propagandasıdır. Silahların bırakılması, ancak Öcalan’ın bizzat katılacağı bir kongrede karara bağlanabilir. Yani PKK bu kararı Öcalan serbest kalmadan açıklamayacak. Bu adımlar atılmadan hareketimize, halka, Türkiye demokrasi güçlerine güven vermeden kongrenin toplanması, kongrenin onların belirttiği gibi kararlar alması düşünülemez.”
17 Mart 2015: Seçime parti olarak girme kararı veren HDP lideri Demirtaş partisinin Meclis grup toplantısında kürsüye çıkıp üç cümlelik bir konuşma yaptı: Seni başkan yaptırmayacağız. Seni başkan yaptırmayacağız. Seni başkan yaptırmayacağız.
18 Mart 2015: İzleme Komitesi’nde yer alacağı iddia edilen isimler medyada yer aldı.
20 Mart 2015: Cumhurbaşkanı Erdoğan izleme komitesine olumlu bakmadığını açıkladı: Ben gazetelerden okuyorum. Böyle bir şeyden doğrusu benim haberim yok. Şunu da çok net söylüyorum ben olumlu bakmıyorum. Bunlar doğru şeyler değil. Bu işler istihbarat teşkilatlarıyla yürür”
21 Mart 2015: Diyarbakır Newroz’unda mektubu okunan Öcalan PKK’ya silahsızlanma kongresi çağrısı yaptı ama yeni bir ön şart öne sürerek: Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu: “Deklarasyon gereği ilkelerde mutabakat oluşmasıyla birlikte PKK'nin Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı yaklaşık kırk yıldır yürüttüğü silahlı olan mücadeleyi sonlandırmak ve yeni dönemin ruhuna uygun siyasal ve toplumsal strateji ve taktiklerini belirlemek için bir kongre yapmalarını gerekli ve tarihi görmekteyim. Umarım ilkesel mutabakata en kısa sürede varıp Parlamento üyeleri ve İzleme Heyetinden teşkil edilen bir Hakikat ve Yüzleşme komisyonundan geçerek bu kongreyi başarıyla realize etme durumunu yaşarız. Bu kongremizle birlikte artık yeni dönem başlamaktadır”
22 Mart 2015: Ukrayna dönüşü uçakta konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan Dolmabahçe açıklamasını doğru bulmadığını söyledi: “Bir metin okunmadı, iki metin okundu. Onların okuduğu metinle Yalçın Bey’in okuduğu metin birbirinden tamamen ayrı. Aynı metin değildi dikkat ederseniz. Ben oradaki toplantıyı da doğru bulmuyorum. Çünkü bu toplantıda hükümetin Başbakan Yardımcısı’yla şu an parlamento içinde olan bir grubun yan yana o resmi vermesini ben şahsen doğru bulmuyorum. Daha önceleri gerektiğinde bir arkadaşımız onlarla görüşmeler yapar ve açıklama yapılırdı. Ama o toplantıda olduğu gibi medyanın karşısına çıkmak suretiyle, iki ayrı metin deklare edilmiyordu. Böyle bir şey hiç yaşanmamıştır. Bunu doğru bulmuyorum. Açıklanan 10 maddelik metne gelince; o metinde bir demokrasi çağrısı yok. Bu metnin demokrasi adına neresini kabul edeceğim? Metni incelersek oradaki konuların çoğunun demokrasiyle falan yakından uzaktan alakası yok. Hala yeni yeni talepler ortaya çıkıyor. Daha sonra Başbakan Yardımcımızın yaptığı bir açıklama var. Onların tamamen aksine. Yani birbiriyle tamamen örtüşen bir şey yok. O zaman neyi görüştüler? Buna ortak bir deklarasyon diyebilir misiniz? Böyle bir şey var mı?”
11 Nisan 2015: Ağrı'da PKK'lılar askere saldırdı. 4 asker yaralandı.
05 Mayıs 2015: KCK Eşbaşkanı Bese Hozat konuştu: "Bizim şu anda kongreyi toplama gibi bir gündemimiz yok. Çünkü, bu süreç işlemedi ve hiçbir adım atılmadı. Bırakalım müzakereyi, diyalog süreci de ortadan kaldırıldı. Bir aydır önderliğimiz ile görüşme olmuyor, heyet önderliğimizin yanına gitmiyor. PKK devletin atacağı adımlar üzerinden kongreyi toplayacaktı. Biz kongreyi gündemden çıkardık. Kürt sorunu çözülmeden PKK böyle bir kongre yapmaz. Kürt kimliği tanınmadan, bu temelde anayasa değiştirmeden ve Kürtlerin statüsünü kabul etmeden böyle bir kongreye asla toplayamaz. Öcalan'ın bir taraf olarak resmi kabul edilmesi gerekiyor."
7 Haziran 2015: sert bir seçim kampanyasının ardından HDP yüzde 13 oyla barajı geçip 80 vekil çıkardı. Yüzde 41’de kalan AK Parti tek başına iktidar olamadı.
12 Haziran 2015: Seçimlerden sonra Demirtaş'ın Öcalan'ın çağrısıyla PKK'nın silah bırakabileceği açıklamasına KCK cevap verdi: “Şunu açıkça vurgulamalıyız ki, PKK'nın Türkiye’ye karşı silahlı mücadeleyi bırakma konusu ve bunun iradesi tamamen bize aittir. Şunu herkes bilmelidir ki HDP, PKK’nin yasal partisi değildir. Dolayısıyla böyle bir çağrıyı HDP yapamayacağı gibi, mevcut İmralı koşullarında bulunan Abdullah Öcalan'ın böyle bir çağrıyı yapması mümkün değildir. HDP’nin ve Öcalan'ın 'silah bırak' çağrısı yapmasını beklemek ve bu yönlü dayatmalarda bulunmak çözümsüzlükte ısrardır ve bunu da hareketimizin kabul etmesi mümkün değildir. Bu tutumumuz ne Öcalan'ı dinlememek, ne de HDP’nin politika yürütmesinin önünü almaktadır"
26 Haziran 2015: Cumhurbaşkanı Erdoğan, PYD’nin Suriye’nin güneyinde devlet kurma girişimleri, Türkiye’nin askeri müdahalesi tartışmaları üzerine konuştu: Tüm dünyaya sesleniyorum. Bedeli ne olursa olsun, Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'nin güneyinde bir devlet kurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz"
29 Haziran 2015: Karayılan: Açıkça söyleyeyim, eğer onlar Rojava’ya müdahale ederlerse biz de onlara müdahale ederiz; o zaman Türkiye’nin tümü bir savaş sahasına dönüşür. Türkiye yetkilileri halkımızın 6-7-8 Ekim’deki kalkışını unutmamalıdır. Halkımızın o büyük başkaldırısını, içinde geliştiği ortamı uygun görmeyen Önder Apo’nun ancak durdurabildiği iyi biliniyor. Açık ki bu halk böyle bir müdahaleye müsaade etmez. Kısaca böyle bir müdahale kararı Türkiye için stratejik bir karar olur, Kürt halkı için de yeni bir dönem başlamış olur. Biz bu konuda kimseye yalvaracak değiliz. Kendileri bilir. Yaparlarsa Kürt halkı olarak elbette bizim de yapacaklarımız olur.”
11 Temmuz 2015: KCK barajları gerekçe göstererek ateşkesi bitirdiğini açıkladı: “Özgürlük hareketimizin titiz tavrı istismar edildi. Barajlar ve baraj yapımında kullanılan araçlar gerilla güçlerimizin hedefinde olacaktır. Her tutuklama artık gerilla için bir misilleme nedeni olacaktır. Özgürlük Hareketimiz artık ateşkes tutumunun istismar edilmesini kabul etmeyecek, oyalama yaparak Kürt sorununu çözümsüz bırakan politikalara karşı da tutumunu koyacaktır.”
14 Temmuz 2015: KCK Eşbaşkanı Bese Hozat, Özgür Gündem gazetesine “Yeni Süreç: Devrimci Halk Savaşıdır" başlıklı bir yazı yazdı. Hozat “devrimci halk savaşı ve serhıldan” çağrısı yaptı.
20 Temmuz 2015: Suruş’ta Kobani’ye gitmek için toplanan SDGH’li gençlerin açıklama yaptığı sırada bir IŞİD’li canlı bomba kendini patlattı, 32 kişi hayatını kaybetti.
20 Temmuz 2015: Adıyaman'da PKK'lılar ile askerler arasındaki çatışmada Uzman Onbaşı Müsellim Ünal hayatını kaybetti.
20 Temmuz 2015: KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık halkı silahlanmaya ve tünel ve siper hazırlamaya çağırdı: “Halkımız meşru savunma örgütlenmesini ve bilincini de geliştirmeli. Bu sadece askeri güçlerin büyütülmesi temelinde değil, halk olarak meşru savunmasını geliştirmeli. Tüm halkımız silah almalı, bu temelde kendini eğitmeli ve örgütlemeli. DAIŞ ve sömürgeci tüm güçlerin her türlü saldırısına karşı köylerde, kentlerde, mahallelerde yer altı sistemi, tüneller, mevzi sistemi geliştirmeli”
22 Temmuz 2015: Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesinde görevli polis memurları Feyyaz Yumuşak ve Okan Acar sabaha karşı yataklarında uyurken infaz edildi. Fırat Haber Ajansı'nda yer alan HPG Basın İrtibat Merkezi’nden yapılan açıklamada şöyle dendi: “22 Temmuz günü bir Apocu fedai timi, Suruç katliamına misilleme olarak bugün sabah 06.00 sularında Ceylanpınar’da DAİŞ çeteleriyle işbirliği içinde olan iki polise karşı bir cezalandırma eylemi gerçekleştirmiştir”
22 Temmuz 2015: Adana'da Kalem-Der üyesi Ethem Türkben hamile eşi ve 3 çocuğunun gözleri önünde IŞİD’çi olduğu iddiasıyla öldürüldü.
23 Temmuz 2015: Diyarbakır'da trafik kazası ihbarına giden polis ekibine pusu kuruldu, polis memuru Tansu Aydın saldırıda hayatını kaybetti, 1 polis de yaralandı.
23 Temmuz 2015: Kilis’in Elbeyli ilçesinde bulunan Dağ Hudut Karakolu’na Suriye tarafındaki IŞİD’çiler ateş açtı. Saldırıda astsubay Yalçın Nane hayatını kaybetti.
24 Temmuz 2015: Ve TSK’ya bağlı jetler Kuzey Suriye’de IŞİD, Kuzey Irak’a PKK hedeflerine hava operasyonu düzenledi. Bu 3 yıl sonra PKK’ya yapılan ilk askeri operasyondu.
25 Temmuz 2015: Diyarbakır'da düzenlenen saldırıda Jandarma Kıdemli Başçavuş İsmail Yavuz ve Uzman Jandarma Çavuş Mehmet Koçak...
Gerisi maalesef malum.
Ateşkesi kim bozdu, masayı defalarca kim devirdi, çözüm sürecini kim bitirdi sorularının cevabı bu uzun kronolojide saklı.
Saklı bile değil, apaçık. Görmek için hakikate karşı dürüst olmak, siyaseten henüz delirmemiş olmak, gerçekten çözüm ve barış istemek yeterli...
Ancak onu gördükten sonra bu kronolojide daha fazla takılmayıp, çözüm için bundan sonra neyi nasıl yapmamız gerektiğini konuşmaya başlayabiliriz...
Kronoloji ilerledikçe insanlar ölüyor, bir an önce yapmalıyız bunu...
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAAİHM Kararı Kesinleşti; Demirtaş’ın Özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyetin Vicdanıdır... 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDemirtaş kararı sonrasında iktidar ‘Terörsüz Türkiye’ sınavında… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli haklı: Ok yaydan çıktı bir kere… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSırada Nijerya mı var? 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'nin doldurduğu öbür boşluk 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDemirtaş’a tahliye 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYüzde altmış, üç yüz kişi mi? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Öcalan misyonu” 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUZombileşmiş bir toplum 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZHak, özgürlük mücadelesi – Devletin güvenliği siyaseti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSiyasetin altın kuralını unutanlara hatırlatırım 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFiyatı zengin siyaseti de fakir belirliyor 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜREmniyet’in yazısı ortaya çıktı! Bahis baronu nasıl kaçtı? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 16 yıldır beklenen samimiyet! 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEGemi batarken… 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYapay zekâya yatırım yapılıyor, ekonomiyi değiştiriyor ama insanlar neden daha yalnız hissediyor? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyonun maliyeti daima enflasyonla mücadele maliyetinden büyüktür 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMünfesih terör örgütü 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞMUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”, 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLU31 Mart’tan 19 Mart’a neler değişti? 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt siyasetinin eleştirisi: Pragmatizm ve “kutsal liderlik” arasında sıkışmak 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİAkademi hakikatin peşinde midir? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYa casus ya kayyım… 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMea Culpa 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan'Casusluk' dosyasında ne var? 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCumhuriyet 'ilan' ve 'inşa' edilen bir devlet şeklidir 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAmalı Fakatlı 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
4.10.2025