Yıldıray OĞUR
Önce başlıkta atıf yapılan konuşmayı hatırlayalım. Geçen hafta MHP Lideri ve Cumhur İttifakı’nın ortağı Dr. Devlet Bahçeli “Beka İçin Milli Karar, Cumhur İçin İstikrar” sloganıyla MHP’nin belediye başkan adaylarını tanıttığı toplantıda şöyle demişti:
“51 ilimizdeki il genel meclislerine daha fazla girelim, daha çok yer alalım arzusundayız. Ancak önümüzdeki seçimde bizim için beka her şeyin önünde ve üstündedir. Beka yoksa belediye taş yığını, beton yıkıntısıdır. Beka yoksa yani var oluşumuz hücum ve hüsrana uğramışsa, ne yapalım belediyeyi, nasıl yapalım siyaseti? Malum zillet korosu hep bir ağızdan soruyor, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinin bekayla ne ilgisi varmış?...Hem belediye hem de beka diyor, tarihi ittifakımızı koruyoruz. İlle de bir tercih yapacak olursak on defa, bin defa, on bin defa beka diyeceğimi de herkesin bilmesini istiyorum.”
İddialı cümleler.
Ama hala bir yerel seçimle bekamız arasında nasıl bir ilişki olduğunu Cumhur İttifakı sözcüleri ikna edici argümanlarla açıklayabilmiş değil.
Şimdiye kadar verilmiş cevaplar, yeni sistem için bu seçimlerin bir referandum anlamına geldiğinden başlayıp, Münbiç’ten, Fırat’ın doğusundan dolanıyor ve sonunda da hep aynı yere varıyor: “PKK’nın uzantısı HDP” yle başlayan cümlelere...
Yani MHP ve AK Parti sözcülerine göre bu yerel seçimleri bekamız için kritik yapan HDP’nin kayyum atanmış belediyeleri yeniden kazanma ihtimali ve Batı’daki büyükşehirlerde aday çıkarmayarak Millet (orijinal metinlerde Zillet ve İllet diye geçiyor) İttifakı’na destek vermesi...
31 Mart gününe kadar bu tezi sık sık duyacağımız anlaşılıyor.
Yerel seçimlere böyle bakan siyasetçilere göre, mesela stratejik önemi olan bir sınır şehrimizin belediyesinin HDP’nin eline geçip geçmeyeceği herhalde büyük bir beka meselesi olmalı.
Böyle bir durumda MHP lideri Bahçeli’nin dediğini yapmaları yani belediye yerine bin kere beka demeleri beklenirdi.
Ama bin kere böyle demediler.
Iğdır bir serhat şehri.
2014 yerel seçimlerinde şehrin belediyesini yüzde 44 ile o günkü adıyla BDP kazandı. MHP’nin sadece 700 fark önünde. AK Parti ise Iğdır’da yüzde 11’le üçüncü parti olmuştu. Yani seçime MHP ve AK Parti birlikte girseydi, belediyeyi alabilirlerdi.
2018 Haziran seçimlerinde de bu tablo çok değişmedi. Milletvekili seçiminden HDP yüzde 45 ile birinci parti çıktı. MHP yüzde 24 ve AK Parti yüzde 19.5’la onu izledi. Cumhur İttifakı’nin toplam oyu yüzde 44.1 oldu. HDP ile baş başa bir oy.
Iğdır hali hazırda Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) elinde, gösterilen aday bu seçime HDP adına girecek.
DBP’nin kayyum atanmamış tek il belediyesi Iğdır.
Buna gerekçe olarak ildeki etnik tansiyonu gösterenler de var, dönemin AB Bakanı’nın kayyum meselesini Avrupa’ya savunurken, “Her yere atamadık, örgütle ilişkisi olana atadık” derken Iğdır’ı örnek göstermesine yoran da var.
Halbuki DBP, hendek olaylarını başlatan özerklik açıklamalarını yapan partiydi. Amblemini bile İmralı heyetiyle buluşmalarında Öcalan çizmişti.
Yani bir beka kaygısı varsa, Cumhur İttifakı’nı oluşturan partilerin en çok kaygılanması gereken illerin başında gelmekteydi. Yerel seçimlere iki parti birlikte girseler, HDP’den belediyeyi almaları mümkündü.
Peki ne yaptılar? Beka mı dediler yoksa belediye mi?
Cevap başlıktaki gibi oldu; Belediye.
Iğdır’da MHP ve AK Parti seçimlere ittifakla değil, ayrı adaylarla giriyor. Çünkü MHP, son yerel seçimde 700 farkla kaybettiği ilde kendini güçlü hissediyor. AK Parti ise Iğdır siyasetinin ağır topu, altı parti dolaştıktan sonra MHP’den AK Parti’ye gelmiş adayı Adil Aşırım’a ve son Cumhurbaşkanlığı seçiminde MHP’ye yakın oy almış olmasına güveniyor. Yani iki parti de seçimlere beka değil, siyasi hesaplarla hazırlanıyor. Anketlere göre üç adaylı seçimin favorisi ise HDP.
Iğdır, geçen hafta İyi Parti lideri Akşener’in “Mesele bekaysa Iğdır’da birleşin, biz de size destek verelim” çıkışıyla gündeme geldi.
Ama “belediye mi”, “beka mı” sorusuna “belediye” diye cevap verilen tek yer Iğdır da değil.
Komşu il, yine bir serhat, sınır şehri olan Ağrı.
Ağrı’da 2014 seçimlerinde başkanlığı yüzde 51 ile BDP adayı Sırrı Sakık kazanmıştı. Özerklik ilanı, hendek olayı olmamasına rağmen 2017’de Sakık görevden alındı ve yerine Vali kayyum olarak atandı.
2018 Haziran seçimlerinde sandıktan yüzde 63.6 oranında HDP çıktı. Onu yüzde 28 ile AK Parti, yüzde 2.3 ile MHP izledi.
AK Parti, Ağrı’da seçime popüler bir isimle giriyor: Savcı Sayan. Canlı bir kampanya yapıyor, anketlerde HDP ile başa baş görünüyor. Sonucu belki bir kaç yüz oy belirleyecek. Ama kayyum tarafından yönetilen bu sınır şehrinde de MHP “beka” değil, “belediye” dedi ve kendi adaylarıyla yarışa girdi.
Sadece il merkezinde değil, Diyadin, Doğubeyazıt, Tutak gibi kayyum atanmış, HDP’nin yerel seçimin yine favorisi olduğu Ağrı’nın ilçelerinde de AK Parti ve MHP ayrı adaylar gösterdiler. Buralarda fark büyük. Ama örneğin şu anda AK Partili bir belediyesi olan Patnos’da 2018 genel seçim sonuçlarına göre HDP önde ve yarış HDP ile AK Parti arasında geçecek. Ama Patnos’un bu “beka meselesi” bile MHP’nin burada ayrı bir aday göstermesini engellememiş.
Aynı durumda olan yani AK Partili belediyelerin yönettiği ama son Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları ve Diyarbakır merkezli araştırma şirketi Rawest’in yerel seçim anketlerine göre HDP’nin önde göründüğü Bitlis’in Tatvan, Batman’ın Kozluk, Siirt’in Kurtalan ve Kars’ın Kağızman ilçelerinde de seçimlere MHP ayrı adaylarla giriyor.
2014 yerel seçimlerinde BDP’nin sadece 750 oy farkla AK Parti’den belediyeyi aldığı, yine bugün kayyumla yönetilen Bitlis’te de durum benzer.
2018 Haziran seçimlerine göre AK Parti 49.4, HDP 33.9 oy aldı. MHP’nin oyu ise yüzde 4. 2014 yerel seçimlerinde sonucu Hüda-Par’ın aday göstermesi belirlemişti. 31 Mart seçimlerinde de Saadet’in adayı benzer bir rol oynayacak. Yine Rawest’in anketlerine göre Bitlis’te AK Parti-HDP arasında 2-3 puanlık fark var. Yani şehirde sonucu MHP belirleyebilir. Ama Bitlis’te de MHP bunu “beka meselesi” olarak görmedi ve kendi adayını gösterdi. Yine kayyumlarla yönetilen Güroymak, Mutki, Hizan ilçelerinde de.
Yine kıran kırana bir seçim yarışının geçeceği Muş’ta da Cumhur İttifakı yok. 2014 seçimlerinde yüzde 48’e yüzde 40’la AK Parti’nin BDP’nin önünde yine az farkla belediyeyi aldığı şehirde 2018 Haziran seçimlerinde tablo değişti. Artık HDP yüzde 55.6, AK Parti yüzde 32. HDP’nin 31 Mart seçimlerindeki iddialı adayı Sırrı Sakık. Fakat MHP de iddialı bir adayla seçime giriyor. 1999’da Muş’ta MHP adayı olarak seçimi kazanmış eski başkanla. Yani halen AK Parti’nin elinde olan Muş Belediyesi, AK Parti, MHP, HDP arasında bir seçim yarışına sahne olacak. Çünkü partiler Muş’ta da “beka” değil, “belediye”yi istiyor.
Milliyetçi bir parti olarak MHP’nin hassas olması beklenen Türklerin Anadolu’ya girdiği Malazgirt’te, Anadolu’da Türklerin en eski yerleşim yeri olan Ahlat’ta da Cumhur İttifakı yok. Özellikle yine Akşener’in “birleşin, destekleyelim” dediği Ahlat’ta, AK Parti 2014 seçimlerinde belediyeyi BDP’nin sadece 300 oy önünde kazanmıştı. İlçede 2018 seçimlerinde HDP yüzde 49’la birinci oldu. AK Parti yüzde 35, MHP yüzde 8 oy aldı. Belediye seçimin olacağı ilçe merkezinde AK Parti daha güçlü. Seçim başa baş geçecek. Ama Cumhurbaşkanlığı Kışlık Sarayı yapılması planlanan Ahlat gibi milliyetçiler için sembolik bir ilçede de partiler “beka” değil, “belediye” diyorlar.
Örnekler çoğaltılabilir. AK Parti ve MHP, halen kayyumlarla yönetilen 81 il, ilçe ve beldenin 27’sinde seçimlere ittifakla değil, kendi adaylarıyla giriyor.
Bu ilçeler arasında hendek olaylarının yaşandığı Şemdinli, Yüksekova, Cizre, Uludere, Silopi, Beytüşşebap gibi merkezler de var.
Diyarbakır, Mardin, Urfa, Van gibi büyükşehirler ve ilçelerinde ise iki parti ittifakla seçimlere girecek.
İki partinin adı duyulmamış sosyalist partilerden az oy aldığı Tunceli’de de ittifak yok. Yine sınır şehri Kars’ta AK Parti ve MHP seçime ayrı ayrı giriyor. Sandıktan bekamızı tehdit ettikleri” söylenen HDP de Millet İttifakı da çıkabilir.
Yani Bahçeli’nin söylediği gibi AK Parti ve MHP, “belediye mi beka mı” sorusuna bin kere olmasa da pek çok kez “belediye” diye cevap vermiş.
Seçimlere nerelerde ittifakla, nerelerde kendi adaylarıyla gireceklerine de beka hesabıyla değil, makul siyasi hesaplarla karar vermişler.
Belediyeleri kazanmak, oylarını artırmak, il genel Meclis’lerinde oy alabilmek, yerel dengeleri korumak gibi partiler için gayet doğal olan kaygıları gözetmişler.
Sorun zaten bu kaygıları gözetmelerinde değil, tablo ve tercihler başka türlüyken bir yerel seçimi beka seçimi olarak sunmakta.
Ama yine de beka mı belediye mi sorusuna bir cevap vermek gerekebilir.
Büyük yıkımlara neden olabilecek depremlere hazırlık, pek çok sorunun kökeni olan göçe karşı şehirlerin yaşanılır hale getirilmesi, toplumun fiziki ve ruhi sağlığını doğrudan ilgilendiren su, ulaşım, yeşil alan gibi meselelerin çözülmesi, kamunun sınırlı kaynaklarının akraba, dost, yandaş, yoldaşa dağıtılmadan verimli kullanılması bir ülke için elbette beka meseleleridir. Hem de afaki, hamasi değil, sahici beka meseleleri bunlar.
Bunlarla ilgili çözüm ve önerilerinizi de bin kere ve bağırarak değil, bir kere ve sakince anlatmanız yeterli...
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Demokratik Sosyalizmin İnşası.. 31.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSurvivor entelektüel! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci’nin künhüne vakıf kaç kişi var? 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUBir uğraktır sevgili… Bir durak olsa bile! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAnkara neden huzursuz? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSıfır oranlı gelir vergisi neden uygulanmıyor? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYATürk futbolunun acı gerçeği: Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTasarruf edilecek makam aracı bulunamamış mı yani? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokratların çilesi 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yol temizliği için harekete geçmeli 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Baba Evi’nde Yarenlik… 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden çürüyor ve çürüme neden durdurulamıyor? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgünİsrail hedefine ulaşırken… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKKM kasıtlı bir uygulamaydı, kastı da zengine servet transfer etmekti 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTefeci faizi gerçek ama nedeni ne? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİslam ülkelerinin liderleri de acaba bir gün utanır mı? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNHepimize Yetecek Evrensel Bir Utanç 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025
16.08.2025
13.08.2025
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025