Yusuf Kaplan
Türkiye’nin sınırları coğrafî sınırlarından ibaret değildir.
Türkiye, Türkiye’den daha fazla bir yerdir.
Türkiye’nin bir de gönül ve ruh coğrafyası vardır; gönül ve ruh coğrafyasının sınırları Balkanlar’dan başlar, Kafkaslar’a, Kuzey Afrika’ya ve Yemen’e kadar uzanır...
Dünyada gönül ve ruh coğrafyası neredeyse dünya coğrafyasının çoğuna ulaşan, kendisine dua edilen ikinci bir ülke yoktur.
O yüzden Türkiye, oran olarak mazlumlara en çok yardım yapan, gönül ve ruh coğrafyasının Türkiye’ye baktığının bilinciyle hareket eden bir ülke hâline gelmiştir Allah’a çok şükür…
DÜNYADA GÖNÜL VE RUH COĞRAFYASI OLAN TEK ÜLKEYİZ…
Gönül ve ruh coğrafyamıza her bakımdan ve her alanda tam anlamıyla ulaşabildiğimiz elbette söylenemez.
Ama bir de yarın -Allah’ın izniyle- gönül ve ruh coğrafyamızla bir şekilde birleştiğimizi, bütünleştiğimizi, tabiî, insanî, kültürel ve tarihî imkânlarımızı birlikte kullandığımızı ve seferber ettiğimizi düşünün…
İşte o zaman bizim önümüzde, imkânlarını müştereken harekete geçiren gönül ve ruh coğrafyamızın önünde kimse duramaz…
O gün şu şartlarda çok uzak görünüyor olabilir ama zihnimizdeki prangaları kırdığımızı, bizi birbirimizden uzaklaştıran, ayıran yapay sınırları ortadan kaldırdığımızı, yok ettiğimizi düşünün…
Evet işte o zaman yeni bir dünyanın, adaletin, sulhün, selametin ve hakkaniyetin hâkim olacağı yeni bir dünyanın kurulma süreci başlayacaktır…
Bu, şu ân, mevcut şartlarda zor gibi gözüküyor olabilir ama hiç de imkânsız değil.
O gün hiç de uzak değil.
Gönül ve ruh coğrafyamızın kan ve gözyaşına boğulmuş olması, aynı zamanda, direnişin, teslim bayrağı çekmeyişin ve yeniden toparlanma iradesi beyanının bir ifadesidir.
Yeni bir doğumun işaret fişeğidir.
Gönül ve ruh coğrafyamız paramparça. Bu, doğru.
Ama teslim bayrağı çekmemek, yeniden toparlanmak ve ayağa kalkmak için direniyor… Bu da doğru. Bunu da görelim ve hiç de küçümsemeyelim.
Nerede bir zulüm varsa, bilin ki, bütün Müslümanların yüreği orada atıyor…
Bu basit bir şey değil.
Gönül ve ruh coğrafyamızın dışında dünyanın hiç bir coğrafyasında böyle bir şey sözkonusu değil.
Sözgelişi, Batı dünyasının böyle bir gücü yok. Batı dünyasının tek gücü kaba güç.
Kaba güçle hiç kimseyi bir araya toplayamaz, aynı hedefe doğru koşturamazsınız.
TÜRKİYE BOŞUNA KUŞATILMIYOR…
Oysa bizim gönül ve ruh dünyamızda insanların kalpleri aynı anda atıyor, dünyanın en ücra köşesindeki mazlumların dertleriyle hem dert oluyor.
Bunun bir adım sonrasını görebilmeli ve ona göre çok iyi hazırlanmalı, saflaşmalı, saflarımızı sıklaştırmalı, imkânlarımızı birleştirmeli ve insanlığın insanca bir dünyaya kavuşabilmesi için seferber edebilmenin maddî ve manevî yollarını inşa etmek için vargücümüzle çalışmalıyız…
İşte gönül ve ruh coğrafyamızın insanları, Balkanlar, Kafkaslar, Kuzey Afrika, bütün bir mazlum coğrafya bize bakıyor, bizim toparlanmamız ve ayağa kalkmamız için dua ediyor…
Artık şunu görelim…
Dünyada Batı’nın sömürgecilik, zulüm, talan demek olduğunu göremeyen, Batı’ya hayranlıkla bakan tek ülke biziz… Daha doğrusu, bizim celladına âşık tasmalı çekirgelerimiz, dünyada türü olmayan, kelaynakları, gulyabanîleri andıran Batıcı laiklerimiz!
Oysa dünyanın hiç bir coğrafyası, Amerika’ya, İngiltere’ye, Almanya’ya filan umut olarak bakmıyor, dua etmiyor…
Batılı ülkelerin, terör örgütleri üzerinden, sahip oldukları kaba güç üzerinden estirdikleri terör havasının, gerçekleştirdikleri zulüm ve işgallerin, döktükleri kanın ve gözyaşının bitmesi ve Batılıların işgal ettikleri coğrafyalardan defolup gitmesi için kahrediyor, dua ediyor, mücadele ediyor…
Tekrar ediyorum: Dünya, Batılılara lanet okuyor… Ama bize dua ediyor, bizi bekliyor, toparlanıp yeniden ayağa kalkacağımız günleri özlüyor…
Çizdiğim bu tablo, hayalî bir tablo değil. İçinde yaşadığımız dünyanın yakıcı gerçeği…
İYİ HAZIRLANMAK ZORUNDAYIZ…
O yüzden Türkiye içerden ve dışardan kuşatılıyor…
O yüzden Türkiye’nin yeniden toparlanamaması, ayağa kalkamaması için içerden ve dışardan Türkiye’nin önü tıkanmaya çalışılıyor…
Fakat şundan eminim artık: Batı hâkimiyetinin sonuna, yeniden Türkiye’nin gelişine tanık oluyor dünya…
Bu yakıcı gerçeği görebilmek için Balkanlar’a, Kafkaslar’a, Kuzey Afrika’ya bir kez olsun açılmanız kâfî…
Bir kez olsun Prizren’e, Priştine’ye; Üsküp’e, Saraybosna’ya, Mekke’ye, Medine’ye, Yemen’e, Sudan’a gidin, insanların Türkiye’yle yatıp Türkiye’yle kalktıklarını görecek ve küçük dilinizi yutacaksınız…
Masal anlatmıyorum… Bizzat tanık olduğum, gördüğüm gerçekleri paylaşıyorum sizlerle…
İnsanlar bizi bekliyor…
O yüzden çok iyi hazırlanmalıyız…
O yüzden kenetlenmeli, birliğimizi, dirliğimizi, kardeşliğimizi pekiştirecek köklü adımlar atmalıyız…
O yüzden daha fazla vakit kaybetmeden içerdeki sorunlarımızı hızla hâlletmeli, b/ilim, düşünce, sanat, siyaset, medya ve kültürde geleceği inşa edecek, önümüzü açacak, bu dünyada yaşayan ama bu dünyayı yaşamayan öncü kuşakları yetiştirecek devrim niteliğinde adımları atmanın yollarını bulmalıyız…
Vesselâm.
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
28.05.2021
14.08.2020
7.08.2020
20.07.2020
17.07.2020
26.06.2020
14.06.2020