Yusuf Kaplan
Oruç, diğer ibadetlerden çok farklı.
Gerek mahiyeti, gerek süresi, gerekse insan ve hayat üzerindeki işlev ve etkileri bakımından diğer ibadetlere benzemiyor oruç.
Oruç ayı Ramazan’ın İslâm’ın özü ve özeti olması, orucun nev-i şahsına münhasır bir ibadet olmasını sağlıyor.
Sarsıcı ama sarıp sarmalayıcı bir ibadet oruç.
Hayata müdahale ediyor, hayatın akışına müdahale ediyor, bütün alışkanlıklarımıza müdahale ediyor, hayat düzenimizi durduruyor ve her şeyi silbaştan kurduruyor...
“Simülasyona hayır” diye oruç.
Bu, çağın insanını sarsacak, silkeleyip kendine getirecek bir meydan okumadır çağa. Hele de simülasyonlar, ayartılar, imajlar, görüntüler çağına!
Evet, oruç “simülasyona hayır!” diyor. Bir insan orucu ya tutuyordur ya da tutmuyordur.
Oruç tutan, “Allah emrediyor, ben de ona itaat ediyorum, onun için aç, susuz kalıyorum, dünyevî, cismânî hazları terkediyorum, kendime yöneliyorum, kendime yönelerek Rabbime yönelmiş oluyorum.”
Oruç tutmayan, hele de milletin ortasında, hiç bir saygı göstermeden, hayanın nasıl yırtıldığını gösterircesine, açıkça ve açıktan ve de meydan okurcasına oruç yiyen kişi sanki Allah’a şöyle diyor gibidir: (Gibisi fazla aslında!): “Senin emrini dinlemiyorum. Takmıyorum seni!” diyordur.
İSTANBUL TERKETTİ ORUCU...
İstanbul orucu terketti bile.
Ruh sırra kadem bastı, gitti. Şehir çölleşti...
Biz İstanbul’a ölümcül darbeyi vurdukça, İstanbul’un ruhunu yok edecek cinayetlere imza attıkça, İstanbul’un o Medine’den süt emen ahlâk, kardeşlik, yardımseverlik gibi güzel hasletlerini kaybettikçe, kuşatıcı, kucaklayıcı, insanı sarıp sarmalayıcı o asil ama mütevazı mimarî dokusunu, kokusunu, yapısını ve ruhunu katlettikçe, İstanbul kahrından ölüyor kaç kez her Allah’ın günü, can çekişiyor...
Biz İstanbul’u katledince, terkedince, İstanbul da bizi terketti, orucu terketti...
Anadolu’yu dolaşıyorum... Anadolu oruçlu.
Ama İstanbul oruç tutmuyor... Ege orucu unutmuş çoktan..
Daha da tedirgin edici manzara şu: Ümraniye’nin merkezindeki kafeler vesaire tıka basa dolu. Hem de sözümona başörtülü tiplerle!
Hasta olabilir insan, rahatsız olabilir ama milletin gözünün içine baka baka oruç yemek en hafif ifadeyle edepsizliktir.
Hele de başörtülü kılıklı birilerinin bunu yapması olacak, anlaşılacak bir şey değildir!
Bu kadar yıl başörtüsü mücadelesini biz bunun için mi verdik?
Allah ıslah etsin bizi.
Hakikatten, istikametten ayırmasın.
ŞEHİR, ORUÇ TUTUYOR...
Anadolu’da durum böyle değil çok şükür.
Anadolu’nun bütün şehirleri oruçlu...
Geçtiğimiz hafta, Sakarya Serdivan ve Erzurum’da iftar sonrası sohbetlere katıldım.
Serdivan, Fikir ve Sanat Akademisi kurarak, belediyelerin kültür faaliyetlerinin nasıl olması gerektiğini gösterdi, bir model oldu bütün diğer belediyelere.
Serdivan’ın Çınaraltı Sohbetleri, konsept olarak da, muhteva olarak da güzel. Teravihden sonra yüzlerce yıllık bir çınar ağacının gölgesinde çaylar eşliğinde bir Ramazan akşamı muhabbeti gerçekleştiriliyor...
Hamid Balcı kardeşimi kutluyorum o güzel ve örnek çalışmalarından ötürü.
Sonra Erzurum’da aldım soluğu. Sevgili Muhammed Büyükgöz kardeşim havaalanından aldığında iftar ezanı okunmuştu. Şehir, güzelleşmişti, sükût sûretinde bir boyuneğiş, bir kendini yenileyiş vakitlerindeydi... Muhammed kardeşim, “şehir, oruç tutuyor...” deyiverdi birdenbire. Oruç, öylesine sinmişti ki, Erzurum’un havasına, suyuna, dokusuna, kokusuna, derviş şehir olup çıkıvermişti dadaş diyarı.
Yakutiye Medresesi’nde pürdikkat dinlenen bir konferans verdim. Tıpkı Serdivanda olduğu gibi, Yakutiye’nin içi de kitapçılarla doluydu...
Oruç ve Kitap.
Oruç, kitap ve muhabbet. Bir de ramazansa hele!
Şehir, oruç tutmazsa, o şehir ruhsuzlaşır, çölleşir, istiklalini yitirir, sömürgecilerin dışardan işgal edemedikleri bir ülke içerden, kolaylıkla zihnen ele geçirilir.
Şehir oruç tutuyorsa, ruh vardır orada.
Şehir oruç tutmuyorsa, zihnen işgal altındadır, ruhsuzlaşmış ve yardımseverlik, kardeşlik gibi hasletlerini yitirmiş demektir.
O şehir taş yığınlarından ibarettir, ruhsuz gürûhlardan yani.
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
28.05.2021
14.08.2020
7.08.2020
20.07.2020
17.07.2020
26.06.2020
14.06.2020