Yusuf Kaplan
Bugünkü seçimde, tarihe karar vereceğiz: Sadece ülkemizin değil, yakın gelecekte bölgemizin ve dünyanın alacağı şeklin ne olacağına...
Bu kadar önemli olacak seçimimiz.
TÜRKİYE, VESAYET REJİMİYLE DURDURULDU!
Türkiye, iki asır önce rotasını, bir asır önce de yörüngesini kaybetti.
Türkiye’nin bu iki asırlık travmatik serüvenini, önce sürükleniş, sonra yok oluş, son olarak da toparlanış serüveni olarak tarif etmiştim.
Türkiye, diğer ülkeler gibi, dışardan fiilen sömürgeleştirilemedi ama içerden Batıcı elitler tarafından zihnen sömürgeleştirildi.
Ülkede bir vesayet rejimi icat edildi: Askerî ve sivil oligarşi, toplumu tepeden Jakoben yöntemlerle dizayn etmeye kalkıştı.
Toplum, medeniyet dinamiklerinden ve ruhköklerinden uzaklaştırılmaya çalışıldı.
Bin yıl dünya tarihini yapan bir toplumun medeniyet iddiaları önce inkâr edildi, sonra reddedildi. Bu toplumun medeniyet dinamiklerinin ruhunu, omurgasını oluşturan İslâm, hayatın her alanından uzaklaştırıldı: İslâmî her kıpırdanma, “irtica” olarak nitelendirildi, “laiklik elden gidiyor!” denilerek askerî ve sivil bürokratik vesayet rejimi tarafından cezalandırıldı.
MİLLETİN ADAMLARI DURDURULDU; AMA MİLLET, ADAMLARINA SAHİP ÇIKTI…
Toplum, her on yılda bir “laiklik adına” darbe üstüne darbe yedi!
Bu gidişin intihar olduğunu gören, yeniden ülkeyi rotasına oturtmak için yarma harekâtları gerçekleştiren milletin adamları ürpertici şekillerde cezalandırıldı:
Menderes asıldı!
Özal, şaibeli bir şekilde öldürüldü!
Erbakan, tarihimizin belki de en sarsıcı darbesine maruz kaldı ve yaşarken ademe mahkûm edildi!
Erdoğan’ın yemediği darbe kalmadı!
17-25 Aralık darbesi, Gezi kalkışması, 15 Temmuz işgal ve darbe girişimi, küresel sistemin lordlarının Türkiye’yi içerden ve dışardan terörle, ekonomik darbelerle cezalandırma girişimleri...
Allah’a şükür, Erdoğan, yılmadı, bu saldırıların hepsinde de dik durdu, devletin haysiyetini, milletin izzetini korudu, ülkeyi kaosun ve sonra da parçalanmanın eşiğine sürükleme savaşı veren lokal ve küresel teröre ağır darbe vurdu...
ÜÇ TARİHÎ KARAR
Böylesine zorlu bir istiklal ve istikbal mücadelesi verdiğimiz bir süreçte, Türkiye, bugün tarihî bir seçim yapacak ve üç şeye karar verecek:
1-Sistem değişikliğiyle birlikte vesayet rejimi sona erecek, Milletin devleti, gerçeğe dönüşecek. Artık Londra’dan, Telaviv’den, Washington’dan, Brüksel’den emir almayacak, istiklal ve istikbaline doğru tarihî bir adım atacak bu ülke...
2-Osmanlı’nın tasfiyesinden sonra cehenneme çevrilen bölgemizin bütünleştirilmesinde, sömürgecilerin defedilmesinde ve kaderinin şekillendirilmesinde tarihî yükümlülüğünü yeniden yerine getirecek bir karar verecek.
3-İnsanlık hakikate, adalete ve hakkaniyete gebe... Uzun soluklu hakikat medeniyetinin tohumlarını ekecek zorlu bir yolculuğa soyunmaya başlayacak Türkiye...
TARİHİ YENİDEN BİZİM SÜRÜKLEMEMİZİ SAĞLAYACAK BİR SEÇİM...
Bu ülkede iki asırdır bürokratik ve kültürel bir vesayet sistemi hükümfermâ. Bu ülkenin kaderine devleti ele geçiren, devletin bütün ideolojik iktidar aygıtlarını kontrol eden Batılılar ve Batıcılar çeki düzen veriyor.
Bu toplumun Allah’tan başka sahibi yok iki asırdır.
İtilip-kakılıyor, şekillendirilmeye, ruh kökleri yok edilmeye çalışılıyor o yüzden.
Ama millet, derin ferasetiyle olup bitenleri sabırla izliyor ve adım adım püskürtme mücadelesi veriyor...
Artık tarihî bir dönemecin eşiğine gelindi: Millet, bütün “haşeratı” temizleyecek, asırlık prangaları kıracak ve kendi öz-devletini kurmaya başlayacak... Nihayet. Allah’ın izniyle.
Bugün yapacağımız seçim, hem milletin özne olmasını, kendi öz-devletine kavuşmasını sağlayacak; hem bölgenin geleceğinde yeniden kilit ve kurucu rol oynamasına imkân tanıyacak; hem de Batılıların baskısından kurtulacak ve Türkiye’nin gerçek anlamda istiklal ve istikbal mücadelesi vermesini engellemek için terör örgütlerini destekleyen, içimizdeki asalakları besleyen, bin yıllık Haçlı ruhunu hortlatarak Türkiye’yi bir kaşık suda boğmak için -tıpkı 15 Temmuz’da olduğu gibi- kelimenin tam anlamıyla pusuda bekleyen Batılılara “Türkiye, kendi yörüngesini bulacak, yeniden adaletin, hakkaniyetin ve kardeşliğin hâkim olacağı bir dünyanın kurulması, herkese hayat hakkı tanıyan bir hakikat medeniyetin inşası yolculuğuna soyunacak” diyerek tarihin akışını değiştirecek bir cevap olacak. İnşallah.
TARİHE KARAR VERECEĞİZ...
Özetle: Bugünkü seçim, pek çok bakımdan tarihî bir seçim olacak.
Bizim tercihimiz, yalnızca ülkemizle, ülkemizin geleceğiyle ilgili olmayacak; bölgenin hatta dünyanın önümüzdeki yüzyıllık süreçte alacağı şeklin tohumlarını ekecek, yörüngesini belirleyecek kadar tarihî bir tercih olacak.
Seçimimiz, aynı zamanda, bize bakan, bize dua eden mazlumların umudunun sönmemesi yönünde olmalı. Bu bilinçle ve yükümlülükle mühürlerimizi basmalıyız.
Evet, tarihe karar vereceğiz: Bölgenin ve dünyanın alacağı şeklin ne olacağına...
Bu kadar önemli olacak seçimimiz.
Allah (cc) bu aziz, çilekeş millete yardım etsin, önündeki engelleri kaldırsın, önünü açsın, insanımızın, bölgemizin ve zamanla insanlığın yüzü gülsün yeniden…
Vesselâm.
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
28.05.2021
14.08.2020
7.08.2020
20.07.2020
17.07.2020
26.06.2020
14.06.2020