Abdulmenaf KIRAN
AKP,Başkanlık sistemini getirme uğruna, MHP ile Anayasa değişikliğini yapma konusunda prensip olarak anlaştı. Önümüzdeki günlerde Anayasa değişiklik önerisi süratle meclise getirilecektir. Bir kez daha kısa ömürlü bir anayasa oldubittisi ile karşı karşıya kalabiliriz.
Bilindiği gibi, Anayasalar toplumsal mutabakat metinleridir. Aydınlanma çağı filozoflarınca,Anayasalar toplumsal sözleşme olarak nitelendirilmiş ve günümüzde de böyle anlaşılmaktadır.
Toplumsal sözleşmeler, toplumun bir kesimi, yada belirli bir eğilimi tarafından topluma dikte ettirilemez. Toplumsal sözleşmeler ancak tüm toplum kesimlerinin katılımıyla sağlanabilir. Türkiye toplumu farklı toplumsal sınıflar, katmanlar ve etnik yapılardan oluşmaktadır. Farklı din ve inanışlar ile yaşam tarzları barındırmaktadır. Bugün bu toplumun üçte biri Kürt. Kürt toplumunun talep ve beklentilerini karşılamayan bir Anayasa ne kadar uzun ömürlü olabilir? Keza toplumun üçte birinden fazlası Alevi’dir. Bu inanç grubunun talep ve beklentilerini karşılamayan bir Anayasa ne kadar etkili olur. Listeyi uzatabiliriz...
Bir Anayasanın plebisit yoluyla yüksek oranda oy alması onun bir toplumsal mutabakat ürünü olduğunu göstermez. Nitekim halen yürürlükte olan 82 anayasası yüzde doksanın üzerinde oyla kabul edildi. Bu anayasayı namlu ucuyla halka kabul ettiren cuntacılar, ebedi bir anayasa yaptıklarını düşünüyordular. Üzerinde 5 yıl geçmeden ilk revizyonu yapıldı. 34 yılda tam 11 kez değiştirildi, adeta yamalı bohçaya döndü. Neredeyse her üç yılda bir değişiklik olmuş. Halen değişim ihtiyacı içindeyiz. Oysa Dünyanın ilk anayasası olan ABD anayasası 227 yılda sadece 16 kez değiştirilmiş.
Anayasalar devletlerin en üst hukuk normlarıdır. Bir hukuk normunu etkili kılan, toplumun ona gönüllülük temelinde uyum göstermesidir. Sık sık ihlal edilen, müeyyide ile zor ve baskı ile toplumun uyumunu sağlayan hukuk normları etkili normlar değildir.
MHP’nin kırmızı çizgisi Anayasanın ilk 4 maddesinin korunmasıdır. Bu maddeler Üniter sistemi düzenleyen maddelerdir. Oysa bu ilk 4 madde tüm toplum tarafından gönüllü kabul görmüş maddeler değildir. Bu maddeler gönüllü kabule dayanmış olsaydı bu kadar itiraza uğramazdı. Kürtlerin bu anayasaya muhalefetini sağır sultan duymuştur. Türkiye toplumu homojen bir yapıda değil. Heterojen bir toplumdur. Tek bayrak, tek dil, tek ulus söylemi bu toplumun gerçekliği ile örtüşmüyor. Toplumsal farklılıkları ret ve inkâr eden bu tür normlar kanun vasfını taşısa da hukuk normu olmaktan uzaktır. Hukuk toplumsal ihtilafları ortadan kaldırıcı niteliktedir. Toplumsal ihtilaf yaratan metinler hukuk vasfı kazanamaz.
Anayasalar siyasi iktidarı sınırlandıran hukuki düzenlemelerdir. Bu özelliği ile aynı zamanda yöneten ve yönetilen arasındaki mesafeyi daraltma görevini görürler.Milliyetçi-Muhafazakâr bir anlayış ile hazırlanacak bir anayasa birleştirici olmaz ayrıştırıcı olur. Tüm toplumu kucaklamaz. Toplumun farklı kesimlerinin etkili muhalefeti ile karşılaşır. Toplumsal barışa değil, çatışmalara sebep olur. Bir toplumsal sözleşme olmaz; olsa olsa milliyetçi muhafazakâr bir mutabakat olur.
Yeni anayasa yapılacaksa yada ciddi sistem değişikliğine gidilecekse, tüm toplumsal kesim ve katmanlar, farklı etnik yapılar, farklı yaşam tarzı ve inanç mensuplarının tamamı bu sürece dahil edilmelidir. En başta bu toplumun üçte birini oluşturan Kürtler anayasa yapım sürecinde rol almalılar.
Üniter yapının Kürtleri memnun etmediği apaçık ortadadır. İnsan hakları,çoğunluk kararları yada yasalarla sınırlandırılamaz. Kürtler kolektif insan haklarından yoksundur. Dört bin yıldan beri üzerinde yaşadıkları ülkelerinde ana dilden eğitim hakkından yoksundurlar. Toplumun üçte birini oluşturdukları halde kendi dillerinde bir dilekçe bile sunamıyorlar. Kendi kendilerini yönetemiyorlar. MHP’nin kırmızı çizgileriyle anayasa yapılamaz. Anayasa kuralları insan icadıdır, gökten zembille inmemiştir. Her kural da mutabakat sağlanarak değiştirilebilir.
Toplum dinamiktir, her gün değişim içindedir. Kurallar statiktir. Statik kurallarla, dinamik toplumu sıkacak şekilde anayasa yapılamaz. Aksi taktirde kaos ve kargaşa alır başını yürür.
Yapılması gereken toplumun heterojen yapısına uygun ve dinamik bir anayasa düzenlemektir. Bunun için yamalı bohçaya dönmüş, toplumsal saygınlığı aşınmış 82 anayasasını tümden değiştirmektir. Çağdaş demokratik,İnsan haklarına dayalı, Hukukun üstünlüğünü sağlayacak yeni bir anayasa yapmak gerek. Bunun ilk koşulu Üniter yapıyı korumak değil tam tersine federal bir sistemi esas alan bir anayasaya ihtiyaç vardır. 13.11.2016
Av.Abdulmenaf KIRAN
HAK-PAR Gnl.Bşk.Yard.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2020
30.03.2020
27.06.2019
28.05.2019
27.06.2018
24.04.2018
14.02.2018
4.02.2017
26.10.2017