Adil GÜR
Uzun yıllardır seçmen davranışlarını araştıran, kamuoyunun nabzını tutan biri olarak Türkiye’de halkın yüzde 70’i Sağcı, yüzde 30’u Solcu ifadesinin doğru olmadığını her fırsatta dile getirdim. Dünkü Milliyet gazetesinde, bu konu ile ilgili yayınlanan araştırma sonuçlarında görüldüğü gibi, Türkiye’de yetişkin her iki kişiden biri kendini sağ-sol ayrımında herhangi bir yere koymuyor; Ya “Merkezdeyim” ya da “Hiçbiri” diyor.
Yine aynı şekilde vatandaşa,“Kendilerini ideolojik olarak nasıl ifade ettiklerini” sorduğumuzda ilk iki sırada ”Milliyetçiyim” ve “Atatürkçüyüm” cevapları geliyor. Hatta araştırmalarda, “Kendinizi nasıl tarif edersiniz?” sorusunda 2 cevap verme hakkı tanıdığımızda ortak paydanın “Atatürkçülük“ olduğunu görüyoruz. Her iki kişiden biri kendisini Atatürkçü olarak tanımlıyor. Yani Atatürkçüyüm-Milliyetçiyim, Dindarım Atatürkçüyüm, Sosyal Demokratım-Atatürkçüyüm gibi cevapların yüksek oranda verildiğini görüyoruz.
Madem toplum ağırlıklı olarak ideolojik oy vermiyor, o zaman neden Sol iktidar olamıyor? Bunun birkaç nedeni var; Birinci neden, vatandaş oy verdiği partinin resmine baktığında kendinden bir parça görmek istiyor. Yani, halka yakınlık… İyi gününde, kötü gününde, düğününde cenazesinde yanında olduğunu hissettiren bir siyasi anlayış istiyor. Kapısını çalan, hatırını soran bir siyasi anlayış. İkincisi; İnancından dolayı yaşayışına saygı duyulmasını istiyor… Üçüncüsü, toplumun kendine göre bir takım doğruları var. Siyasetçinin her şeyi ben bilirim tavrından ziyade, vatandaşın doğruları üzerinden siyaset yapmasını bekliyor. Toplumun doğruları üzerinden siyaset yapan siyasetçiler başarılı oluyor. Dayatmaları reddediyor. Bu nedenle, kendi doğrularını dayatanları değil, vatandaşın doğruları ile siyaset yapanları tercih ediyor. Dördüncüsü ve en önemli ise; Hizmet… Kendisine, ailesine, çocuklarına ve ülkesine iyi hizmet edeni veya daha iyi hizmet verebileceğine inandıranı tercih ediyor.
Tüm bunlardan yola çıkarak şunu söylemek yanlış olmaz. Bu ülkede sosyal demokrat bir parti iktidarda olabilir, sosyal demokrat cumhurbaşkanı da olabilir. Yeter ki vatandaşın sesine kulak versin ve bu doğrultuda politikalar üretsin.
Toparlayacak olursak; Toplum şöyle kutuplaştı, böyle kutuplaştı diyoruz ama yaptığımız araştırmalarda aslında toplumda, tabanda sert bir kutuplaşma olmadığını görüyoruz. Aynı apartmanda Türk’ü- Kürt’ü, Alevi’si Sünni’si, Ak Parti’lisi- CHP’lisi hiçbirinin komşuluk ilişkilerinde bir sorun yok. Sorun, kutuplaşma, tavanda “siyasetin dilinde.” Bu toplum aslında gri alanlarda yaşıyor.
“Atatürkçülük ve Milliyetçilik” ortak payda. Seçmen kendisini merkeze koyuyor, ne sağcıyım ne solcuyum diyor fakat sağ olmayan partiler iktidar olamıyor. Bunun çok iyi okunması lazım… Aslında okuyabilmek, bunu anlayabilmek için çok fazla da çaba sarf etmeye gerek yok yani ne olduğumuz, kim olduğumuz önemli değil. Yeter ki; toplumun değer yargılarıyla ters düşmeyelim,toplumun sesine kulak verelim. Bunu yaptığımız takdirde, yarışmacı bir demokrasi olur. Bundan hem ülke de yaşayan bireyler olarak bizler, hem de ülkemiz kazançlı çıkar.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.04.2017
9.02.2017
3.02.2017
21.03.2017
13.03.2017
6.02.2017
28.02.2017
26.02.2017
21.02.2017
14.02.2017