Alper GÖRMÜŞ
“'Söz’ün bıktırıcı tekrarı şiddet etkisi üretir” başlıklı yazımda (15 Ekim), Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Sözcüsü Hüseyin Çelik’in “televizyonda dekolte”ye dair sözlerinin yol açtığı tepkiyi ele almaya başlamıştım.
İlk yazıda, en masum “söz”lerin bile bıktırıcı bir biçimde tekrar edilmesinin yol açtığı “sinirliliğe” işaret etmiş, böyle durumlarda her ilave sözün, her tekrarın bir öncekinden çok daha büyük bir etkiye yol açacağını savunmuştum.
Yazıya tepki gösteren epeyce okur oldu. Fakat bunların arasında, “söz”ün tekrar etkisine temas eden yoktu (demek ki yazımın bu tarafı ikna edici olmuş diye düşünüyorum). Tepkilerin tamamı, Çelik’in -velev ki benzerleri önceden tekrar edilmemiş olsun- o sözleri hiç söylememesi gerektiğine dair olan son bölümüneydi...
Meselenin bu yanını ben de bugün ele alacağımı söylemiştim zaten...
***
Yazıya bu yönde tepki gösteren okurların tümünü temsilen, yıllardan beri beni eleştirileriyle besleyen ve bu nedenle kendisine müteşekkir olduğum Bekir L. Yıldırım’ın satırlarını aktarıyorum:
"’Demokrasilerde bir kabine mensubu toplum ahlakı konusunda fikir beyan etmez’ sonucu mu çıkarmalıyız yazınızdan? Evet ise bunun aksine dair pek çok örnek biliyorum Batı demokrasilerinden. Bir tanesi:
“ABD'de Baba Bush'un başkan olduğu yıllarda yardımcısı Dan Quayle idi. O sıralar ABC televizyonunda Murphy Brown adında bir dizi vardı. Dizinin baş karakteri Murphy Brown adındaki kadın medya mensubu evlilik-dışı hamile idi. Bunun üzerine Dan Quayle, Murphy Brown karakterini ‘toplumun aile değerlerini tahrip etmekle’ suçladı.
“Tabii ki konu tartışıldı, karşı çıkanlar oldu, destekleyenler oldu, lakin ‘bir Başkan yardımcısı böyle konularda konuşmamalı’ diyen olduğunu hatırlamıyorum. Konuyu bir demokrasi sorunu yapan tabii ki olmadı; oralarda bu aşılmıştır.”
***
Siyasetçilerin, bilhassa da iktidar siyasetçilerinin özel hayata dair sözlerini herhangi bir insanın sözleri hükmünde değerlendiren okurları, askerlerin siyasi demeç vermemeleri gerektiğine dair genel kabul görmüş yaklaşım üzerinde düşünmeye davet edeceğim.
Demokrasilerde askerlere siyaset yasaklanmıştır, çünkü onların siyasi “söz”leri, ellerinde silah olduğu için sıradan bir insanın “söz”ü gibi değildir; onların siyasi “söz”leri siyasetçilerin özgürce karar alabilmelerini engeller, siyasetçiler üzerinde bir “askeri vesayet”e yol açar.
Tıpkı bunun gibi, iktidar siyasetçilerinin özel hayatlara dair “söz”leri de, yaptırım gücüne sahip oldukları için toplumda, özel hayatta aynı ahenk bozucu etkiyi yapar; toplumun kendi kendini düzenlemesini engeller, onun üzerinde bir “vesayet” oluşturur.
Tartıştığımız örnekte de gördük; Çelik’in sözleri, toplumsal vicdanı rahatsız eden bir sonuç üretti.... İlaveten, bundan sonra televizyonlarda herkesin bu sözler doğrultusunda hiza ve istikamet alacağını rahatlıkla öngörebiliriz.
Doğru, “ora”larda bu “aşılmış”tır, çünkü oralarda bir iktidar siyasetçisinin “özel hayat” eleştirisi, sıradan bir insanın eleştirisi hükmünde algılanır, bizde yol açtığı türden sonuçlar üretmez.
O nedenle, buralarda iktidar siyasetçileri AK Parti kurucusu Fatma Ünsal Bostan’ın tavsiye ettiği gibi davranmalıdır:
“Etkili yerlerdeki insanların kişisel beyanlar konusunda kendini kısıtlaması gerekiyor. Çünkü bu sözden sonra başka şekilde inisiyatif alan insanlar oluyor.” (Tuğba Tekerek’le söyleşi, Taraf, 14 Ekim.)
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
14.07.2025
23.06.2025
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025