Aslı Aydıntaşbaş
Gazetecilik şansı diye bir şey vardır.
Şansa bak. Kız kardeşim ve yeğenlerimi ziyaret için geldiğim New York’ta tarihi bir ana tanıklık etmek fırsatım oldu. Geçen hafta FBI Başkanı James Comey, Kongre’ye ifade verdi.
Olayı tarihi yapan, Comey’in ifadesinin açık bir biçimde ABD Başkanı Donald Trump’a yönelik muhtemel bir ‘soruşturmanın’ mihenk taşlarını döşemesiydi. Trump artık iktidarda kalsa dahi ‘yaşayan ölü’ konumunda. Bundan sonra kendisine yönelik soruşturma ağının daralmasını izleyecek. Bütün enerjisi bu konuya gidecek. Sağındakiler ve solundakiler sürekli özel savcıdan gelecek telefonun tedirginliğiyle yaşayacak. Bürokrasi, Beyaz Saray’ın arkasından dolanmaya başlayacak ve kaşla göz arasında 4 yıl bitecek.
Eğer FBI’ın Rusya soruşturması derinleşir ve Trump suçlu bulunursa, görevden indirilme ihtimali var. Ama daha büyük olasılık, 4 yılı ‘topal ördek’ olarak ite kaka tamamlaması ve ABD tarihinin en hafif sıklet başkanı olarak 4 yıl sonunda tarihin çöp sepetini boylaması.
Bakalım.
Buradaki olayı hızlıca özetleyelim. Trump’ın işten attığı FBI direktörü Comey, perşembe günü Kongre’de saatlerce milletvekillerinin karşısına geçip detaylı sorularını yanıtladı. Trump’ın kendisini bir akşam yemeğine davet ederek ‘sadakat’ istediğini, ayrıca bir skandal sonucu istifa eden eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn’ın Rusya’yla ilişkisine dair soruşturmayı bırakmasını istediğini söyledi. Şubat ayında bir akşam yemeğinde Trump, odadaki herkesi çıkardıktan sonra FBI direktörüne ‘Flynn iyi adam. Umarım artık bu işi bırakırsın’ demiş. FBI direktörü, başkanın devam eden bir soruşturmaya bu şekilde müdahale etme çabasından son derece rahatsız olup görüşmeyi bir not olarak yazmış ve üst düzey yöneticilerine göndermiş.
Gerisi, tam anlamıyla bir derin devlet mücadelesi.
Buradaki suç, ‘yargıya müdahale’. Yani aslında bizim ülkemizde alelade günlük bir pratik haline gelen durum, normal demokrasilerde suç. Hani vardı ya derslerde öğrendiğimiz ancak sonra gözümüzün önünde lime lime olan ‘kuvvetler ayrımı’... İşte konu, Trump’ın ‘yargıya müdahaleye’ yeltenip yeltenmediği...
Bu, Amerikalılar için hafif bir suç değil. ABD Başkanı Richard Nixon devam eden bir yargı sürecine müdahale ettiği için istifa etmek zorunda kalmıştı. Bill Clinton’ın başkanlığı adeta Kongre tarafından düşürüldü. Monica Lewinsky skandalında bir stajyerle seks yapmakla değil, bu konuda yargıya ‘yalan söylemekle’ suçlanmıştı. Neresinden bakarsanız bakın, yargıya müdahale normal bir demokraside ‘ağır’ bir suç. Müdahaleyi yapanın yüksek rakımlı mevkide olması, suçu hafifletmiyor, tam tersine ağırlaştırıyor.
Canlı yayında FBI direktörünü dinlerken aklıma bizim TBMM darbe komisyonunun ne kadar önemli bir konuda nasıl tarihi bir fırsatı kaçırdığı geldi. Komisyon, kimseyi tatmin etmeyen düşük profilli bir süreç götürdü. Genelkurmay ve MİT başkanlarından zar zor yazılı açıklama aldı. Bir konuyu aydınlatmak için bir fırsat olabilirdi; başaramadı.
Ama zaten bizim Meclisimizle ABD Kongresi’ni karşılaştırmak abes olur. Bizimkinde milletvekillerinin büyük bölümü, kendi yetkilerini azaltan bir referandum için canhıraş biçimde çalıştılar. Burada milletvekili kendisini Beyaz Saray’la neredeyse eşit görüyor. Kamu adına Beyaz Saray’ı ve yönetimi denetleme işi yapıyor.
Normal demokrasilerde olması gereken de bu.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.08.2018
26.08.2018
23.08.2018
20.08.2018
18.08.2018
13.08.2018
10.08.2018
5.02.2018
3.02.2018
29.07.2018