Aydın ENGİN
Divan şairi sevgilisini tanımlarken, “İnce bellim, ahu gözlüm, kiraz dudaklım, keklik sekişlim” der. Bunu pek çok divan şairi söyler. Kullanıla kullanıla yalama olur, aşınır, kullanana dudak büzülür.
Gel gör ki “ince belli, ahu gözlü, kiraz dudaklı, keklik sekişli” bir kadın güzeldir. Tanım ne kadar bayatlamış, aşınmış olursa olsun o sevgilinin pek güzel olduğu gerçeği değişmez...
İnsanlığın, sadece ülkemizin değil, sadece Ortadoğu’nun değil insanlığın bu günlerde ekmek kadar, su kadar ihtiyacı olan barış da öyle.
Çok kullanıldı, hep kullanıldı. Adeta aşındı, yıprandı, etkisini yitirdi. Duyanlar “Ah yine mi o sözcük” dercesine surat ekşitir, dudak büzer oldu.
Ama bu, insanlığın barışa ekmek kadar, su kadar ihtiyacı olduğu gerçeğini değiştirmiyor...
Dün Dünya Barış Günü’ydü. Bir gün önceden hesaplayıp bu yazıyı o güne denk getirmek istemedim. Bir günü, ister doğum gününü, ister evlilik yıldönümünü, ister Dünya Barış Günü’nü “yaşamış gibi” yapmaktansa, yaşamayı yeğleyenlerdenim.
***
Şahin alıcı kuştur. Güvercin barışın kuşudur ve her daim tedirgindir...
Şahinlerin şaha kalktığı günler yaşıyoruz. “Şahinler şahinlerle savaşıyor, ölen de, öldüren de şahinlerden” diyemeyiz. Galiba tersi daha doğru. Şahinler can alıyor, güvercinlerin canını...
Anacığının koynunda uyuyan bir bebek güvercinin; ekmek almaya gitmiş bir çocuk güvercinin; ağustos sıcağında evinin damında uykuya dalmış bir anne güvercinin; şahinler savaşının ortasında kalakalmış, şaşkın ve korumasız bir baba güvercinin canını...
Şiddeti bir siyasal mücadele yöntemi olarak reddetmek ahlaki bir tercih değildir. Barışı savunmak ve barışı kazanmak için bir ilkedir. Şiddetin şiddeti doğuracağı bilgeliğini yüzyılların deneyimi ile elde etmiş insanlığın ürettiği bir ilke...
Şiddeti bir siyasal mücadele yöntemi olarak benimsemek Cumhuriyetin kuruluşundan beri peşinde koştuğu ve 13 yıl önce nihayet tattığı iktidarın tutsağı olmuş, eroin bağımlılığından beter bir iktidar bağımlılığına kapılmış adamların iktidarlarının devamını savaşta arama suçunun ortağı olmaktır.
***
Dün Dünya Barış Günü’ydü.
Belki Ortadoğu’nun, Önasya’nın dehşet yaşanan topraklarından kaçıp Avrupa’da yeni bir yaşam arayan mülteci kitlelerinin derdine çare bulamayız...
Belki Güney Amerika’da “ulusötesi finans sermayesinin arka bahçesi” olmaya itiraz eden halklara kuru dayanışma mesajları ötesinde somut destekler veremeyiz...
Belki açlığın yanı sıra dinsel fanatizmin ya da yolsuzluk batağında semiren iktidarların pençesinde acı çeken kadın ve erkek ve çocuklara elle tutulur bir yardımımız dokunmayabilir...
Ama bu topraklar üstünde, ülkemizde barışı kazanmak ve onu kalıcı bir barışa dönüştürmek bizim ellerimizde ve bizim omuzlarımızda...
Bunu yapabiliriz.
İstersek ve sorumluluk üstlenmekten kaçınmazsak...
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021